sözlük yazarlarının itirafları

kendime söylemekten hep korkmuşumdur; hep yerdiğim kahrettiğim istemediğim, sokak kapımın bile yanından geçmesini istemediğim hal hareket tip davranış alışkanlık vs.. tüm bunların tam da dibimde yanı başımda varolduğunu. kabullenmek istemediğim ama kaçamayacağım çok şey var . elalemin karısına kızına açık saçık giyinip göğüs dekoltesi meraklısı olmasını yererken yakın akrabalarımdan genç ve cühela beyinlerin bunlardan olduğunu görmek zoruma gidiyo. justin hayranı atarlı delikanlı eli sigara kulağında arsız bela çalan gençleri yermişimdir hep. ama ailemde bunlardan bir numune beslediğimizi farketmek zoruma gidiyo. bizim arkadaşlardan yanlış kız arkadaşı seçimi yapanlar olmuştu, onları kınamış alay etmiştim. hay allahh! nerden çıktın be güzelim sen benim karşıma ? seni seviyorum dediğim kızın tam bir izmir ortam kızı olduğunu farketmem çok geç oldu, üzgünüm, yine yanılmışım. tüm bunlar pesimist yanımdı.. evet şimdi bunlar ağırlıklı üzerimde ve kaldırmaya uğraşmak bile istemiyorum. yatacam sanırım yine, düşük voltajlı trawatik hareketler sergiliyorum.
tülay, sen biliyosun trawmatik durumlarda ne yaptığımı canım, öpüyorum o şişkin yanaklarından.

itiraf değil diye itiraflarımı sildirenleri recm edesim var recmdaşlar.

derbi günleri hiç çekilmiyosun sözlük. Gerçi senin suçun değil. Sol frameyi meşgul etmekten zevk alan yazarların suçu. Yoksa ulu'sun, hoşsun.

yazar yazmaz yazan yazar itirafım sana.

(bkz: müzik zevkine sokayım kardeş)

buraya da yazayım dedim. malum itiraf başlığından başka derdimi anlatacak yerim yok.

bi tanıdığımızın pideci dükkanı var. sabah 10 da aradı çağırdı gel diye. bende hiç bir şeye hayır diyemeyen bir dalyarak olduğum için kalktım gittim. bi de gece 5 gibi yatmıştım. uyku götümden akıyordu afedersin.

neyse gittim. daha önce de çalışmış olduğum için direk çalışmaya başladım. dışardan siparişlere falan bakıyordum ben. arada da garsonluk yapıyordum.

bir gazinodan aradılar pezevenk diye aşağılamak istemiyorum ama gerçekten pezevengin biri pide siparişi verdi. bende normal bir şekilde götürdüm pideyi verdim. ''ne kadar lan fiyatı'' dedi. ''12 tl abi'' dedim. ''al şu parayı yürü git'' * deyip 20 tl fırlattı yüzüme. bende şaka yapıyor zannedip ''ehehe tamam abi. gene de para üstünü bırakayım ben'' deyip masaya parayı koyuyodum ki pezevengin yüz ifadesini gördüm. şaka yapar bir yanı yoktu. bildiğin bimden alınan ıslak mendil gibi siktir etti adam beni.

çıkarken arkama baktım. yok adam ciddi ciddi öyle demişti. dükkana geri dönerken yolu uzattım. ara yollardan geçerken gözümden yaş geldi. gururuma dokunmuştu bildiğin. pezevengin teki yüzünden ne duruma düşmüştüm. zaten akşama kadar yüzlerce insana güler yüz göstermek zorunda kalıyordum. en son dayanamamıştım yani. bu kadar yeter dedim. koyverdim kendimi. ağlıycam, ağlayamıyorum. öyle duygu içerisindeyim.

geri döndüm dükkana. bir de ustadan azar yedik geç kaldım diye. akşam yemeği yok sana dedi, cezalısın. ''iyi tamam usta sen bilirsin, özür dilerim'' diyerek işe devam ettim.

harbi çok sikimden biriyim. birine karşı ters bir şey söyleyemediğimi fark ettim bugün. suç iyi olan da mı yoksa iyi olanı ezmeye çalışan kötü olanda mı? buyrun siz karar verin.

haa bir de usta çıkarken ''barney, yarında gelsene. eleman eksik'' dedi. ''tabi abi ne demek'' deyip ayrıldım bugünlük işten. şu an düşününce anladım, her şeyi onaylayan o garip cins insanlar var ya, o benim...

Bir müzik koordinatörüm var şunu dinle diyor dinliyorum akabinde yalnız rakı içiyorum dinlediğim şarkılar ruhumun şarkıları keyif alıyorum. . .

