bugün

görsel
Star tv de haberleri izliyorum.
Ve spikerin ölümcül burun deliklerine hipnotize oldum haber girene kadar burun deliğinden gözümü ayıramıyorum. Sanki evrenin başlangıç noktası orası gibi..çok garip bi duygu. Evet.
Ne yaptığımı, ne yapmaya çalıştığımı, ne saçma olduğumu, ne saçma şeylerle uğraştığımı, ne yapmam gerektiğimi bilmeden ve en önemlisi durup düşünmeden yaşıyorum savrulan bir yaprak gibi. Bunu kendime de şimdi itiraf ediyorum bir tokat gibi.
Çok kıskanç bir insanım. Hayatımdaki herkesi ama herkesi delice kıskanıyorum. Bazen bunun psikopatça olduğunu düşünüyorum. Ama elimde değil kıskanıyorum. Sevdiğim insanlar sadece benimle konuşsunlar sadece beni sevsinler istiyorum. Bunun çok bencilce olduğunun farkındayım ama dediğim gibi elimde değil. iyileşmeyi umut ediyorum.
Düğüne gitmeyi oldum olası sevmemişimdir.
Benim pipim vaaaaaaaar.
20li yaşlar bana çok şey öğretti sözlük.
hayatta insanın kendinden başka hiç çaresi olmadığını gördüm. istisnasız hiç kimsenin, insanın yanında sonsuza kadar olmayacağını anladım.
hayat denilen şeyin mutlu mesut bir şey olmaktan uzakta, en az yarayla bitirilmeye çalışılan bir şavaş olduğunu öğrendim. insanlar çok şey öğretti, ailem çok şey öğretti, istanbul çok şey öğretti. ama öğrendiğim şeyleri hiç sevmedim, sevemedim.
daha önce yaşamamışım ya da ne yaşadığımı anlayamamışım gibi sanki. her şeye baştan başlamak, derin bi sarhoşluk, uyku halinden bilince kavuşmak gibi.
oluşan yeni bilincin yaşattığı kısa karamsarlık mı bu, yoksa ömrün geri kalanımı emin değilim.
emin olduğum bi şey varsa pes etmemek gerektiği. pes edersen kaybedersin ve kaybetmek istemiyorum.
allah benimle dalga geçmeyi çok seviyor.
ipin ucunda oyun oynatıyor.
büyüksün valla.
Affetmeyi öğrenmen lazım yoksa ölene kadar kendi mutsuzlugunda bogulacaksın. Oysa ki ne kadar da kolay. Unutmazsan yeniden sevmeyi ögrenemezsin bizim için dene diyecem ama sen sadece kendini düşünürsün diğer söylediklerimi de unut gitsin.
itiraf değil sesleniş oldu ama cümleler kaydı napayım.
Üşenmedim snapchatimdeki tüm snapleri izledim. En garibi bir ara taksimde tanistigim bir kizin kafasi guzelken cektigi snaplerdi. Buradan uyusturucu kullanan bagcilar yan sanayi ürünü o kiza seslenmek istiyorum "yaşadigin varos kafalari attigin kokain artigi taşlari ictigin bonzaileri agzindaki sakizi gozaltlarini bir de omrunde kokaini hissedemeyecek kadar fakir olup da kendini muptezel sanan minik burun deliklerini sikeyim kodugumun mahalle kezbani" bu aksam da snapcahat kullanicisi bir kiza daha giydirmenin memnuniyetiyle entryi bitirmek uzereyim.

