bugün

hiç başlamadığından hikayemiz bir türlü bitmek bilmiyor.
eski kız arkadaşın telefon facebook profiline, ya da telefonuna, ne bilim diğer sosyal platformlarına hiç bakmadım ayrıldıktan sonraki gün bile. direk silmişimdir.
bazen beni düşünsün diye ısrar ediyorum. ama boşuna...
7 milyar arasından beni mi düşünecek diye karamsar oluyorum.
haklı mıyım bilmiyorum ama o haklı...
hiç kimse kendisini hakedeni seçmiyor sözlük.
komşu teyze, perdelerini asarken zevk almıyorum. evde o güzel kızın olmasa inan elimi sürmem, fazla yumuşatılmış ıslak perdelerine, tüllerine. Ayrıca evde yenmemiş kokmaya yüz tutmuş yemekleri getirme. yemeden direk çöpe döküyoz.
artık aşikar yazmayacağım. Aşikar.
hayat, sabahın körü de olsa ananı avradını sikmeye devam edeceğim.
gücüm yok. ne savaşmaya ne de yeniden başlamaya cesaretim de yok. çırpındığım bataklık çekiyor her an beni biraz daha derinine. istesem çabalasam başaracağım biliyorum. ama işte bedenim, ruhum çok yalnız ve çok mutsuz. onun bana tüm yaptıklarını görüyorum. bana ne kadar zarar verdiğinin de farkındayım. artık sevmiyorum da. peki ona neden hala mecbur hissediyorum kendimi. neden hala sabır gösteriyorum? bilmiyorum inan bilmiyorum.

keşke diyorum hep. keşke bu noktaya gelmeseydik. hep sevseydi. hep sevseydim. klişedir biliyorum ama gerçek bu. onun bana olan aşkı olmayınca varlığının ne anlamı var ki? ben onun sevgisini sevdim. şimdi bitti. aynı evin içinde iki yabancı. ikimiz de mutsuz. ikimizde huzursuz. son sözü söylemek bu kadar mı zor? sevmiyoruz artık birbirimizi. bu gerçek. ama gitmiyoruz da. sabırla birbirimizden bekliyoruz.

bir nevi tembellik bu. üşeniyoruz ayrılmaya. biri girse içeri "oyun bitti" dese rahat bir nefes alacağız. kesin.
10 gün oldu rejime başladım, ama ara ara kimseler görmeden atıştırmaya devam ediyorum. iyi güzl de kimseler görmüyor, allah da mı görmüyor.
korkuyorum..
Bir avuç insan düşünün. Her biri farklı karakterde, zıt kutupların insanları. Hiçbiri de yeterince hoşgörülü değil.
Bir de kuzen bunlar.

Dünyanın en faşist adamının, dünyanın en komün duygularını barındırdığını söyleyen, aykırı giyinen, 13446546 adet piercingli, yeşil parkalı, conversli kültürel liberalizm savunucusu ingilizce öğretmeni kızı.

Dışardan bakınca çok komik bulduğum sevgili kuzenim.

Her şeye tepki olarak gelmiş dünyaya. Babasının ulusalcı tavrına, annesinin örtüsüne, abisinin inançlarına. Kimseyi beğenmez bu kıçımın kenarı.

Beni beğenmez mesela. Yüksekokula gittiğimde okulumu beğenmedi, lisansa geçtiğimde geçtiğim bölümü. Bakış açımı da beğenmedi, yaptıklarımı da.
Beğenmedi yani beni. Çok umrumdaymış gibi.

Check in yaparsan gelir bildirimin altında aklınca laf sokar, instagramda paylaşılan fotoğrafa gelir ne gerek der.
Her şeye muhalefet.

Annem akşam o gelecek dediğinde geldi yine tipini s. Demeden edemiyor insan.

Sen tepki kumkuması kuzenciğim git, starbucks bardağını instagrama koy.
Altına da tag ver.

