bugün

Tüm dikkatli korumacı yaklaşımıma rağmen Kedim camdan düştü. Veterinerimize gittik tüm tahlil tetkikler yapıldı. Yakın gözlemi yapılmak üzere eve getirdim.ona bu gece bakmak için kardeşim eve geldi. Evde değilim ve aklım onda. gelişmeler iyi genel tıbbi durumu iyi. Yine de Üzgünüm keyifsizim. Gecenin bu saatinde sözlük nickaltı diyaloğuna denk geldim gülümseten hoş bir akıştı. ve nispeten rahatladım.

Sözlüğü her yönüyle seviyorum.
bugün cüzdanımdan bir fiş çıktı. makromarketten dondurma almışım.
o dondurmayı aldığım zaman gözümün önünden geçti.
Altı üstü dondurma değil mi?
Ama değil.
O benim sevgilime aldığım sürprizdi.
Alıp kapıyı açınca ''Hadi dondurma yiyelim'' deyişim ve ben de almıştım sevdiğin için deyişiydi.
Bazı geceler eksikliğini hissediyorum senin.
Seni özlemiyorum, sadece seninle yaptıklarımızı özlüyorum sevgilim.
Seninle geçirdiğim o aşk kokan zamanları.
Saçlarımı öpmeni, akşamın karanlığında sokakta seninle öpüşmeyi özlüyorum.
Bu arada kızımız için baktığımız ayakkabılar satılmış.

Sen gidince senden kalan her şeyi attım.
Polarını, çiçeğini, bardak altılığını ve bana seni hatırlatan her şeyi...
Bugün senden kalan son şeyi de çöpe attım.
Boşuna benimle uğraşma doktor...diyorum.
bütün en yakın erkek arkadaşlarımla öpüştüm. Sevgiler...
Bazı anlar olur, her şey anlamını kaybeder. Sadece oturup ağlayasın gelir, hiçbir şey ısıtmaz içini, hiçbir kelime gülümsetmez yüzünü. O anlardan birini yaşıyorum, fark ettim de buraya hiç olumlu bir şey yazmıyorum. Hep gam hep kasvet, ama ne yapabilirim ki? hissettiğini yazmalı insan, konuşamıyorsa yazmaktan başka çaresi yok. Yazmalı ki, içine atıp kıvranmasın.

Şu dünyada herkes mutluluğunu paylaşıyor, hani paylaştıkça çoğalırmış ya o hesap. Ben mutluluğumu paylaşacağım birilerini bulamadım, kimse yoktu. Tek başıma mutlu oldum, tek başıma ağladım. Biri olsa da üzüntümü paylaşıp azaltsa diye bekledim, üzüntü de paylaşınca azalırmış. Ne tuhaf, benim duygularımın artış/azalış frekansları ile hiç oynanmadı. Kendiliğinden durgunlaştı, kendiliğinden dindi fırtınası. Yanımda olanlar bile, görmedi gülüşümü gözyaşımı. "O çocuk daha bir şey anlamaz" deyip geçiştirdiler, en çok çocukken anlar ve kaybolur insan. Bunu hesab etmediler.

Ömrümün büyük bir kısmını insanlardan iğrenerek geçirdim, geri kalanında kendimden nefret ettim. Çünkü bir insanın kötü olmasının en büyük sebebi, yine bir insandır*
Bu yurttaki kızların hepsini benzin döküp yakacam yakmaya da oda arkadaşımdan baslayacam mal bu saatte beynimi bilmem naptı yeter lan yeter.
Biliyorum ben bir aptalım ama gene de bekleyeceğim. iyi olmanı, iyi olduğunda bana açıklama yapmanı. Belki hiç gelmeyeceksin belki hiç konuşamayacağız ama gene de bekleyeceğim kai çan. Sen eğer ki benim ile duygularım ile oynadıysan da bekleyeceğim. Umarım iyisindir. Umarım iyi olursun.
yanlis kisiden sigara alip sigaranin dolu oldugunu sonradan fark edip 24 saat kafasini yasayan. (bkz: bir arkadasim)
saat çabubak 4 olmuş. uykum yok. mayın tarlası oynuyorum.
gidine dağılıcam, biliyorum. şu an kinden daha fazla.
Bundan birkaç sene öncesine kadar ehliyetim olmasına rağmen araba kullanamıyordum. Bizim zamanımızda ehliyet almak için “genious” olmaya pek ihtiyaç yok. Sadece 2-3 dakikalığına arabayı bir yere çarpmadan götürsen ehliyeti kapıyordun.

Sonrasında araba kullanma becerin, pratik yapmana bağlı. Tabi yapabilirsen...

Araba kullanamamda etrafımdaki erkeklerin payı çoktur. Şimdi neden bir erkeğin eline bakarsın ki böyle bir konuda diye düşünebilirsiniz.

Ne yazık ki bu konuda biraz cesaretlendirilmeye, pratik yapmaya ihtiyacım vardı o zamanlar.

Türk kadını öküze tapan bir hindu kıvamında yaşadığından sanıyorum, vakti zamanında ben de benzer niteliklerde biriyle yakın ilişkiler kurmuş bulunuyordum.

