bugün

itiraf ediyorum sonunda, evet..

insan öldürebilme kapasitesine sahipmişim bende, hatta seri bir şekilde..

üst kattaki iki kardeşi seri şekilde öldürebilirim sözlük.

ama şaka değil, inan öldürebilirim..

yirmidört saat nasıl ağlıyosun yaa?? hiç mi yorulmuyo gırtlağın???

bi de bunu dambır dumbur koşarak yapıyosun..

yok öldürürüm ben bunları sözlük.

hiç kusura bakma...
neredeyse bir yıl önce, aşık olduğum insanın üye olduğu fotoğraf sitesine üye olmam için, bir başkası bana fotoğraflarını verip üye olmamı sağladı sözlük. "çok güzel görüntü. ellerinize sağlık. exif bilgilerini de verirseniz iyi olur" gibi cümlelerle övülünce, yerin dibine girdim.

hayatımda, fotoğrafçılığa ilgi duymadım. odak uzaklığı, perde hızı falan nedir bilmem. bön bön baktım yazılanlara, kafadan bir şey atayım dedim, beceremedim. fotoğraf makinem bile yok. bunun üzerine, cep telefonuyla fotoğraf çekip denemeler yapayım dedim. yaz mevsiminde, sandalların soyulmuş boyalarını çekip, muhteşem görüntüler çektiğimi sanmaya başladım ama siteye koymadım.

gerçek bir fotoğraf makinesini elime en son alışım beş yıl önceydi ve bir pizzacıda kızın biri, "bizim fotoğrafımızı çeker misiniz?" diyerek, elime makine tutuşturmuştu. o siteden de geçen hafta, üyeliğimi sildim.
'hay aq, 'gelişmeler'e yeni bir şey eklendiğinde, ışığı yanıyormuş.'

evet sözlük, bunu dün akşam ben söyledim. doğru, her gün yeni bir şey var mı diye bakıyordum. acemilikti. utanıyorum.

ah benim dertli başım/ ah benim can yoldaşım (tuğba özay'ın, deniz seki'ye yazdığı şiirden bir alıntıdır. sonra çaldı demeyin)

not: ışığı yanıyormuş ne demek la?
1: kırmızı eti çok seviyor, balıktan nefret ediyorum.
2: Oğlumla zaman geçirmekten hoşlanıyorum ama bazen oyun oynarken sıkılıyorum.
3: araç kullanırken 120 km den fazla hız yapmaya korkuyorum. (bir kere 140 km ye çıkmıştım. 3-5 saniye kadar * )
4: banyo da en az bir saat kalıyorum ve dünya'nın suyunu tüketiyorum.
5: dişlerimi fırçalamaktan nefret ediyorum.
6: telefonu açtığımda "alo, selam, merhaba" yerine "nerdesin" denmesinden gıcık oluyorum.
7: cem yılmaz'ı, şahan gökbakar'ı, ata demirer'i seviyor tolga çevik ve show'undan nefret ediyorum.
8: Merhametsiz biri olduğumu düşünüyorum.
karı kız kaldırmak için ateist oldum. ama hala ateist olduğum için veren olmadı.
24,345 saniye öncesine kadar entrylerin sonuna eklenen "gb" yıldızlı bakınızı "gibi" sanıyordum. kaç kere kafa yordum "lan ne gibisi? buna benzer başka ne olabilir ki gibi demişsin?" şeklinde.
artık öğrendim. "gülücük burda" demekmiş. bundan sonra "gb" gördüm mü kopuyorum. anlaşıldı tamam.
girdiğim entrylerle karmamı yükseltecek kadar kapasitemim olmadığını anladım.
sevgili lülücüğüm e * ;

sen gittin ya şimdi herkes sana benzeyecek...
tatlı bir vedam bu sana. güzel günerimiz geçti bu 4duvar içinde*.