Durur muyum yabıştırdım cevabı tabi. -hayırdır, ne zamandan beri kapitalizme ayak uydurur oldun- dedim. Bir çok açıklama yapıp sonuna adıma özel bardak yaptılar diye paylaştım dedi.
E zaten orada herkesin bardağı kendine özel dedim. Yana yana beni arıyor. Cevap yok. Annemi arıyor. Hala söyle silsin yazdıklarını diyor. Annem sil diyor ben silmiyorum.
Sürekli insanları eleştiriyorsan eleştireye de açık olmak gerekir çünkü.

Aynı kişi görüştüğü ve gidip geldiği tek akrabasının biz olduğumuzu söylüyor anneme. Haspam! Diğer akrabaları beğenmiyor aklınca.
Öğretmen oldu bir de. Bu eğitimci oldu, çocuk yetiştirecek. Gelecek kimlerin tekelinde bakınız.

Velhasıl, Mevlana boşa dememiş ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol diye.
Ben her türlü insanı hoş görüyorum da tutarsızlığa tahammülüm yok.
amk ben ya herşey bok gibi.
kronik mutsuzum sanırım sözlük.
sevgilim çok uzakta ve ben onu çok özlüyorum.
bi insanın en mutlu zamanlarını aradan çok zaman geçtikten sonra hatırlaması ne acı be sözlük. dört yıl önce sevmeyi yeni öğrenmiş bi ergenken şimdi bakıyorum da bütün saflığını yitirmiş aşka olan inancını kaybetmiş bi robota dönmüşüm. keşke dönebilsem o günlere. keşke aşkın para, tip, popülerite olduğunu bilmediğim o günlere geri dönebilsem. keşke onunla tekrar birlikte olabilsem.
2 yıldır beni twitter'dan takip eden, arada manasız mentionlar atan, bana mention atanları tehdit eden esrarengiz kullanıcının az önce eski nişanlım olduğunu öğrendim.

bitmedi lan, bitmedi!!!
yaklaşık on dakikadır sesimi güzelleştirip (bunun nasıl yapıldığını bilmiyorum ama havaya girmek oluyor heralde) "dışarda hafiften yağmurun sesi, gözümde aşkının hasret nöbetiiiiiii" diye mırıldanıyorum. araları bilmediğimden sonra da şey diye devam ediyorum; "sen rüyalarrrrrr alemindee, yeni aşklar hevesindeeee. benseeee yineeee uykusuzummmm, bir sabahçııı kahvesindeeee" deyipp başa dönüyorum; "sevgilim sevgilim bak yineeee sabah oluyor."

ve az önce okulun en cool müdür yardımcısı beni bu şekilde bastı.
zedelenen özgüvenim bugün biraz daha iyi.
hücreler yenilendi, kabuk bağladı yara.
bugün dinlensin, yarın koşabilir.
insanlar insan olmali.
en yakın kız arkadaşlarımdan biri arkadaşım yurt dışına gittiğinden beri neredeyse 5 ay beni arayıp sormuyordu. bugün arkadaşım yurt dışından geldiği için beraber dışarı çıkalım babında aradı beni açmadım.
r yok baattin var...
Galiba kafam çalışıyor benim.büte bırakacağım ama gireyim dediğim ezber sınavda nası bukadar yaptım belli değil.kulak aşinalığının yararlarının sözlük anlamıyım.
metroda karşıma güzel bi kız oturunca hayvan gibi yüzüne bakmamak için camdaki yansımasıyla avunayım diyorum ama yine de pişti oluyorum şansımı sikeyim.*
daha az düşünmem lazım. Sanki dünyayı ben kurtaracağım.
hava çok sıcak sözlük, ince giyindim ama kavruluyorum. t-shirt falan giysem sadece bön bön bakarlardı ama. bütün insanların üşüme katsayısı birbirinden farklı, bunu neden anlamazlar ki diğerleri?
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar