Nerede kalmıştık ?
Dün sabah sütçüyü aradım ve sipariş verdim. "Az sonra getiriyorum canım " dedi.
Yanlış mı anladim acaba diye kendi kendimi bayağı sorguladım. " canım " ın yerine , benim yanlış anlamama mahal verecek ne söylenebilir ki? Son iki-üç aydır günlük süt siparişini bu adamdan veriyorduk.

Aramamın üzerinden yaklaşık 10 dk. geçti. Telefonum çaldı. Arayanın sütçü olduğunu düşündüm. Sütçüymüş... Nedense içimden öyle geçti. Telefon ise şarjdaydı ve eşim yakındaydı, o "canım" kelimesinden sonra bir tiksinti bir iğrenme geldi. Eşime açmasını söyledim. Tabi onun bu durumdan haberi yoktu. Kalmamış süt, yarın sabah getireyim, demiş.
Hepten kıllandım nedense. Benim aradığımda neden süt olmadığını söylemedi ki?
Daha önce böyle bir şey yaşanmamasına rağmen onun aradığını nasıl hissettim.
Muhtemelen evli biridir, 40 yaşlarında...
Bugün sütü getirdiğinde -ki unutacağını düşünüyorum- kapıyı eşime açtırmayı planlıyorum .
Diğer süt siparişinde de yavşadığını düşünürsem, layıkıyla postalayacağım. Hadi bakalım.
Bir yanlış yapıyorum. Ve bu yanlış bana her gün doğrudan ya da dolaylı olarak zarar veriyor.
tıkanıp, böyle apışıp kaldığım müstesna anlardan biri. gidip zıbarıp kurtulmak için çabalayacağım sefilce. iyi mi geceler.*
çocukluk arkadaşımın intihar ettiğini öğrendim bugün! etkilendim... yabancı olduğumuz insanların başına geldiğinde bu tür şeyler, olağan(!) karşılayabiliyor bir yere kadar insan ama, yakınen tanıdığı bir insanı bu halde görünce üzüntü duyuyor, sarsılıyor insan!

sözlükten izin aldım, ama yazacak birisini, dertleşecek birisini bulamadım, burası işte bu yüzden önem arz ediyor sözlük! siz sadece dinleseniz bile...

düşünün! bir insan, yaşadığı acı dolayısıyla kendinden geçebiliyor! ne hüzünlü bir hikaye(!)
burnu kapalı ve hafif topuklu slingback ayakkabıların köpeğiyim. cart kırmızı ruju ve slim sigarası eşliğinde "kızlarla" konken partisi yapan bir teyze var içimde.
Canım sıkıldığında saçlarımın yarısını kıvırcık, yarısını düz yapıp aynada kendimle dalga geçiyorum.

Benim bu derdiğğğğğm, ne yağan yağmurda....
Sekiz yıl önce meftunu olduğum bir bey hatta tüm hayatımda aşık olduğuma inandığım tek kişi. Sevgililerime bile onunki gibi bir aşk duymadım. Geçen günlerde müsaitsen bir kahve içelim mi yazdı ve ben çıldırmamak için kendimi zor tutuyorum. Sekiz yılın ardından bir şeyler olursa o zaman seyreleyin cümbüşü .
su hayatta yalnizca hir ozelligimi degistirme imkanim olsa sıķılganlık ozelligimi degistirmek isterdim.

sağolsun varolsunlar da üniversitedeki yakın arkadaş çevremden sıkıldım 4 yıldır çoğunlukla beraberiz, her insanı o kadar yakından tanımak istemiyorum esasında. çünkü zamanla o kisilerin ne kadar hirsli,icten pazarlikli ve belki de bencil olduğunu goruyorsun hossohbet etmeye devam etsen de sevgin azalıyor. yeni insanlar katmak istiyorsun hayatına, yeni ama iyi insanlar. .bir de ince eleyip sık dokudugun için çoğu kişiyi eliyorsun, nasıl bilmiyorsun o yüzden bu problemi 1 yıldır farketmene rağmen yeni arkadaşlar aramiyorsun. belki de nerden baslicagini bilmiyorsun . gerçi yeni biriyle tanisinca da az bir zaman sonra onla da ilişkin monotonlasmaya başlıyor . bir de fazla ilgi istiyorum galiba ben, bu da ayrı bir sorun

severek yaptığım birseyden bile çabucak sıkılabiliyorum. hatta bu yüzden is hayatımda dikiş tutturamamaktan korkuyorum. kendimi zorlarsam da siyircak gibi oluyorum. haa bir de çalışmayı deli gibi istediğim bir şirketten gene red yemekten de korkuyorum.

