bugün

1 haftadır yemek yiyip uyuyamıyorum
aklimdan cik diye sürekli spor yapıyorum
ulan bir nasilsin? yazsan bile dunyanin en mutlu insani olurum
tek gecelik olmasin amina koyayim senin
ilgi duymak sıkıntı.
yaklaşımda bulunmak rahatsız ediyor sanki.
bir adımda 3 adım geri giden bir konuşma var aramızda .
yeni müziklere ihtiyacım var.
önerisi olanları beklerim. güzel olsun yeter.
bugün de kıyamet kopmadı...
uludağ' daki bir arkadaşın sayesinde itü de yazar oldum. davetiye sistemine geçtiği için (itü) davetiye bulmakta zorluk yaşayabilirsiniz. isteyen olursa mesaj atsın.
böyle boktan bir gün olamaz herhalde. hava boktan, dugyularımın agzına sıçılmış durumda.çok yazık ya.
galiba onu seviyorum.
Oje hastalığım var.
Çok heyecnalıyım sözlük, en yakın arkadaşımı görmeye gidicem, hem de ailemin haberi yok. Ama çok mutluyum onun şehrine onun evine gidicem. Hatta sabah 05.44'te uyandım heyecandan.
konuşacak kimse yok mu?
liseli aşıkları mahallede gördükçe kıskanıyorum sözlük kardeş. çok üzülüyorum geçmişime.
öyle bir itirafım var ki sözlük, itiraf ettiğimde herkes beni kopya ederse sözlük sözlükten çıkar. basit bir hata gibi duruyor ama suyunu çıkarabilir. yine böyle bir hatayı online satrançta da bulmuştum.
bu entry, sırf entry girmiş olmak için girilmiş bir entrydir.**
kendimi arıyorum...
Belirsizlikler beni çıldırtıyor. "Bakarız yaa" gibi cümlelere tahammül edemiyorum. Sevmiyorum belirsizliği herşey programlı olmalı benim için. Yoksa sürekli ne olacak bu iş diye düşünüyorum. Kafamı cok meşgul ediyor. insanların umursamaz tavirlarina da dayanamıyorum. Bakarız ne ya o nasıl bir cevap ben mi fazla takıyorum insanlar mı hiç takkmıyor bilmiyorum.
Son zamanlarda kendimle hiç ilgilenemiyorum. Ölmüş bile olabilirim, haberim yok.
toparlayamıyorum hiçbir şeyi..
düzeltemiyorum..
yorgan kısa misali hangi taraftan çekiştirsem diğer taraf açıkta kalıyor..
sadece çok üşüyorum..
baştan kaybetmişim ben..
Şu an konuşmak istiyorum; az bi dertleşmek istiyorum...
Mantılı başlık görünce şimdi canımın mantı çektiği. Bi de üst üste söyleyince bi tuhaf oluyorum; mantımantımantımantı offff...!
"kimdi o kedi, zamanın eşyayı örseleyen korkusunda,
eğerek kuşları yemlerine,
bana ve suçlarıma dolanan?
gök kaçınca üzerimizden ve yıldız dengi çözüldüğünde,
neydi yaklaşan,
yanan yatağından aslanlar geçirmiş
ve gömütünün kapağı hep açık olana?
yedi tül ardında yazgı uşağı,
görüldüğünde tek boyutlu düzlüktür o
ve bağlanmıştır körler
örümcek salyası kablolarla birbirine
sevişirken,
iskeletin sevincini aklın yangınına
döndüren, fil kuyruğu gerdanlıklarla.
yine de, zaman kedisi pençesi ensemde,
üzünç kemiğimden çekerken beni kendi göğüne,
bir kahkaha bölüyor dokusunu,
düşler marketinin.
uyanıyorum küstah sözcüklerle,
ey, iki adımlık yerküre
senin bütün arka bahçelerini
gördüm ben!"
"bombalandıktan sonra, heba kuşlarının bir bölümü akıl ve beden yaralarını resmettirip, satamadılar. büyük bir bölümü yaralarıyla dilenme sayesinde unutuş duvarını ördüler. eksi sıcaklığında anımsamanın, hiç ses çıkarmadan yıllardır bekliyor gizleyip yaralarını heba kuşları. öcleri uzun tutar onların; bombacıyı, her zamanın bombacısını bulduklarında açılacak vücut ve akılları katil bir öpüşle. bileklerini çevreleyen mavi tül uçup yittiğinde kurtulabilecek küçük kız darbe arayışından, belki de..."
Kimse dinlemiyorsa beni - ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda, bana, bunu da yaptınız!
ekmeğin içi kuşlarındır...
Eksi oy almak istiyorum sozluk.. Herkesten hem de..

Ulan o kadar yazıyorsunuz, ayda yılda bir eksi almak istiyorum; kırıyorsunuz beni...
En küçük bir yalanını farkettiğim insandan ışık hızıyla soğuyorum. Bidaha o insana karşı ciddi olamıyorum. Yalan söyleyen insanlar tam nefret etmelik.