gece yarılarında hadi lan lavaş arası sucuk yapalım deyişini özlücem be tu ten fıngırsım *
dostun bobi seni çok özleyecek ben hiç özlemiyeceğim . * *
arada lülülerinin ziyaretine gelirim. * * aslında sırf seni gormek için

geliyorum.*

lülülerine benden bahset olur mu? bir zamanlar 4duvar arasında yalnızlığını paylaştığım bi oda arkadaşım vardı de

onlara. *
* * * * *
yörum benem, felesefe manyağı tuhaf insan sana 110 dan özledim seni yi, sakin den edepsiz komedya yı ve hypnogaja dan here comes the rain again i hediye ederek bu tatlı vedama bir son veriyorum. olur dedim, olgunlukla karşıladım; ama bilirsin ben aşırı duygularımı belli edemem. belki burdan okursun belki de hiç farketmezsin. * arrivederci...

edit: beklediğim son gelir lülüm gider odam bomboş kalır ve son perde kapanır. *
karmamin en sevdigim cizgi film karakteri olan Kojiro Hyuga olmasini istiyorum... birara basardım da sonra biraz arti oy alinca yine nihiliste döndüm..* *
ergenlik döneminde, sırf hava olsun diye, pek aram olmadığı halde metallica şarkıları indirip msn'de ne dinliyorum özelliğini açmışlığım vardır. avatara falan koyardım resimlerini.

--spoiler--

natink els medırs abi yaa süper adamlar..

--spoiler--
otobüse ya da minibüse bindiğimde yeni para vermek hiç içimden gelmiyor, yanımdakilerle değiştirip hep eski paraları veriyorum.
sozluk yazarlarinin itiraflari adı altında yazılan entryleri okumaya bayılıyorum. bazende entry sahibine mesaj atmak geliyor içimden yazıpta gönderemedigim özel mesajlarım oluyor neyse deyip delete yaptıgım.
dar sokakta saglı sollu park etmiş 2 arabanında aynasını ben kırdım, hiç yavaşlayıp geçmeye çalışmadım, kırdım ikisinide, onları odin'in gazabına mahkum ettim, kendi aynalarıma birşey olmadı ama. araba aynalarından nefret ediyorum.
Açıkçası gençlerin bu mutsuzluk, karamsarlık tavırlarını anlayamıyorum. Kendimde genç oldum ama, böyle bir düşünceye sahip olamadım.
Hazıra alışmış günümüz gençliğinin içine düştüğü boşluk mu buna sebep olan? Çevremdeki gençlerin bir kısmı o kadar iyi durumda olmalarına rağmen, o kadar kötü durumdalar. Tam tersi ne kadar kötü durumda olan varsa o kadar iyi durumda.
Rahat mı batıyor, ne?
okulda almanca öğretmenimiz almanca telaffuzlara alışkın olalım diye bize almanca çocuk şarkıları dinlettiğinden beri evde de dinliyorum onları.o kadar güzeller ki.özellikle de hansel ve gretel ile ilgili olana bayılıyorum.
çaylaklıktan çıkar çıkmaz fatal deyince akla gelenler başlığına tanım içeren bir entry gireceğim. madem çaylak olma sebebim anket başlığa soru bakınızı girmek, ben de tanım yazacağım. bakalım ne olacak.

