bugün

Uykum var ama uyumayı halen düşünüyorum.
Ygsye ikinci kez gireceğim için korkunç derecede korkuyorum. ikincisi Ömer Koça aşık oldum. Şaka değil.
Yarın hayatımın dönüm noktalarından biri olacak,umarım iyi olur.
Şu an aklimdan sadece yolculuk yapmak için sabah erkenden bir otobüs bileti almak geçiyor. Gunu birlik gidiş donus ten ibaret bir gezi istiyorum. Evet çok saçma.
normalde küfür etmeyi seviyorum. ama bazı zamanlar küfür ettiğim için sinirleniyorum. sinirlenince daha beter küfür ediyorum. bu sefer daha çok sinirleniyorum ve bu kısır bir döngü halinde devam ediyor.

hoşlandığım kız instagrama plastik bir sandalyedeki çocukluk fotoğrafını koymuş. ne var bunda diyebilirsiniz. ama garip olan kısmı, benim de kendi küçüklüğümdeki aynı temalı bir fotoğrafı koyacak olmamdı. o koyunca ben vazgeçtim, kız onun için koyduğumu sanmasın diye. kalp kalbe karşı dedikleri şey bu olsa gerek.

yarın spor salonuna yazılmayı düşünüyorum. ama devam eder miyim bilemedim.

bazen hayatın anlamsız olduğunu, beni kimsenin sevmeyeceğini falan düşünüyorum. ama sonra geçiyor. felsefeyi seviyorum ama sorgulamanın insanı üzmekten başka bir şeye yaramadığını anladığımdan beri felsefeden köşe bucak kaçıyorum. neticede cahillik en büyük mutluluktur(!)

güya günlük tutuyordum, bu gidişle aylık olacak. kısa bir kısmını buraya yazdım sayılır gerçi. neyse siktirip gidiyorum hadi.

lanet olsun ki küfür etmeyi seviyorum amk.
erken ölmek istemiyorum.

çocuklarımın büyüdüklerini görmek istiyorum. emekli olup çocuklarımın bize bırakacağı parayı yiyor amk dercesine surat asmalarına aldırmadan, hanımımı koluma takıp gezi turlarına katılmak istiyorum. her gece, ertesi sabah balık tutma planı yapıp her sabah vazgeçmek istiyorum. yaşlanıp aksi bir ihtiyar (ki muhtemel) olmak istiyorum. sokakta millete gençlik anılarımı anlatıp sktir amk, yalanını skiim der gibi baktıklarını görmek istiyorum. torun sevmek, onlara sağlıksız aburcuburlar alıp, çocuklarımdan fırça yemek istiyorum. sonra da çocuklarımın arkalarından dil çıkarıp torunlarıma göz kırpmak istiyorum.

ben
erken ölmek istemiyorum.

ama malesef ailemin kalıtsal bir rahatsızlığı var ve ölüm yaş ortalamaları 40.

ve ben 35 yaşındayım.
Şuan her başlığa entry girmek istiyorum. Tabi ki de böyle bir şey yapmayacağım.
nasıl sevmişim bu kadar basit birini,
nasıl gözümde büyütmüşüm bu küçük pireyi.
kıskançlıktan ne yapacağımı şaşırdım sözlük.
Anneannemi çok özlüyorum.
Açım. Üşeniyorum demiştim. Ama şimdi bi zahmet kalkıp tost yapıyorum. Daha fazla dayanamıycam.
bu itiraf değil bu bi isyan olacak ama yine de entrymi gireceğim başlıktır. bu sözlükte ne çeşit gerizekalılar var anlamıyorum ya. çok uzun zamandır bilgisayardan girememiştim sözlüğe uygulamayı kullanıyorum. kullananlar bilirler orada da eksi oylar ile artı oylar birbirine karışıyor, oylamalar gözükmüyor vs. (bkz: zall) adlı muhterem şahsın bu konuya hiç el atmamasına yıllardır bir uygulama kullanıcısı olarak çok ciddi ifrit oluyorum fakat isyan ettiğim konu bu değil.
bilgisayardan sözlüğe girdim az önce. şöyle bir göz gezdirdim hangi entry ne kadar eksi almış ne kadar artı almış diye. içinde alkol, uyuşturucu ya da seksle ilgili ekstrem bir şey yazan ne kadar entrym varsa deli gibi eksi almış. siz mi çok kapalısınız ya da alkole uyuşturucuya gıcığınız var yoksa bana gıcık olan bir takım insanlar mı var? çözemedim derdinizi. hayır sikimde de değil zaten de şunu anlatmak istiyorum : hiçbir kadın sizin tabirinizle doğru düzgün hanım hanımcık olmak zorunda değil. değişik ve uçlarda yaşayan insanlara özellikle kadınlara neden bu kadar karşısınız anlayamıyorum. siz iki günlük ilişkilerinizin aptal saptal ve de yüzeysel ilk buluşmalarını anlatırken iyi ama ben kaç senelik ilişkimin ilk karşılaşmasını anlatınca artının iki katı eksi alsın. neden? çünkü standartın çok dışında. çünkü ne hanım hanımcığım ne de düzgün. izmiri meyhane meyhane geziyorum, istediğim uyuşturucuyu istediğim kadar içiyorum ama tüm bunlara rağmen ne orospu oluyorum ne de bi köşede bıçaklanıp yol kenarına atılıyorum. sizin istediğiniz bu herhalde !! ama tam aksine muhteşem bi sevgilim, ilişkim tüm bu aykırılığım yüzünden çeşitli çevrelerce hunharca dışlanmama rağmen asla değişmeyen kendimden emin bir duruşum ve çoğu zaman da narsisizm derecesinde kendime sevgim, saygım var. tüm bu anlattıklarım içerisinde rahatsız olduğunuz çekemediğiniz, beni yaşam tarzımı geçmişimi karakterimi yansıtan onca entrye bi güzel, her seferinde, tek tek eksi vermenizi sağlamış ne var bilmiyorum ama siz benim ya da benim gibi muhteşem insanların tırnağının kiri olamazsınız. örümcek ruhlu tenekeler. hadi şimdi hepiniz işinize bakın, mümkünse bi daha o entrylerimi de açık oylayın.
oytunkaran'dan orul orul nefret ediyorum. 11. nesillerle taşak geçmek yegane görevi olabilir mi bir insanın ?
bir gezegeni keşfe çıktım.

