bugün

Topu topu 5 dakika dışarıda kalıp otobüs bekleyeceğim diye yanında poşetle deri ceket getirip beni karşılayacak bir annem var. * annelerimizi sevelim ve koruyalım. Ben insanlara sevgisini belli edemeyen bir odunum, insanları içimden çokça sevip belli edemiyorum çoğu kısmını, ama karşımdaki insana bakarken gözlerim ışıldar ya da onu kırmamaya özen gösteririm, çoğu zaman onun isteklerine öncelik veririm, bu şekilde ödeşmeye çalışıyorum, aslında sevgimi görenler çok iyi görüyor, ama o gördüklerinden fazlası içimde saklı, yoksa tek laflarına dertlenecek bir yapıda değilim(gerçekten). Anneme sevgim de biraz böyle, isteklerini yerine getirip başka yollarla da iyi bir evlat olmaya çalışıyorum, umarım oluyordur, çünkü Eğer annem olmasaydı ben ya çoktan canıma kıymıştım ya da iğrenilen biri olurdum. Her gün birlikte sabrımızı sınıyoruz, tek bir basamak kaldı, ötekileri takmıyorum. Sabır, sabır...
sözlükte ne kadar çok hayranım olduğunu ben bile bilmiyormuşum. insanın egosu şişiyor ister istemez.
Bundan 4 yıl önce sözlüğe girdiğimde o kadar zekice başlık ve entryler okuyordum ki kendimi bazen eksik hissettiğim bile oluyordu. Şimdi ise o kadar gereksiz bir guruh tarafından ele geçirilmiş ki sözlük yazarsam; onlarda aynı kefeye konmuş olacağımdan utandigim için yazmiyorum. Teknoloji geliştikçe beyinlerin yok olmaya başladığını düşünüyorum. Yazık bize sözlük gerçekten çok yazık!
Fikir alışverişinde bulunup, güzel olan kelimeleri içinden çekip çıkarıp, sevgilimize edebiyat yaptığımız güzel bir sayfadır.
Biraz uyusam geçer belki.
Ne kadar sözlükte vakit geçiriyorsam o kadar yalnızım..
Karaladıkça atıyorum bazı şeyleri, bi nevi kafa boşaltma yeri
evde oturmak ve burda vakit geçirmek hiç bana göre değil itiraf ediyorum.
insanlar başka şekilde rahatlamalı
sosyal medya asosyelleştiriyor.
Çevremdeki hiç kimseyi kaale almıyorum, onlara karşı habire esprili hayatı ciddiye almayan bir tipim. Evet öyleyim fakat itirafım şu, benim ciddiye alacağım insanlar olabilmeleri için "insan" olmaları gerekli. Olgunluktan yana sıkıntım yok. Yaşıtlarıma göre gayet yerinde belki daha fazla. Ama yaptığım eylem o kadar inandırıcı ki, herkes beni "çocukça" sanıyor.
Sanırım bende şu zengin depresyonu var sevgili sözlük aç değilim açıkta değilim kolum bacağım sağlam anam babam hayatta annemin tabiriyle götünün deliğini bilen harcamalarıma v.s şeylerime dikkat eden biriyim bendeki ne bu mutsuzluk eksiklik asi staylalık.
Hayatta çok aceleci davranıyorum, beklemeyi sabretmeyi öğrenmem lazım.
yalnız kalmak istemiyorum ama tanıştığım insanlar bir şekilde kazık atıyor. yanlış anlaşılmasın bizim de kazık attıklarımız olmuştur elbet bi tek melek ben değilim şeytan da ben değilim. bu konuda ama ile başlayan cümlelerim dahi yok samimi bir şekilde,hafif bir tebessümle ve eski anıların getirdiği ufak bir kalp sızısı ile söyleyebilirim ki hepsi bana müstahaktı. bakın nefsim zorla 'ama' ile başlayan cümle kurdurtma gayretinde olmasına rağmen hala bunu savunuyor,vicdanımı rahatlatıcı saçmasapan argümanlara,çektirdiğim acılarla bana yaşatılan acılar arasında sidik yarıştırmalarına girmeden bu meseleyi böylece sonlandırıyorum.

bu saatten sonra tek dileğim,artık bedeller ödediğime göre mutlu olmak istiyorum. bakın hayat siz neye ulaşmak istemezseniz önünüze koyuyor cidden. yeter ki umursamamaya başlayın. hafta boyu beklediğiniz biri için artık vazgeçiş moduna girmişseniz o insan pazar günü çıkıp geliyor. ben de iki yıldır dilediğim umursanmayı,sosyalleşmeyi,değer görmeyi yeniden kazandım. fakat şu an bunun gözümde büyüttüğüm kadar bir kıymeti olmadığının bilincine vardım.

fakat yukarıda belirttiğim kuralın 'başarı' gibi kocaman bir istisnası olduğunu düşünüyorum ve en düzensiz en saçmasapan zamanlarımda dahi hedefime ulaştığımı hayal ederek üniversitemin koridorunda ders çıkışı öğrencilerin sorularını yanıtlamanın tadının şu an nasıl düşünüyorsam aynen öyle olacağı kanaatindeyim. her insanın uğruna şerefini haysiyetini bağışlayabileceği bir şeyler vardır. kesinlikle bunları bağışlamaya hazırım demiyorum,ama yarın bir gün böyle bir çelişki karşıma çıkarsa,hayatta kalmama neden olacak olan şey o statümü korumaktır. keyif aldığım şeyi korumaktır,özene bezene geleceğim yeri korumaktır. şeref,haysiyet insana özgü bir olay,yaşamadıktan sonra da pek bir önemi yok. büyük balıklar bedel istediğinde,o bedeli önlerine sunarım. fakat asla küçük balık olmanın dezavantajlarını yaşamak istemem gibime geliyor.

