bugün

bu gece evde yalnızım. bakalım saat kaça kadar dayanabileceğim.
sanırım benim bu hayatta en iyi yaptığım şey hayallerim olmadıkça umursamıyomuş gibi davranmak bunu çok iyi yapıyorum.
Bu gece durup dururken temizlik yapasım geldi. Sonra kendimi banyoda buldum. Artık Nasıl bir hunharlıkla giriştiysem, fayansların arası yok olmuş. Yani az daha uğraşsam overdose porçöz etkisiyle apartmanda boyut kapısı açıp alt daireye geçecekmişim.

Geçenlerde natgeo'da temizlik yapmanın terapi etkisi yarattığından bahsetmişlerdi. Anlaşılan o ki, O fayansların arası boşa açılmadı..
Neyse..
Ulaşabildiğim her şeyin pezevengi, ulaşamadığım her şeyin köpeğiyim.
şu atatürk ü sevmiyorum deyip onun yüce ülkesinde yaşayıp ve türk alfabesini kullanan kişileri görünce bi gülme geliyor ki anlatamam.
ha birde üzerinde atatürk resmi olan parayı tapıyorlar ya. ki onu anlatmama gerek bile yok. tüm dünya bunu biliyor.. *

haa şu aralar o atatürk resimlerini kaldırmak için elinizden geleni yapmaya devam ediyorsunuz ama.

sade resmi kaldıracaksınız. #Yerse#
gazi mustafa kemal atatürk ü değil...!!!

size top sakalı gülücükler savuruyorum.
Durduk yere enerji geldi mk.
yarın sabah nasıl kalkacam lan ben.
Hayatın temposunda koşuşturup duruyoruz. Bazen sevinip bazen üzülüyoruz. Hiçbiri kalıcı değil. Fazla geveledim lafı, toparlayacak olursam bir arkadaşıma hediye almıştım ve hediyeyi aldığım günden beri konuşmuyoruz.hediyesini onun verdiklerinin yanında dolabıma koydum. Açtıkça dolabımı özlüyorum. Belki de görmeyeceğim bir yere koymalıyım. iyi arkadaşlar özleniyor. Ama keçi inadım var. Yazsam ya da arasam konuşacağız biliyorum orada da fil hafızam mani oluyor. Bu anlattıklarımı da kimseye anlatmadım. içinde tutmak da pek iyi değil.
bu hayatta mutlu olmak için gerizekalı olmak lazım galiba. bunu her geçen gün biraz daha iyi anlıyorum ve tüm isteklerim gözümde değersizleşiyor. her şeye “peki bu gerçekten mutlu edecek mi sanki” diye yaklaşıyorum ve hiçbir şey çabaya değmezmiş gibi geliyor. zeki de sayılmam yani herkes gibiyim bence, kastettiğim şey olan seviyenin de altında olmak gerektiği. kafamıza taktığımız her şey -istisnasız her şey- o kadar değersiz ki, ne bileyim ölüp gideceğiz zaten. kaç kişi yokluğumuza çıkarı için değil gerçekten üzülür? ya da biz kaç kişiye gerçekten güveniyoruz? zaten güvenmek de bana imkansıza yakın bir şey gibi geliyor. hayat tabi ki sosyallikten ibaret değil ama yapılan çoğu şey egomuzu diğer insanlara karşı tatmin etmeye yönelik aslında. bir şeylerin gerisinde kalmamak için hep; genel kültür gibi mesela, para kazanmak gibi veya kariyer de olabilir. hepsinde ya kendini ispat çabası ya da başkalarına hükmedebilme, kendini onlardan üstün hissetme isteği var. yani neredeyse hiçbir şeyi tekil olarak yapmıyoruz ama yaptığımız hiçbir şey de onlara değmiyor. işte bunların hiçbirini düşünmemek isterdim. hatta şu an uyuyabiliyor olmak isterdim. her şeyi gözümde çok büyütmek, ulaşmak için deli gibi çalışmak isterdim. bi sürü hedefim olsun isterdim. bi sürü gereksiz ünlüye hayran olup her şeylerini takip etmek isterdim, karşılaşma hayalleri kurup sevinmek isterdim. daha aklıma gelmeyen bi sürü boş şeyle kendimi oyalamak isterdim. 2-3 sene öncesine kadar böyleydim de zaten ama yine mutlu hissetmiyordum, o zaman da istediklerim olmuyordu çünkü. keşke yine bir şeyleri istesem de onlar olmasa. dışarıdan garipsenmeyeyim diye bir şeyleri yapmaya devam eden robot gibi hissediyorum kendimi bazen. işte bu bile diğer insanlar için. bunu okuyup zaten gerizekalısın diyen olabilir öyleyse de sağ olsun.
çok çekilesi biri değilim. bazen davranışlarımdan sonrasında ben de rahatsız oluyorum. telafisi olmayan, affedemediğim şeyler yapıyorum. en itici bulduğum özelliklerden birine sahibim, en yakınlarımı kırıyorum. kendimi fark edince çocuk sahibi olmamam gerektiğini düşünüyorum. bu yüzden eğitim sektöründe çalışmak istemediğim de oluyor.
dün keşke saat geç olmadan kahve içseymişim.
esnemekten geberdim amk.
ilkokuldan sınıf arkadaşım esma sana sesleniyorum;
Gecekondunuzun önünde mahalle arkadaşlarımla yaptığımız patates közleme şenliklerinin sebebi serseri görünmek sana hava atmak değildi, okuldan kömür yakacak yardımı aldığınızı duymuştum, süpermarketten çaldığımız kasaları kullanmanız için bırakma bahanemdi kapınızın önünde patates közlemek.
Seviyordum seni en masumundan en güzelinden. Sapsarı saçlarını izlemekti benim için her ders.
içimde sürekli bir burukluk var ve nedense hiç geçmiyor, en mutlu anımda dahi.
ot içiyorum ve hiç bırakmayı düşünmüyorum.
atatürkü hiç bir zaman sevemedim.
Büyük bir saçmalık sonucu önümüzdeki 4 günü 20 tl ile çıkarmam gerekiyor. 4 günlük sigara zaten 40 Tl. Öyle işte ..
Bugün gerek özel hayatımda, gerekse iş hayatımda çok hayırlı haberler aldım. Allah sevincimi paylaşan tüm dostlarımın, sizlerin gönlüne göre versin, dualarınızı kabul eylesin...
hayatım gitmiyor.
Sanırsam dört tane sevgilim var. Ve ben hiçbirini sevmiyorum, artık yalnız kalma vakti mi yoksa...
görsel

ben kaybettim, yine kaybederim.

ilk defa kaybedecek olanlar düşünsün.
sagopa kajmer'i sevdiğim söylenemez ama öyle güzel bir sözü var ki, bu tam ben, içimden ruhumdan çıkan bir söz.

" bir tek aklım var, onu da senden aşıramazlar. "
zenci sevgilim var öyle bir oral seks yapıyor sanki penis yutacak. yaklaşık üç aydır beraberiz bir deri bir kemik bıraktı amk. evet..
Gece gece yemek yedim ya. Kendimden utanıyorum çünkü spora başladım daha iki gün olmadı. Daha da az yiyeceğim yere gece gece yemek yedim yuhh bana. Neyse ben bi de üstüne çay içeyim bari.
Çöpleri geç toplayan kapıcıyı bir güzel azarlayıp gönderdim. Herkes işini iyi yapacak. Evet.
Bazen yutkunamıyorum bile.