Son olarak da surekli kitapli ve kahvaltili snap atan bir kiza seslenmek istiyorum " dunya nin en guzel seylerinden biri kitap okumak olabilir, paylastigin kitaplar cok guzel. Ayrica kahvalti gunun mukaddes öğünüdür. Kahvaltiya saygi duymana buyuk saygi duydum" evet entry burada biterr kesstiiik.
agir dengesizim. yarin sabah nasil bir ruh haliyle uyanirim o gun icinde kac kec degisir, olaylara bakisim haftalar icinde nasil defalarca degisir. boktan bir sey bu. kendimi taniyamiyorum bu sebepten. ne isterim, neyle mutlu olurum hic bir fikrim yok.
garanti bankasından çektiğim ucu kopmuş parayı finansbanka yatırdım. ilk defa borç öderken bu kadar mutlu oldum.
Anneme göre şöyle 1 - 2 yıldır sevgilim var ve bugün bayağı üzgün göründüğüme göre ayrılmışız.
Bugün ehliyet sınavında yanımdaki gözetmenin ben arabayı stop ettirdikten sonraki yüz ifadesini ve o andaki hayal kırıklığımı aklımdan çıkaramıyorum. Üzüntü benim mideme vurur sözlük, az sonra kusacakmışım gibi hissediyorum.
8. sınıfta sınıfa göre ingilizce seviyem biraz daha iyiydi. Arkadaşlar mesajlarımı okumasınlar diye 1 saat cümle kurup yollardım..
şaka gibi eski kız arkadaşım az önce mesaj attı, geçmişte seni üzdüğüm için özür dilerim diye.
şimdi hala daha bir şeyler yazıyor bla bla...
komik lan.
arada 4 sene geçmiş daha neyin bır bırını yapıyorsun?
Ulan itiraf diye yazilanlarin yuzde doksani. Cok sikildim uykum geldi karnim ac hayat cok zor gibi şikayetler.
Yepyeni bir hayata adım atıyorum yarın itibariyle..
Önce bir sınav.. ardından 6 yıllık geçmişimi barındıran bir şehirden ayrılık.. uzun bir yolculuk.. sonra yepyeni bir şehir.. ve tam anlamıyla öğrencilikten mesleğe geçiş.. ve belki de en büyük yalnizliklarıma başlangıç..
Hayırlısı...
Ben kuzey ırak Zaho şehrinde askerlik yaptım. Tehlikeli bölge olduğu için Orada tv telefon çarşı pazar yoktu , yani hayattan tamamen kopuk bir 10 ay sivil insan görmeden geçirdim . Ailemizle ise komutanın yanında , yine komutanın telefonu ile görüşme yapılırdı . Kısıtlı ve göz önünde . 12 saat nöbet 1.5 saat mayın arama , 3 saat eğitim . Tam 10 ay böyle geçti hiç aksamadan . Nasıl yaptığımı bende bilmiyorum . Allah yardım ediyor gerçekten . itiraf ediyorum ki 10 ayda o kadar çok şey değişmiş ki anlatamam yaza yaza bitmez . Hala uyum saglıyamıyorum . Normal yaşayanlar bunun farkında değil ama ben farkına vardım . Ve çok kötüye gitmiş Allah sonumuzu hayır etsin .
Hiçbir şeyi umursamaz gibi görünüyorum ama benim de yalnız kalıp ağladığım zamanlar var.
öyle bir zamandayız ki artık iyice koptuk gerçek hayattan. eskiden bizi mutlu eden şeyler artık mutlu etmiyor, gerçi artık hiçbir şey mutlu etmiyor. çok sorunlu bir ülkede yaşıyoruz. bunlarda etken evet ama sanki dünyanın rengi karardı bilemiyorum. beyinler iyice sanallaştı, depresyonlar arttı, yaşam isteği bile gitti çoğumuzda. keşke o eski günlerimize dönebilsek. ben çok özledim tadı tuzu olan eski güzel günlerimizi.
Denizin dibinde karanlıklar gibisin, ışığın içinde saklıdır, bilemezsin.
Ellerim çok üşüyor simdi.
görsel

içimden geldi..
Hala aynı hataları yapıyorum .
Bazen bu başlıktaki entry sayısını okuyamayabiliyorum. Uyku da geldi yavaş yavaş.