düzeltme: fatal ı tanımam etmem.
sigara içen bütün insanlara kafa atasım geliyor.
Evet sözlük itiraf ediyorum; sözlük için sözlüklerin gereksiz olduğunu iddia eden insanlarla tartışıyorum. Sözlükler bilgi kaynaklarıdır. Sözlük "söz"lüktür. itiraf ediyorum sözlük; seni seviyorum!
sözlük onu cok sevmeme rağmen benı terketsin istiyorum bırazda aşk acısı cekmek ıstıyorum arkasında kopek olmak ıstıyorum onu ozlemek kıymetını anlamak ıstıyorum hep kovalanan olmaktan bıktım heralde ben kafayı yedim sözlük bu işsizlik yüzünden.
yedi sene sürdü, aslında tamı tamına 2749 gün. acısı, kederi bol. mutlu da oldum sonra kaçınılmaz olarak, daha doğrusu alıştıktan sonra mutlu oldum diyelim. sabah kalkınca yüzünü yıkamadan konuşamayan, ilk sigarasını ellerini yıkamadan içemeyen, su içmek istediğinde ''olmadı yine'' diyerek; abartmıyorum 'bir damacana suyu lavaboya dökerek', sonunda suyu içemeden ağlayıp yatan bir kadınla... doğru tahmin ettiniz mi bilmem obsesif kompulsıf bir insanla sadece ağlamasına dayanamadığım için yedi senem geçti. ben artık evleneceğiz dedikten ve hayattan sıyrıldıktan sonra, terk etti beni ansızın, doktor tavsiyesi ile. iyileşti sanırım, takıntısı olduğumu kabul etti. o gittiğinden beri bir sene geçirdim, hayvana dönüşmüş halde, her istediğini tanrı kelamı sanan sevgilimden ayrılıp, her durumda eli ayağına dolanıyor vaziyette. geçen o bir senede hislerimin alındığını, bir daha aşık olamayacağımı, bir kadına nasıl davranacağımı unutmuş halde debelendim. geçen haftaya kadar, hikayem buydu yani. yine aşığım, yine hissediyorum, yine yeni yeniden. yaşamak güzel şey.
+ ortak noktalardan para çekince masraf payı kesildiği için yağmurun altında te garanti bankası bankamatiğine kadar yürüdüm. (cimri mi oluyorum ne?)

+küçükken kendimi pembe power ranger zannedip okulda belimi incitmiştim.

+birinci sınıfa giderken doğan kardeşimi kıskandığım için haftalarca sınıfta sıranın altında emzik emdim.
Hocaya yakalanmamla son buldu.

+kendimi en çok mutsuz eden şey aslında benim.

+beni çok üzen bişeyi anlatırken belki karşımdakini, belki de kendimi kandırma ihtiyacı hissettiğimden olacak ki, tebessüm ediyorum...

+şişlide gördüğüm saadet partisi ve tkp seçim afişleri karşısında ''zaten olmıyacak, niye masraf ettiniz ki?'' demekten kendimi alamadım.

+saçlarımın kirlendiğini hissettiğimde yıkamak yerine şapka takmayı tercih ettiğimi bilirim. (aceleden.)

+otobüste orta kapının önünden daha geriye gitmeyenlerdenim.
(tutunacak yer bulamama korkusu.)

+şu an saçmaladığımın farkındayım.
sabah uykusuzsam etrafımdaki herkesi terslemek istiyorum ve hatta uykusuzluğuma sebep olarak onları göstermek istiyorum.sabahları gülmek istemiyorum ve kimseye selam vermeden geçip gitmek istiyorum.bütün sabahlara bir garezim var sözlük bunu burda söylemek istiyorum.görmekten hoşlanmadığım insanlara içimde ne varsa pata küte sıralamak istiyorum ama sıralayamıyorum.bu hayat beni çok kasıyo be sözlük..
sezen aksu dinlerken yine aklıma o geldi. neden o'nu unutamıyorum? neden o'nu bulamıyorum? bir ihtimalde olsa belki facebook'a kayıt yaptırmıştır düşüncesiyle arıyorum ve ağlıyorum. seni özledim...
itiraf ediyorum: en kısa ilişkim yarım gün sürdü ve one night stand de değildi.***
sözlük, çok kıskanç biriyim ben. ama çok. en yakın arkadaşımın başka arkadaşlarını kıskanıyorum. onlarla konuşmasın istiyorum.
ve itiraf ediyorum; bugün tubi yle konuşurken oda arkadaşının tubi gibi güldüğünü duyunca kıskançlıktan çatladım. çok bozuldum. bildiğin bozuldum. kıskandım lan! gülmesin o kız.

gerekli düzeltme: bunu şımarıklık olarak algılamayınız. lütfen.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar