bugün

sözlükte onlıne olan yakışıklı kaslılara bişey yazmadığım her dakika afrika da biri ölüyormuş gibi hissediyorum. duyarlı biri olduğum için de hemen yazıyorum.
anlayamıyorum sözlük. böyle haksızlık olmaz gerçekten olmaz. böyle yaparak neyi düzeltebileceğini sanıyor anlamıyorum. yine susuyorum. ilahi adalete inanıyorum. ve susuyorum nereye kadar böyle gidecek bilmiyorum. tam anlatmaya başlıyorum işte böyle vazgeçiyorum. kırılmaktan, kızmaktan, uyarmaktan, anlatmaya çalışıp anlaşılmaya çalışmaktan bıktım.
bugun ıkı yılımı verdiğim ınsanla konustum uzun bı aradan sonra. ıkı yıllını verdıkten sonra ıstedıgın sonucu alamamak sevmeye devam etmek unutamamak cok koyuyo tabıkı ınsana. ona da koymuş olcak ki konusmak ıstedı. konustuk. hemen oltaya gelıp barısıcagımı dusunuyodu. yapmadım ama. senınle olmaz dedım. daha da mutsuz edıcez bırbırımızı. herseye ragmen unutmak en ıyısı dedım. o sadece kuru bı tamam dedı. oysa ben onun ıcın ne kadar savasmıstım. bana hayır derken bıle ne kadar yalvarmıştım onun ıcın. o sadece tamam dedı. durdum uzun bı sure. telefonu hemen kapamadım. yumusıcamı dusundu. hayır amacım yumusamak veya konusmaya devam etmek degıldı. yiten ıkı senemi düsündüm sadece boşa giden çabalarımı. sonra rahatladım bırden. yanlış kısıyle oldugum hıssını daha kuvvetlı hıssettım. durdum ve tamam dedım. hayatında mutluluklar. bir daha konusmamamız bizim için en hayırlısı olucak dedım. tamam dedı. yıne kapamadı telefonu kuru bır tamam. ama ben daha fazla dayanamadım. final sınavım var kapatmam lazım dedım. yıne tamam. ve işte o anda patladım. ıkı sene boyunca onu kaybetmemek ugruna ılışkımızı gunden gune yiyip bizi bu hale getiren herseyı sıraladım tek tek yuzune. agladım bağırdım. kufrettım. hem nefret etmişimdir ilişki biterken sevıyeyı dusurup bırbırlerıne karşı agza alınmayacak sözler soyleyen ınsanlardan. ama kontrolumu kaybettırdı bana. ve bunu yapmak zorunda kaldım ıstemeden. bunun ıcın bıle nefret ettirdi kendinden. soylıceklerımı hakaretlerimi sıraladıktan sonra keşke yanımda olsan da yuzune soyle guzelce bı tukursem dıyıp kapadım telefonu. pişmanım şimdi. ona bunları soyledıgım ıcın degıl. bı ınsanı kırdıgım ıcın. ama en cok kırılan bendim. o bunu hıc fark edemedı.
keşke hiç düşünmeyen biri olsaydım. gamsız bi hayvan olabilirdim belki.
yarın iş var, akşamında spor var fitness var kalkasım bile gelmiyor
bilgisayarın başında oturmuş kalbim güm güm atarken bir bilinmezlik içinde bekliyorum sözlük Allah kimsenin başına vermesin.
sol framenin içine edenler gidip şu dışarda oynasanıza siz la.
ayrıca (bkz: siktir git demenin alternatif yolları).
ağzımı bozduğuma değmicek o değilde.
15 gün önce çağırsa koşa koşa giderdim. bugün çağırsa kılımı kıpırdatmam.
wiz khalifa'nın work hard play hard şarkısına iyi takmış durumdayım. *
bir de itiraflarda dert yanan yazarlar. üzülmeyin be olm elimden geldiğince yazıyorum sizlere ama en azından bilin olm ben okuyorum o yazdıklarınızı. haybeye değil lan vallahi.
hiç durmadan ağlamak istiyorum. Mütemadiyen!
ben çok platonik bi insanım.uzaktan seviyorum.yakınlaşınca büyü bozuluyor.sırf yüzden pc mi bile asla bilgisayarcıya felan götürmem.uzaktan yardımla hallederim hep.olayım bu.
korkuyorum sözlük, ona karşı olan duygularımın içinde boğulmaktan.
hiç daha az seven taraf olamadım, ki; gurur duyduğum özelliklerimden biridir bu.
40 yıl yemesem aklıma gelmeyecek tatlıdır tulumba. konu komşu sağolsun tulumba getirmişler.
gece gece dolabı açtım reflex olarak * yarım kilosu aynen pert. içim yanıyor soğuk su yok. uu beybi bi hareketlenme olmaya başladı bende.
bana iş atıp en yakın arkadaşımla çıkan kızın en yakın arkadaşıyla çıkıyorum. şerefsiz miyim lan ben ?
evet sozluk bir askin daha sonuna geldik. Yayinda ve yapiminda emegi gecen her kimse burdan ... Ben ne zaman kendime birini bulacm sozluk hayir huysuz falan da deglim secicilik yapmam tip desen var dil desen 3 dil biliyom.
arılardan ve böceklerden çok tırsıyorum sözlük. toplum içindeyken ortama arı veya uçan böcekgillerden biri geldiğinde çocuk gibi görünmemek adına kaçıp gidemediğimden hayattan soğuyorum.
Bugün çay bahçesi işleten bir adama aşık oldum 25 yaşlarında salaş bir tip... Gerçi hergün bir başkasına aşık oluyorum neyse.
allam sen akıl ver yearabbim.
kendini kontrol edemeyen insanların, intihar ettikleri noktadayım.
itiraf ediyorum sözlük,