her adımda daha çok şaşırtıyor beni.
Şarjım bitmek üzere ve priz çok uzak. Şarj aletimde piyasada yok. Uyumak zorunda kalıcam galiba.
Gözlerim kısık telefonun ekranına bakıyorum artık.
Bir keresin de yanlışlıkla saçma sapan bir başlığı yanlış okuyup cevap vermişliğim var, ve hala nasıl yazmışım ve nasıl yanlış okumuşum diye kendi kendime stem edip utanıyorum.. Bir hafta öylece kaldı entry ve farkına varınca sildim... Evet herhangi birisi belki kime ne falan der ya da gülüp geçer ama nebiliyim ben diyemiyorum, yapamıyorum.. Aslında gülüp geçmeli..
Yaşlı alt kat komşumuz ölüm de var diye günde 5 kere ezandan sonra bağırırdı. Ecel sizi bulmadıkça aklımıza gelmez ama bazen öyle bir sille vurur ki şaşar kalırız. Babamın arkadaşını öğle ezanıyla toprağın altına uğurlayacaz ve yine birileri bi yerde bağıracak ve kimse aldırmayacak "ölüm de var"
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır demiş şairin biri, ama yanılmış. Doğrusu yenilgiler bir tufan gibi çöktü üstüme. Benimki de o hesap. Bazen ağlamak gerekir rahatlamak için.. Bu da olmuyor bazen. Acaba hata bizde mi? Fazla düşünmek ya da umursamak mı yakıyor canımızı yakıyor? Kimseye anlatmıyorum, kendi kendine yaşamak durumundayım. Sorsan en mutlu benim. Ben ve ben gibilere selamlar yalnız değilsiniz. Ben de böyleyim.
Sesini bile duydum. dersteydin. Bi sigara ictim durup. Sonra devam ettim.
her mesaj geldiğinde heyecanlanıyorum. belki de mesaj beklediğim biri vardır, ben bile bilmiyorum bunu aslına bakılırsa...sonra ziraat bankası, parafly, outlet Vakko, istanbul'un çeşitli belediyeleri, kamuhaber gibi kurumlardan gelen mesajları görünce çoğu kez okumuyorum bile...
Yar ben sana ne ettum
Bir ömür seni seçtum
Gözlerun aydun olsun
Şimdi senden vazgeçtum
Hasret geldi gitmeyi
Derdim çoktur bitmeyi
Daha gücüm yetmeyi da.
Amcami toprağa verdik sözlük. Her yer yasta. Babaannem perişan. 2 sabi yetim kaldı. Hele o küçüğün "ben artık babama sarilamayacak miyim?" Diyisi beynimin icinden çıkmıyor. Kıymet bilmiyoruz sözlük. Hergün sanki 60 yaşa garantiliymis gibi devam ettiriyoruz ömrümüzü. 38 yaşındaydı daha ömrünün yarısı degildi bize göre. Kimse böyle gidişi beklemiyordu. O hastalandiginda bile beni güçsüz görmesinler diyip agrısına sızısına rağmen oturup iyiyim atlaticam diye gecistiriyordu. Dag gibi adam gitmişti o morgta yatan sanki o degildi. Ama acı cekmedi sözlük hic cekmedi tertemiz öldü. Herkes yanındaydı. Kader denilen yazgı böyleymiş be sözlük.
sonsuz uykunda rahat uyu amcam. Bize misafirdin simdi biz seni asıl evine uğurladık. Sana yakışır sekilde oldu her şey. Her sey gediksiz yapıldı. Arkanda bıraktığın evlatlar benim kardesimdir artık. Hakkim helal olsun sana.
Israrcı olma huyumu sevmiyorum.
Ne zaman bu havalar açıcak, neredeyse her gün bulutlu bir hava var