Kardeş bodrum harbiden sogumus yuruyuse ciktigimda farkettim. Anlasildi ki yaz bitmis bodrumda da kapatin bodrumu gidiyoruz.
Kuzey kore Hidrojen bombası denemesi yapmış, millet savaş hazırlığı yapıyor. Aşk acısı falan derken arada kaynacağız.
öyle bir şey yap ki seninle konuşabileyim.
Çok ama çok küçük bir şeyi alıp koca bir acıya dönüştürüyorum, bunu bilinçli olarak yapıyorum. Neden mi, sanırım daha da çok acı çekmek için.
Bu küçük şey bir film sahnesi bile olabiliyor, o kadar benden bağımsız.
aile bildiğim tek kişi annem, bazen onun bir gün öleceği gerçeğini düşünüp gizlice ağlıyorum.
noluyo amq burda ya. Herkes mi dertli. Birisi de saçma ama güzel bişey yazsın.
Seviyor(d)um merkez. (bkz: behzat ç)
En ufak bir şeyde motivasyonum keyfim huzurum yerlebir oluyor. Yıkılmadım ama ayakta da değilim.
gözlerim açık ama görmüyormuş gibi hissediyorum. gün sonunda hatırlayabildiğim çok az şey oluyor. yıllarca aynı yoldan geçip hiç şöyle bir etrafıma bakmamışım, hatta kendime bile bakmamışım. eski fotoğraflarıma eski yazılarıma denk geliyorum arada. iki dakika zamanı durdurup aynada nasıl göründüğüme, o an nerede olduğuma, ne yaptığıma, ne yapmak istediğime, önümdeki yollara bakmamışım, bunlar hakkında düşünmemişim. her şey ortada, gözümün önündeymiş, herkesin gördüğünü görememişim. sevdiğim insanların yüzüne bakmamışım. bir zamanlar yan yana olduğumuzu biliyorum, neler yaptığımızı hatırlıyorum ama konuşurken, gülerkenki yüzünü hatırlayamıyorum, pencere kenarında sigara içişini hatırlayamıyorum.
35 yaşındayım.. hala kendimi bulmaya ve anlamaya çalışıyorum..
bir yılı aşkın süredir uyku düzenim çok bozuk, yoğun çalışma ve streste eklenince uyuduğum her vakit benim için altın değerinde. insanız biz, hayatımızı devam ettirebilmemiz için uyku şart; nefes almak gibi, yemek gibi... işte tam bu yüzden uykum kaçınca, kurduğum alarmdan önce uyandırılınca, hatta kurduğum alarmın lanet sesine uyanınca bile, her türlü uyanınca mutsuzluk çöker üstüme, moralim bozulur dışarı yansıtmak istemesem de...

dün öğleden sonra bi boş vakit bulup, arabanın arka koltuğunda uyuma fırsatı bulmuşken o hiç sevmediğim telefonun zil sesiyle uyandırıldım aniden. gözlerim kapalı telefona bakmadan açtım ve duyduğum sesin tonu ve gülerek konuşmasının verdiği mutluluk o kadar huzur verdi ki... ben de uzun süre sonra huzurlu bir uyanış gerçekleştirmiş oldum. bilincimin dunyadan koptuğu uyku denilen olaydan yaşadığımız dünyaya döneceksem ya yine bu sesle olsun, olmadığı zamanlardaysa uyanmaya gerek yok...
marketlerde çocuklarını serbest bırakan kadınlar orospudur. çığlık atarak ve market arabalarını yarıştırarak oynar bu orospu çocukları.
kabul ediyorum; hatalıyım.
verdiğim küçük tavizler, büyük kazıklar yememe sebep oldu. oysa ta en başından belliydi. en başında taviz vermemeliydim, sınırları çizmeli, sınırlarımı geçenleri sınır dışı etmeliydim. gereksiz alttan almalar, gereksiz hoşgörüler göstermemeliydim. bana doğru 1 adım atıldığında 10 adım ona doğru koşmamalıydım. belki o zaman değerli, önemli olurdum. bu yaptıklarımı yapmamış olsaydım şimdi yaşadıklarımı yaşamamış, hiç üzülmemiş olurdum...
eğer bandı başa sarma imkanım olsaydı, geçmişe dair değiştireceğim şeylerin en başında kendi davranışlarım olurdu.
Bugün, seninle olan sensiz hikayeme nokta koymaya karar vermemin üzerinden tam 6 ay geçmiş.
Bugün, senden geriye kalanları sildim telefonumdan. Anca cesaret edebildim.

Sanırım ben unuttum seni. Silmeye cesaret edemezdim çünkü seninle ilgili hiçbir şeyi. Varlıkları aklıma geldiğinde bile ağladığım şeyler vardı. Bugün ağlamadım. Sinirlenmedim. Kızgın değildim. Tek tek sakince sildim hepsini. 6 saat sürdü hepsini silmek. 2 kez şarjı doldurmam gerekti. Bu sondu. Senin için son kez tükettim şarjımı.

Çoğu beni üzen şeylerdi sildiklerimin. onları hızlıca sildim, itiraf etmeliyim ki uzun uzun görürsem dayanamamaktan korktum biraz.

Kimi mutlu anlarıma da rastladım. Saniye içinde mutlu oldum yine sonrasında yine yandı canım. Senden geriye kalan tek şey de bu his. Acısını da hevesle göğüslediğim bir sevgi büyütmüştüm sana çünkü. Buna değeceğini sanmıştım, inanmıştım. Yanılmışım. Yanılmış olmanın ağırlığından yandı canım. Adın aklıma geldikçe yanmaya da devam edecek bir süre Çünkü yanıldığını kolay kabul eden biri değilim, sen bilmezsin.

Tüm bu sancı eninde sonunda Geçecek. Meh. Ben neleri atlattım. Sana dair olanlar ne ki.

Bugün, son kez tattım o buruk sevinci, keder dolu hüznü ve içimi kavuran yangını. Dahası yok. Hayatıma hiç girmemişsin gibi arındıracağım ruhumu.
bir an önce hayallerime kavuşmak istiyorum içim içime sığmıyor öyle korkuyorum ki bir engel çıkacak diye bunun kaygısı her yanımı sarıyor ama bu enerjimin de hiç bitmemesini çıkabileceğim yere kadar çıkmayı diliyorum. ve bugün hayran kaldığım o çalışma odasından benimde olsun lütfen ! kitaplarımı diziyim,panoma sevdiklerimin fotoğrafını annemin,babamın,kardeşimin,anneannemle dedemin sonra arkadaşlarımla çekindiğim en keyifli anlarımı asıyım,masama renk renk kalemler yerleştiriyim,yerlerde renkli çiçeklerim olsun istiyorum.ismimim başında doçent ifadesiyle kapıda hayal ettim ya o an bütün bunları
hepsi canlandı kafam da karnımda kelebekler uçuşurken yapabilirsin dedim kendime çalış ve dua et...elbet olacaktır istemeyenler,konuşanlar,zorluklar ama ben hep düşünce kalkmayı bildim yine düşsem kalkarım...
Yaw sözlük şu goodbadnotgod mı ne ona aşşşşşşııırı gıcık oluyorum.
Kıskanıyorum mutlu insanları. Bir tek bana mı uğramıyor diye düşünmüyor değilim. Tek istediğim sıradan huzurlu bir hayat aslında.
eskiden bu başlıkta bir sürü hikaye, itiraf olurdu. zor günlerimde bunları okuyarak zaman geçirirdim. şimdi kimse yok.
20 yasinda bana ilerde nasil bir adam olmak isterdin deselerdi simdiki halimi tarif ederdim. Egitim ve para yonunden hic sorunum yok.
Ama bir problem var, o kadar da mutlu degilim. Neden ki.
Şu an bir arkadaşıma misafirliğe geldim koca istanbul'da aşık olduğum kızın 2 sokak ötesinde oturuyor 2 şişe soda'yı devirdim 1 şişe daha içsem kızın kapısına dayanacak hale gelirim bence bağırsam duyacak mesafede ya. Uyu uyuyabilirsen şimdi.
Hayatımda belirsiz olduğum zamanlarda bir seyi yapıp yapmama arasında gidip geldiğim durumlarda yapıp pişman olmak her zaman mantıklı gelmiştir ve yapmışımdır bunu bir kez yapmadım ve suan çok pişmanım keske bir şans verseydim ama artık çok geç.
az önce cenaze işlemleri baktım, mezar yeri fiyatları filan araştırdım. yakınımda biri öldüğü için değil de, intihar düşündüğüm için. kafamdaki intihar olabildiğince temiz bir ölümdü. kimseye iş çıkarmak istemiyordum. hani kendini binadan atsan çoluk çocuk görebilir, sonra o cesedi almaya gelen insanlara iş çıkar, kaldırımdan kan filan temizlemek zor iş. evde hap içsen bilek kessen ev arkadaşların rahatsız olacak. kendi evimde yapacak olsaydım kardeşimin cesedimi görme olasılığı var, onu böyle yaralayamam filan işte.

her neyse, sadede geleyim. mezar yerleri pahalı. çok işlem var yapılacak. hele ta kıbrıstan çanakkaleye filan götürmeye kalkarlarsa öldükten sonra bile yük olurum insanlara. üstüne belgeler alınacak, cenaze yapılacak, onca insan ağırlanacak derken derken çok zahmetli iş. en azından kendi mezar yerimi alıp kefen paramı ayırmadan intihar bile edemiyorum arkadaş. sonra da muhtemelen hastanenin birinde morga yakın ne bok yiyeceksem yerim. insanlara zorluk çıkarmanın lüzumu yok. yaşarken yeterince çıkarıyorum zaten.
kafamda çıkan yaralar var ve bunları çoğu zaman sallamasamda arada çok canım yandığı oluyor. mesela dün öğlen telefon çaldı ve ben uyuyordum. sıçrayarak uyandım ve kafam duvara çarptı. kafamın çarpan kısmında yara varmış ve nefesim kesildi arkadaşlar. 5 dk yere uzanıp ölmeyi bekledim. gözümden yaş geldi. sonra bu olayın nasıl olduğunu düşünmeye başladım. düşünmeye başlayalı da öyle çok olmuyor, 15 dakika falan oldu. vardığım sonuç;
yaklaşık 1 haftadır annemin yanında kalıyorum. kendi evimde yatağımdan sol tarafa doğru kalkarken, bu evde sağ tarafa doğru kalkıyorum. kalkarken alışkanlıktan dolayı bilinçaltım kendini sol tarafa doğru atıyor ve boom, büyük çarpışma gerçekleşiyor. bu da bilinçaltımızın, hayatımızı ne kadar çok etkilediğiyle ilgili bize güzel bir örnek oluyor.
Saçımı kuruturken uyuyakaldığım olmuştu, maalesef ciddiyim.
hiç kimseye söyleyemediğim bir durum yaşıyorum.buraya bile itiraf edemiyorum.