önceki gün sahurda " yeter, çay çay nereye kadar! " dedik ve "karpuz-peynir ikilisinin tadına varalım. özünü alalım" deyiverdik. deyivermez olaydık, yani olaydım. sonraki gün sahurda cırcır olmuşum. pek bir soğuktu karpuz ve çokça tükettim. gayet samimi bir itiraf bu. ha diyeceksiniz ki; nerden biliyorsun karpuzun yaptığını? mahkemeye çıksan hakime bunu hangi delille ispat edeceksin?

-bir adet karpuz çekirdeği yeterli olur sanırım.

neyse; bu da böyle bir anımdı işte. daha fazla tadınızı kaçırmak istemem. itiraf et dediler geldik ve gidiyoruz...

düdüt: bunu neden yazdım ?
-ben ettim siz etmeyin.
ciddiyetsiz ibişin tekiyim.
her şeyi şakaya komikliğe vuruyorum.
hep gülüyorum,
tembelim, çok panik yaparım.
kafayı taktıysam gurur murur hak getire.
midem hiç bişeyden bulanmaz.
başkalarının sivilcelerini sıkmaya bayılırım.
ayrıca ayağım da 35 numara.
bugünlük bu kadar itiraf yeter.
sahra sonunda sevgilisinden ayrıldı sözlük. istediğim oldu. ama şimdi ne yapsam bilmiyorum.
annemin suratının ortasına telefonu geçirdim. ama sor bi niye yaptım? ailenin sorunlu ve "kimse almayacak bunu valla höhöüüyy" denilen bireyi olabilirim lakin bu mevzuda kesinlikle suçsuzum.

odamın camı balkona açılıyor. yani mahremiyet alanıma rahatlıkla tecavüz edilebilir cam açıksa. mutfak kapısından çıkan dış güçler, odamın camı ile muhatap oluyorlar. bu düzeni yapan mimarı, gün aşırı anarım...konudan sapmak istemem. neticede mimar da insan.

neyse laptop ile gereksiz bir samimiyetim var nicedir. onunla fiili münasebet halindeyken, çevremde olup bitenlerden bihaber oluyorum. özellikle bir şey yazıyor ya da okuyorsam. tabi ki facebook'taki saçma oyunları oynamıyorum. ama şeker oyunundaki 40. bölümün çok zor olduğuna dair duyumlar aldım. yine böyle daldığım bir an. ekrandan gözlerimi ayırmıyorum bir yandan da tütün tüketiyorum. o sırada telefon çaldı. yanımdaki telefona uzanmak için döndüğüm anda, tek dişi kalmış canavarla göz göze geldim. evet fındık kırmaya çalışırken takma dişlerinden bir tanesi düştü üç gün önce. ön diş olması münasebetiyle birden görülmese dahi iç gıcıklayan bir gülümsemesi var. "bismillaaahh" diye sıçramamla birlikte telefonu suratına geçirdim. o kafasına sardığı havluyu da görünce nas okumaya başlayacaktım ki acı ile harmanlanmış kahkahasını duydum. bir yandan burnunu sıvazlıyor bir yandan o koca diş boşluğunun arasından tükürük fırlatıyor. yemin ederim tiksindim annemden lan. sinirimden kekelemeye başlayınca camı kapattım suratına.

yaklaşık on dakika sonra odama geldi ve;

-annenin suratına telefonla vurulmaz. hıh.

dedi gitti. allah kimseye bornozlu ve tek dişi eksik anneyi birden görme halini yaşatmasın.
Sevgilim beni tipsiz olduğum için terk etti sözlük. ben onun için aynı gün sms yapmıştım , kalan 493 sms'i götüme sokmayı düşünüyorum.