bugün

Sabah sabah anlık hava durumu -15 olur mu.
50 derece kombi yanarken insan soğuktan uyanır mı? Hoş geceden belliydi böyle olacağı.

An itibariyle afyon 1, kayseri -3, ankara -1, erzurum -6, sivas -13 derece.

Günün soğuk rekorunu biz kırıyoruz galiba.
Erkek adam üşümez diyebilirsiniz ama bal gibi de üşüyor valla. Herkes aynı durumda burada. *

Antalyalı bi sözlük kızı yok mu davet edecek. Sıcak olsun kafi her memleket olur. *
Çok soğuuuuuk.. (!)

Yalnız amaç ölümse.
Söyleyin füze atsınlar böyle sadece sürünüyoz. *
Mutluluğunu Kıskandım.
Halbuki bir rüyadan ibaretti.
insan kendi mürüvetini kuracağı evi dizayn ederken, farklı bir duyguda oluyormuş. Yapılan işler gönülden gelerek yapılınca, Yorgunluk, her hangi bir sıkılma ve bunalma gibi durumlar söz konusu olmuyor.
Geçmişte yaşayamadığım aşklardan dolayı aşka küstüm. Hiç içimden gelmiyor şu an aşk meşk işleriyle uğraşmak o yüzden.
Hayatın en güzel yıllarını karamsar olarak geçirmek, pozitif olmaya karar verince ortada pozitif bakacak pek de bir şey olmadığını görmek; hatta bu olumlu şeyleri de kullanamadığının yahut yakın zamanda elinden gideceğinin farkına varıp artıları da eksiye çevirmek. Sonrasında hayatındaki küçük bir olayla yeniden pozitif bakmaya başlama şeklinde sürüp giden kısır döngüden fazlasıyla yoruldum.
Bugün bir şey fark ettim çok üzüldüm.
Ne olduğunu anlatmak isterdim ama üşendim gidip kenarda üzüleceğim. itiraf bunun neresinde derseniz anlatmadığım şeyin içinde. itiraf etmek kolay değil.
BiR GÜN TÜM CESARETiMi TOPLAYIP HER ŞEYi BURAYA YAZACAĞIM BiLiYORUM. BiR YERDE iÇiMi DÖKMEM LAZIM. HER GEÇEN GÜN iÇiMDE BÜYÜYOR BU DURUM. BiR SÜRE SONRA KALDIRAMAYACAĞIM.
çat kapı gelen misafir istemiyorum artık.
gerçeklerden korkuyorum. ama gerçeği söylemekten değil.
bazen insanları çok acımasızca eleştiririm ve aynı şekilde dönüt almaktan da çok korkarım. değersiz bir varlık olmayı kaldıramıyorum asla. ama değer verdiğim şeyler ideallerime ters düşünce ondan da vazgeçebiliyorum ne yazık ki (tabi keşke böyle olmasaydım.)
insan bazı şeyleri yaşarken durumun vahametini idrak edemiyor. bulunduğum noktadan şimdiki aklımla bazı geçmiş arkadaşlıklarıma ve duygusal ilişkilerime bakıp diyorum ki ulu tengrim beni nasıl bir ateşin içinden çekip çıkarmışsın.
Hala rüyalarımda onu görüyorum. Etkisi de epey bi süre geçmiyor. Nasıl bir hata yaptıysam silinmiyor bir türlü izleri aklımdan. Ben bu cezayı fazlasıyla hak ettim. Ama sormadan da edemiyorum. Ben ne zaman yeniden başlayacağım? Yalnızlıktan zamanında olmayacak bir sevdaya kalkıştım, şimdi unutamıyorum. Hiç başlamamalıydım.