Bir sorun olduğunu anlarsın da ne olduğunuz anlayamazsın hani kendini hasta edersin ilk önce midene sonra başına sonra cildine vurur stres. Kendi kendini yersin.. Allah kahretsin o durumu.

ben mutluyum ya. şaka maka derken ciddi ciddi mutlu bir insan oldum. kendim de inanmakta zorlanıyordum ama şimdi her şey daha netleşti. her şey güzel gidiyor, ufak tefek şeyler bile yok öyle canımı sıkabilecek...

nefes aldığımı hissediyorum, hayatımdaki bütün güzellikler için şükretmek aklıma geliyor artık. öyle böyle değil çok mutluyum ya lan. * allah herkese yaşatsın şu huzuru.

beni habersizce, kestirip atarak terk eden sevgilimin facesine girip kendime işkence ediyorum. hayatı çok iyi gidiyor olmalı, fotoğraflarına bakılırsa. ancak ben o kadar olgunlaşmışım ki; nefret edebilirim bunu biliyorum, hissediyorum ama sanki nefret orada duruyor ve ben çağırmazsam gelmiyor. eskiden olsa bu beni deliye çevirirdi ve yaklaşık bir yıl bunu atlatamazdım, daha ziyade saldırgan ve transformitif olurdum ve hatta daha fazla çığrımdan çıkmak için çabalardım.

bazen yumurta kırarken, kardeşi kardeşe kırdırıyormuş gibi hissediyorum.

bir kavgaya tutuşmuş gibi yaşıyorum hayatı..göğüs kafesimin altında sanki bir kazan dairesi var..su dökün ruhuma..

kadıköy'de, bir duvarda "bazı erkekler çok tatlı" yazıyor. ne zaman bu yazıyı görsem hafifçe gülümserim. bazı kadınlar da çok seksi.

bazı anlarda, vahşi bir hayvan gibi oluyorum.. lütfen uyutun beni. morfinle değil. masalla. ya da masal gibi bir sevişmeyle..

itiraf ediyorum bu yaz ilk defa bugün mutlu oldum. ulan galatasaray çok büyüksün. hele şu 4 haftadır yemin ediyorum depresyondaydım. ama çocukluk aşkım sayesinde bu gece kafamı yastığa mutlu koyacağım.

kendime itiraf etmem gereken gerçekler var, kabullenmek istemeyeceğim; inanmazsam eğer beni bir kez daha ama bu kez daha da acımazsızca yaralayacak olan.

Geçen sene hoşlandığım kişiye sırf kafası karışmasın, derslerinden geride kalmasın diye açılmamıştım
Şimdi o akdeniz tıp kazandı ben tekrar hazırlanıyorum
Ve evet, ona olan hislerimi söylemediğim için pişmanım.

Edit: akdeniz tıp değilmiş, neresi olduğunu bilmiyorum ama mühendislik kazanmış. Ama yine de kazanmış...

aşırı seksi bir çok kadının sevişmeyi bilmemesi ne acı. teoride mükemmel bedenler. icraatta ise apışıp kalan leşler. siktirin!

evet hastalık derecesine kıskancım sanırım .Ama sadece burada söyleyebilirim sevgilim yüzüme vurunca sonuna kadar inkar.

büyük aşklar; büyük yalanlarla başlar, büyük gerçeklerle biter.

bugün tuhafım çok tuhafım. aramamaya yeminli olduğum insanları bile aramak istiyorum.
son saatlerim olduğunu falan öğrenmedim oysa. rüyalarımın etkisi olsa gerek.

çok korkunç rüyalar görmek istiyorum , sürekli bir kaçış olmalı.

kadın dediğin, beline sarıldığında elinde kalacak kadar zarif olmalı bütün duruşu ve tavrıyla. erkekse... sikimde değil açıkçası.

hep aynısı oluyor. uzaktan çok güzeller. yanlarına gittiğim de çirkinleşiyor kadınlar.

aşık olmak biz erkeklere yakışır.. kadın zaten aşktır..

bir kadına arkadan sokulup da dudak dudağa öpüşürken kalçalarını hissetmekten daha kutsal bir duygu var mı? eğer varsa ben istifa ediyorum aşk' tan..

dudaklar bir kadının başkentidir.dudaklarını fethedemediğin bir kadın asla senin olmaz..

insanın tattığı her duygu kanına karışmalı.. zehir gibi..

su an part time calistigim magazada surekli kosturup, gurultu yapan cocuklardan nefret etmekle kalmayip onlari kenara koseye sikistirip seni kabine kilitlerim kimse kurtaramaz sonrada vitrine koyarim diyorum. garibim tabi korkan gozlerle bana bakip ses cikarmamaya calisiyor.
napiyim analari birakiyor ortaya at gibi ordan oraya kosturuyorlar. cocuk bahcesi degilki burasi canim.