Kendisi afedersiniz ama hayvan gibi bir kaza yapıp pertten dönen aracının hasarını bana ödettiği halde, kaza yaparım endişesiyle direksiyona benim geçmeme izin vermeyecek kadar kıymet verirdi düldülüne.

Eh ben de toyum tabi o zamanlar, ne diyorsun sen değişik diyemiyorum. Aile terbiyesi farklı bir şey azizim, afedersin hayatınızın içine etseler, sifonu çekelim diyorsun da “bu ne böyle, kışlık erzak gibi bırakmışsın” diyemiyorsun.

Tabi hayatımın tamamı bu arkadaşın bıraktıkları ile geçmedi tabi. Adamın biri geldi, çekti sifonu, hafızamdaki kötü anıların tamamını temizledi.

Sonra mı? Atladık o çok sevdiği arabasına, dağ-bayır, kar-kış demeden günlerce araba kullandık. Yaptığım hiçbir hata ile ilgili yüzünde en küçük bir ifade değişikliği görmedim.

Velhasıl, konuyu toparlarsak, bana göre bir erkek eğer size araba kullanmayı öğretiyorsa, sizi seviyordur.

Diğer arkadaşa gelince, olmaz dediğimde abisi aramıştı beni. Neden böyle olduğunu sormuştu. Ben de ona kızı için hep böyle bir eş adayı olması için dua ettiğimi söylemiştim de adam çılgına dönmüştü. Hala gülerim ve hala dua ederim. Ne cici bir aile değil mi?
Sevişmeyi seviyorum sözlük.
Dün sinirden kafamı kapıya vura vura parçaladım. Galiba deliriyorum sözlük.
iki senedir dil anlatım dersini veremiyorum.
şu an işte sprint toplantısındayım. iş dağıtımı planlaması falan oluyor. ben sözlükte takılıyorum efenim. işimi erken bitirdim sprint masterlığı devrettim. koy götüne rahvan gitsin efenim.
Saat 10.30 da olan görüşmeye 11.30 olduğu halde hala gidemedim. iş hayatım başlamadan bitti galiba sözlük ağlamak istiyorum..
iş yerinde çalışma masamın çekmesinde iki kutu toffifee marka çikolata var. çekmece kilitli. odada kimse yokken kilitli çekmecemi açıp ağzıma bir tane atıyorum. sonra hızlıca çekmeceyi kilitliyorum. kimse bilmiyor, bir ben bir siz.
ben bir malım.
6 ay önce seni çok seviyorum diye hayatıma girmeye calışan, bir anlık boşluğumla hayatıma giren ancak garip bir şekilde mutlu iken ben eximi hala unutamadım diyip cekip giden kız; dun gece ninni dinlemek istermisin bunu senin icin kaydettim diye hakikaten bir ninni gonderdi. Sarhoş oldugundan şüphelendim değilmiş. Neyse hem gece olmasından hem de beni sap gibi ortada bırakmasından mütevellit kısa ve soğuk cevaplar verdim. Hanım kızımız ne dese beğenirsiniz, neden bu kadar soğuksun? Arkadaş kendi kafana göre ayrıl tam da yeni baslamışken altı ay sonra hiçbirsey olmamış gibi mesaj at biraz soğukmesaj alınca neden bu kadar soğuksun?
tamam özür dilerim soğuk olduğum için. özür dilerim çünkü hata bende. senin gibi birisini hayatıma dahil ettigim icin.
emekli teyze mantığında yaşıyorum.
Aslinda pek itiraf degil ama ic dokmek diyelim. Yaklasik 2 saat once cocukluk arkadasim aradi ve ilkokul arkadasimizin vefat ettigini soyledi. Ilkokul arkadasimizla ilkokuldan beri gorusmedik ama sira arkadasimdi benim. Sorunlu bir cocukluk gecirmisti.

10 yasindayken 2 tane annesi ve 2 tane babasi oldugunu soylerdi. Yillar sonra anlam vermistim annesiyle babasi bosanmis ve ikisi de baska insanlarla evlenmis o yuzden 2 tane annesi ve babasi varmis.

Biz kucukken pokemon kartlarimiz vardi. 90larda cocuk olduk biz. Kristal onixim vardi benim. kristal onixe 60 parlak 90 tane de normal pokemon karti veririm demisti. Kiyamamistim kristal onixime. Cocukluk iste bugun sorsaydi tamam lan al derdim.

Bir gun kolu kirilmis alciyla geldi oturdu yanima. Alcisi yuzunden cok kavga ederdik sirada. Su meshur kol kavgalarindan. 1 hafta sonra alcidaki kolunda dikislerle geldi. Cam kapiya alcili kolunu gecirmis alci oldugu icin bir sey olmaz sanmis.

Enteresan cocuktu. Ani kaybettik, esrarengiz kaybettik. Bugun arkadasim bu haberi verirken neden hic aramadik bugune kadar dedi. Sahiden neden aramadik hic bugune kadar? Digerleriyle gorustuk onu neden hic aramadik?

Icimi dokmeme yardimci oldun sagol sozluk..
Bazen toplu taşımada seyahat ederken yanımkine dönüp;

"Offf nabıcaz be kamil, anamız skildi...." repliğine giresim geliyor.
Hayatım avuntulardan ibaret.
Bizim eve gelen misafirleri bıcaklamak istiyorum zaman zaman.
aşık olmak istiyorum.