Bi an önce toplarlanıp yeniden başlamalıyım. Pişmanlığı geride bırakmalıyım.
Telefondan kopyaladığım yazı resim vs her neyse gerekli yere yapıştırana kadar işaret parmağımı dik tutuyorum. Sanki bir yere dokunursam parmağımın ucundan kayıp gidecek gibi bir his yaratıyor bende.
an itibariyle 2019 zammımı öğrendim, beklediğimin üstünde güzel bir zam aldım.
insan çabasının karşılığını er geç mutlaka alıyor. 1,5 yıl önce çalıştığım şirkete gelirken bir önceki işimden daha düşük bir maaşla başladım. ama çalışma arkadaşlarım, ortamım, saatleri vs tam istediğim gibiydi, elimden geldiğince işimi layıkıyla yapmaya çalıştım. 1,5 yılda karşılığını insan ilişkilerim, çevrem, çalışma koşullarımla fazlasıyla aldım. Yaptığının göze gelmesi çok güzel bir duygu.
hayatın her alanında sizin yaptığınızı görmezden gelip, kendisini gereksiz şişiren insanlar size daima zarar verecektir.
Sıkıldım artık bir şeylerin patlamasıyla karşı karşıya kalan taraf olmaktan,kafanıza göre insanlara bağırıp,çağırıp herhangi bir şeyin acısını çıkartamazsınız ya.Yeter yahu gerçekten sıkmaya başladınız!
Artık insanlık tarafından organizma varoluşunun/geleceğinin gözetiminin üst düzey faydacılıkla yaşandığının farkına bir hayli vardım. "Yaşam yolunu bulur/bulmalı"

Bizlerin iyi ya da kötü olarak yaftaladığı tüm duygulanımların, ilişkilerin, bağlantıların sonucu/süreçleri buna bağlı. Milyarlarca bağırsakta cirit atan milyarlarca hücre'nin amacı gibi. Bu bencillikten öte bir doğa kanunu, tabiat gereğiymiş. Hatta yalnızlıktan da öte bir anlam.

Özetle bu bir kullanım sanatı hem fizyolojik hem mental hepsi bir sürerlilik ve yaşamda kalma mücadelesi "organizmanın sonsuza dek yaşama hevesi güdüsü". Güçlü olmak için her şeyden önce devam etmen gerekliymiş.

Bir muzu yerken de, bir insanı öldürürken de. Arada bir fark yokmuş. Bu bir hayli radikal bir fikir gibi ama sonuca bağlanımı bu noktada, hepsi bu.
her şeyin bu kadar yüzeysel, geçici ve boş olması bir tek benim mi canımı sıkıyor
Şükür ki ders programım güzel oldu.Şu aralar mutlu olduğum tek şey bu.Annem yüzünden yer değiştirmek beni uyuz etse de artık çok da umursamıyorum.Zaten Çan’ımı sıkan bir derdim var.Neyse çok da can sıkmamak gerek.Allah niyetlerimi bildikten sonra kendimi üzmek için bir sebep göremiyorum.
itiraf ediyorum şu anda üniversite mezunu işsizler ordusunda sosyal medya piyadeliği yapmaktayım.

Kendime not: iş bulduğum zaman güncellenecek olan başlıktır.
Tipimden dolayı hiç uzun süreli kız arkadaşım olmadı. Ne kadar arkadaş gibi kalacak olsak da eninde sonunda dişi arkadaşım sevgili olmak istedi gönlü kaydı. Hiç aseksüel ya da lezbiyen de denk gelmedi.
Yıllarca trolllük yaptım ve sonunda ne kadar boş bir iş olduğunu anladım.
Çok korkuyorum. (bkz: korku nedir)
manitadan zamansız ayrıldım. bari bahar gelince bitirseydim. bu kızlardan hangisi balık etli hangisi fit belli olmuyor kışın.
Yalanla gerçeği ayırt edemeyecek kadar safım ve bunun için kendimden nefret ediyorum. Son zamanlarda aldığım kilolar benden çok etrafımdaki diğer kadınları rahatsız ediyor, amına kuyim sanki onların gözüne güzel görüneyim diye doğdum büyüdüm... Her ne kadar sürekli yaptıkları piskolojik şiddeti savuşturuyor gözüksem de piskolojimin amına koydular. Aynaya bakamıyorum, evden çıkasım gelmiyor, yemek yemek istemiyorum. Her gün cehenneme uyanmamı sağlayan herkesten ve her şeyden nefret ediyorum.
uzun zaman sonra ilk defa mesaj atsam mı atmasam mı tereddüdü arasında kaldım ve tercihimi tabii ki mesaj atmaktan yana kullandım. aklımda kalacağına yazayım da öyle kalsın. bakalım neler olacak.
Maaşıma %17 zam aldıgım için seviniyordum, meslektaşımın % 25 zam aldığını duyana kadar. ikisi arasında geçen süre 1 dk