aslında istikrarlı olmadığım için yarım bırakılmış bir dünya şey var. en başında da kilo vermek. niye böyle oluyor sadece bu isteğim için değil ama genel olarak acaba istemiyor muyum ki? niye sıkılıyor pes ediyor gene başlıyorum ki? kafamda deli sorular.

bazen bu huyumu sevginin düzeltecegine inanıyorum. bildiniz, bunun için de hiçbir şey yapmıyorum. birinden hoslanmayali o kadar çok zaman olmadı belki ama kendimi hiç aşık olmamış gibi hissediyorum. zaten baktım birine kendimi kaptırcak gibiyim ortamı degistiriyorum bi de plantonikle ugrasmayayim diye .

özetle defoluyum galiba ben ama sevimliyim
Aklıma o çikolatalı sütümü çalan insan geliyor. O buraya gelsinde itiraf etsin bir zahmet kim olduğunu biliyorum onun !.
nişan tarihimizden iki hafta önce ,bir yıl boyunca aldatildigimi öğrendim ,ayrıldım ,sebebini ne annemle ne babamla hiç kimseyle paylaşamadım ,paylasamiyorum ilk defa sana söylüyorum sözlük ..utaniyorum
sanırım ara sıra lezbiyenim.
hayatımın sonu şu şarkıyla bitecek

http://www.youtube.com/watch?v=4Js-XbNj6Tk
ilk araba kullanmayı öğrendiğimde arabayı stop ettirmekten midir nedir arabanın debriyaj telini kopartmıştım.

Belki de arka arkaya 5-10 kere araba stop etmişti, babamın “evladım midem bulandı artık yeter” dediğini ve sonrasında arabayı ittirdiğimi hatırlıyorum.

Benim için Nirvana arabayı kaldırmak iken şimdi ehliyet sahibiyim ve kullanıyorum da.

ilk defa araba kullanmayı öğrenecekler benim gibi tüplü arabada denemesinler, hayatımda bindiğim en sayko arabada, araba kullanmayı öğrettiği için babama da teşekkürlerimi sunuyorum buradan.
insanlara taşıyamayacakları kadar değer vermeyin. Onlar onun altında kaldıklarında ellerindeki kalbiniz oluyor dolayısıyla siz de zarar görmüş oluyorsunuz.
annem bana her uzun uzun baktığında güzel bir şeyler söyleyecek sanıyorum ama hep uyuşturucu mu kullanıyorsun sen diyor.
Ne geldiyse bu hayatta başıma bir şeyleri sorguladığımda geldi. Sorguladığım zaman olan bitenin farkına varıyorum ve öğrendikçe daha kötü oluyorum.
Çok değer verdiğim birisine kitap hediye edeceğim umarım bunu hak eden birisidir ilerde pişman olmam.

Edit: önerilere açığım.
itirafı Yazıp sildim.
güvenmek çok zor galiba. bir insan paramparça olduktan sonra nasıl güvenebilir. en güvendiklerimiz en zor zamanlarımızda sırt çevirdiyse bir daha nasıl güvenebiliz. bizi korkutan ne güvenmek mi, kırılmak mı, yüzüstü bırakılmak mı? neden her zaman en sağlam yerimizden kırılırız ki?
bugün bir kaç saniye konuştuk onunla. iki insanın ne kadar büyük arzuyla birbirine bakabileceğinin kanıtıydı.
Sen benim yuvamın huzurusun kalbime iyi ki gelmişsin duam...
içinden çıkılmaz dertlere düştüm. nasıl çıkacağımi bilmiyorum. dua etmekten başka çarem de yok.
Karaktersiz insanin zirvesini gördüm. Sanırım artik kimseye guvenmeyecegim.
Şu içinde bulunduğum 4 günün aşırı kötü geçeceğini hissediyorum. Bu beni daha da kötü yapıyor.
Buna inancım yok ancak umarım güzelce atlatabilirim şu günleri.