bu karanlık yüz. bu işin aydınlık yüzünde,şayet varsa adaletli bir üniversite,onun kovduğu kişilerden olmayı zevkle kabul ederim. zaferin sarhoş eden tadı karak yenilginin sert kahve etkisinden de muazzam haz alırım. isterim ki rekabet tetiklensin,bilim konuşsun,kafalar zehir olsun. aralarında en az zehir olan ben isem,siktir olup gideyim bir alt kademeye. şansımı orda deneyeyim.

ama bir şey olamadan ölmeyeyim be...

ya ben çalışmak istemiyorum,ya da gün içinde elimde olmayan nedenlerle öyle yoruluyor öyle daraltılıyorum ki,şu hedef kısmı büsbütün sekteye uğrayacakmış gibi geliyor artık.

samimi söylüyorum ne bir para ne bir aşk ne baba cezbedebiliyor ne gardaş varsa yoksa anam ve profesör olma düşüncesi.

hayaller günde 10 saat çalışmak hayatlar sabaha karşı sikik bi mecraya ağlak ağlak yazılar yazmak.

kaybedenlerin tümünün dediği gibi,'aslında ben çok istiyorum yaa.' diyerek.

kim kabul etmiş ki istemediğini ya da mücadele etmeyeceğini ? herkes bir değerli neticede.

umarım ben o kendini kandıranlardan olmam yolun sonunda.

ronaldo'yu hep sevin.
kafamin içi ülke gündeminden beter. ruh halim Ortadoğu gibi. çözüm için herkes bir şey soyluyor da hiçbiri feraha ulaştıracak türden değil.
Kimseye karşı sorumluluğum yok.
Yaşadığım şehirde kendimden başka kimseyi ilgilendirmiyorum.
Anlık kararlarım sonucu yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim.
Bitti. Her şey bitti.. 12/11/14-15/11/14..
Az önce otobüsten indim cüzdanı yokladım yok. Tam bittim diyordum. Bir umut çantamı yoklayayım dedim...cüzdan acık gözden cantanin içine düşmüş sırt çantamın. Dünyanın en şanslı insanı ilan ettim kendimi o an.
Her geride kalanda birşeyler bıraktığımız doğru.
Her ayrıldığımız insanda sevgimizden saygımızdan aşkımızdan birşeyler bıraktıgımız çok dogru. Gitgide eksiliyoruz yarım kalıyoruz.

Belki de bıraktıklarımızı almak içindir eskileri aramamız.
Sanirim terk edildim. Ama nasil bir ruh hali icinde olmam gerektigini bilmiyorum. Cay iceyim ben en iyisi.
az önce çok güldüğüm bir entry ye oy vermeyi unutup çıktım ama geri dönüp o entry yi aramadım. affet sözlük.
arkadaşımın annesini duştayken 1 saat izlemiştim hayatımda o kadar şiddetli orgazm yaşamadım.
babam cok caliskan. ama cok fazla caliskan. yetisemiyorum pesine. o calisirken oturmakta olmuyor.

bir ormanı kesti yok etti. simdi oralar findiklik.
okulu sevmiyorum .....
sevdiğim insanlara gereğinden fazla değer veriyorum, hak etmedikleri kadar. insan sevmekten bile soğur mu? soğuttular işte. ilgi gördüğünü anlayanın egosu anında tavan yapıyor. bıktım bu insanların vefasızlığından.
Kasiyer kız çok güzeldi aldığım kıyafetler de bayağı bir tutmustu. Artistlik olsun diye kredi kartından tek cekim yaptirdim.
Evet 5 dk önce yasadım.
küllerimden doğmaya non stop devam edicem.
böyle bunalım takıl takıl nereye kadar ?
hayatımı güzelleştirmek için aktiviteler arıyorum.
tüm yazarlarımızın tavsiyelerine açığım?
bu bi kitap olur
dizi olur
sportif faaliyet olur vs..
üniversitede sevdiğim bir kız vardı sözlük, bir de sevgilim vardı.

sevgilimden ayrılmadan önce, aldatmamak için hiç belli etmedim bunu ona, yani aşık olduğum o kıza. oysa aldatılarak ayrıldım ve şimdi hiç kimseye güvenim kalmadı. o yüzden diğer kızla da konuşamıyorum. sevgilimden aylar önce ayrıldım ama sevdiğim kızı hala seviyorum galiba. hep fiziksel çekim derdim ama değil sanki, platonik bir aşk, uzaktan uzaktan. dün gece rüyamda görünce anladım bunu. hayır, öyle fantazi bir rüya değildi, çocukluktaki gibi masum ilk aşk gibiydi. ve ben bu masum hislerimin peşine düşemiyorum bile şimdi.

bu şehirde son günüm şimdilik. onun takıldığı yerleri biliyorum, ama sokakta bile karşılaşmamak için mahallesinden geçemiyorum. en son lisede bu haldeydim, şimdi kazık kadar adam oldum, ama hiçbir şey değişmedi. zaten "efendi erkek" olmak da dezavantaj işte, bilirsin.

ne eski sevgilim, ne de sevdiğim kız bunları okumayacak. sadece içimi döküyorum işte günlük gibi. bunları bilen yakın arkadaşlarımdan bile kaçıyorum, yoksa anlatırsam bu heyecanımı da kaybedeceğim.
insanlarin dengesizliklerinden sıkıldım. gercekten sıkıldım..sirf kal demem icin gitmelerinden sıkıldım. yanlis anlasilmaktan bunaldim. kendimi aciklamaktan. bundan sonra umrumda degil. sizin egonuzu ben besleyemem.