bugün

Sevmekten korkuyorum, tekrar hayal kırıklığına uğramaktan, acı çekmekten, başkasina ilgi duymasından korkuyorum. Ne zor oysa ki sevdiğin insanın seni görmemesi, senin bakmaya kıyamadığın gözlerine başkalarının bakması. Sesini duymaya doyamazken onun sana susup başkalarına konuşması. Tekrar birini çok sevmek o kadar zor ki, tüm kırılmışlığa inat.
Sonra bir kucak dolusu incinmişlik kalıverir kucağınızda. Sevmek nefretle karışır, gözyaşıyla sulanır. Gizli bahçenizde sevgiler yeşerir, solar. Gece vakti kirpiklerindeki tuz, başını yaslamayı umduğun omuz...
sosyal medyaya uzak olduğum için kendimi fakir ve terk edilmiş hissediyorum.
bunlar hep "insanlar beni beğensin" arzusu.
bugün solyarisi izledim. aklımdaki sorulara cevap olmadı (zaten bu gerekmiyor) ama hissettiğim şeyleri yansıtmasına hayran oldum. geçen gün tadına doyamadığım Spinoza dersinin üzerine bir de bu film yaşama gayretime öyle destek oldu ki hayatımın kritik bir geçiş evresinde olduğumu düşündüğüm şu günlerde çok büyük anlam ifade etti. kendi kendime kızıyor yanlış giden bir şeylerin olduğundan şüphe ediyordum ama bu yeni bir doğuşun tek yolu galiba. insan bilmediği bir şeyle karşılaştığında hissettiğim türden bir boşluk hissediyor olmalı.
birini sevdim, hemde çok sevdim aradaki şehirlere hatta bazen araya giren ülkelere inat sevdim... Öyle bi sevdim ki olmayacak dua denilen duaları ettim "amin" dedim, RABBiM büyük imkansız diye bi şey yok sonuçta hala da ederim o duaları, hala onu isterim sadece... herkesin yaşadığı acılar vardır elbette, herkes neler yaşıyor bi ALLAH bide kendileri bilir, bende çok şey yaşadım, herkesin kaldıramayacağı şeyler yaşadım ama hep dik durdum, bi kere ağladım sonra sildim gözyaşlarımı ve yoluma dimdik devam ettim ama bunda öyle olmuyor ağlıyorum siliyorum gözyaşlarımı "gececek" diyorum ama geçmiyor, şimdi artık öyle bi yerdeyimki ne adını yazabiliyorum ne de üstünü çizebiliyorum, bildiğim tek bi şey var ben sadece onu istiyorum, onca şeye rağmen tek duam hala o, birgün her şeyin güzel olacağına inaniyorum, ALLAH büyük... Ama bi yandan da çok yoruldum artık, herkes bana "sen çok güçlüsün" diyor da ben artık güçlü olmayı da kaldıramıyorum ben artık onun kollarında zayıf olmak istiyorum, diyorum ya ALLAH BÜYÜK...
sözlükte ne kadar mal, boş beleş, gerizekalı insan varsa benle uğraşıyor la. sıkıldım artık.
Bütün düzen bir tahterevalli aslında.
tek zaafim enrique. onun disinda son derece olgun biriyim. bu yuzden enrique yi sevdigim icin bana ergen muamelesi yapan insanlardan nfret ediyorum.

ya zaten adam 39 yasinda ne ergenliginden bahsediyolar onuda anlamiyorum.
adam akıllı, bu saatte izlenecek bir koku veya gerilim filmine ihtiyacım var.
Bundan 3 yil once olsa. Her pazar sabahi yaptigimiz kavgalari yapsak... tek derdimiz kahvaltiyi kimin hazirlayacagi olsa...
bunu ilk defa açıklıyorum.

ilkokul 1 veya 2 deyim. annem pırasa yemeği yapmış. o gün eve okuldan geldim sanırım kıştı ve saat 5 de hava kapkaraydı. eve geldim çantamı attım hemen ders çalışcam annem zorla sofraya oturttu. karnım da tok zaten gelir gelmez ders çalışan çalışkan çocuktum o zamanlar.

neyse sofraya geçtik, annem pırasa koydu önüme. tam tadına baktım, iğrençliğinden mi sıcaklığından mıdır bilinmez bi dilimi ısırdım ve çığlık attım yok böyle birşey. emin olun dilim kanadı o derece sert ısırmışım, öleceğimi hissettim bir an, nasıl canım yanıyor nasıl içim gidiyor. kusmak istiyorum ağlamak konuşmak istiyorum hepsi daha çok yakıyor canımı. babam apar topar hastaneye götürdü uyuşturup mal ettiler beni bişeyler yaptılar sanırım 3-4 gün acıdan duramadım. yemek de yiyemedim.

işte o gün bugündür pırasa yemem.

zamanın bir vaktinde sevgilim vardı kıza bunu anlattıydım bana cevap veremediydi. sonra 2 ay geçti dayanamadı 'ya benden tiksinmenden korkuyorum ama valla tutamıcam içimde ben pırasa yemeğini çok severim' demişti. e o da haklı pırasaya beddua edip bu olayı anlatınca kim olsa sevdiğini söylemez.

nasıl bir öfke ve nefret varsa içimde o sebzeye karşı, pazarda görünce yolumu çeviriyorum.
Bi bakmışsın yarayı saran yarayı verenden daha üste bi yerde... Hayat böyle 3-5-2 ye 5-3-2 oynuyo... Gol yemem diyen kaleciyi kontrpiyede bırakıyo..
Ayakta durcak halimde yok.. O yüzden kaldım burda belki.. Ama o pezevenk nasıl son 2 dakkada 2 gol attı onu bi türlü çözemedim.
Fark edemiyorum gözle gördüğümü,
saçlarında bağlı aşkın kör düğümü,
bir tatlı ruyamı bir canlı büyümü
elim dokunuyor fakat yalan gibi sözlükcüüm.
enfes bir kariyer için.

proaktif çalışma hayatı + 21.12.2014
Bazen gitmek geliyor içimden kimsenin göremeyeceği, duyamayacağı, bulamayacağı yerlere.
bu sayfayı okumayı çok seviyorum sıkıldıkça,

al sana itiraf *

daha ciddi şeyler de var tabi, onları akşam saatlerinde ederim artık..
Biraz biraz insanlara saygı duyabilirim belki sevebilirim bile derken her yeni tanıdıgım insan daha cok sogutuyor insanlardan.
bi' mesaj atsan, az bi konuşsak hani sözlük; havadan sudan.. muhabbet falan filan.
Küçükken annem markete gönderdiğinde kardeşime bir kendime iki çikolata alırdım yolda gelirken birini yerdim. Üzgünüm kardeşim.
Yaklaşık 40 gündür seks yapmıyorum sözlük. Artık partnerim olacak ilk kadın şanslı mı yoksa şanssız mı bende bilmiyorum. GüÇlü olmak zorunda.
Ne dert varmış arkadaş insanlarda . o degilde yarın pazartesi is var .
Herkes neşeli ben neden bahtsız bedevi gibiyim. Yağmur yağıyor diye mi bu hüzün?
iki hafta sonra istanbul'a, beşiktaş galatasaray maçına gidiyorum sözlük. ben gidiyorum ya, kesin yeniliriz. ama olsun, çok heyecanlıyım. iki senedir gidicem gidicem diyorum, bi türlü olmadı ya aksilikler çıktı ya da başka işler. bu sefer gidicem ama. bi kez daha bilet almıştım, hazırlık yapmıştım ama iki gün öncesinde kötü bi haber alınca gidememiştim. dua edin aksilik çıkmasın lan.
bu yaşıma kadar hiç korsan bir Albüm indirmedim. hatta filmde. kalite ne kadar kötü olursa olsun daima Emeğin karşılığını verdim. bir de bugun yolda oturmuş bir bayanın çok zor durumdayım diye yazdığı yazıya bakarak hüzünlendim. bir şey isteyip istemediğini sordum. para istedi verdim. dilenci gibi de değildi. bu ülkenin Kadınları maalesef zor durumda. herkesin işi rast gelsin. hüzünlendim yine.