yaşım ya 6 ya 7. alt mahallede oturan hülya diye bir kız vardı. Bir kaç hafta oyun oynayıp, sohbet ettikten sonra aşık olduğuma kanaat getirmiştim. Çekingen olduğum için söylemedim ve mecburen mektup yazdım. Abisi okumuş mektubu, sağlam dayak yemiştim.
Otobüsteydik. Yanlış anlamayım ha her gün aynı otobüsü kullandığımız hatta aynı apartmanda oturduğumuz için göz aşinalığımız vardı. Ben de o zamana kadar hiçbir şey düşünmedim onun hakkında. Neyse bir sabah otobüste karşıma oturdu. Ben tesadüfen kafamı kaldırdım, o da gözlerini pencereden alıp bana baktı. Güldü gözlerimin içine bakarak. Sonra tekrar dışarıyı izlemeye başladı.
işte o gün ilk gülüşte hayatımın kadınına aşık oldum. Yaşım 18..
1.siniftan 10.sinifa giden ve kader etmeni olmasa evlenecegim kizdi ilk askim.adi yagmur.once cidden arkadastik orta sonda cikmaya basladik.cidden hersey iyi gidiyordu.ama kader.bu sarki benden tum sevipte kavusamayan insanlara.
m.youtube.com/watch?v=0U3E8GpbdsY&itct=CDUQpDAYAiITCI-b4ZyFrsUCFQdHfgodYw8A8FITc2Fnb3BhIGtham1lciBvbmxhcg%3D%3D&hl=tr&gl=TR&client=mv-google
gecen gun dolabimi toplarken birlikte bir fotografimizi buldum. " hep boyle olalim askim" yazmis fotografin arkasina. o simdi evli mutlu cocuklu. ben mi? simdi baskasina asik bir sekilde yalniz olecegim.
ikinci çocuğu olmuş, daha yeni facebookta gördüm. loğusa iken bile mi bu kadar güzel olur insan. eminim çok iyi bir anne ve çok iyi bir eştir. ama ben ne zaman yakalamacılık oynadığımız yerlerden geçsem, kırmızı kareli eteğini, süt mısırı örgü saçlarını hatırlıyorum...
ecem'di. 4. sınıftayken bizim sınıfa gelmişti. arada bir okuldan eve beraber gelirdik. çok narin ve zarifti.**sınıfta ona aşık olan sadece ben olmadığım için az kavga etmezdim diğer çocuklarla.
ilkokulda oynanan saçma oyunlardan birisinde mendili bana bıraktığı an anlamıştım, onun da bende gönlü vardı. ismi sinemdi. böyle kara sinsice den bi kızdı. fakat zengindi. babası birkaç muhitin toptan tüpçüsüydü. beslenme saatinde mayonezli patates kızartması, muz filan yerdi. yani aşkımız uzak ihtimaldi. çünkü biz yumurta haşlaması ve çökelek yiyen efendi çocuktuk. o zengindi ve şımarıktı. bi gün gaza gelip saçını çektim. oda ağlayarak öğretmene şikayet etti. öğretmende kulağımı çekti. zaten sonra çok çekti. hatta bu yüzden sağ kulağım uzundur diğerinden. biz hiç şikayet etmedik birilerini. fakirdik lan. neyse bu sinem ile sonra karşılaştık tabi. lise sonda filan. dedi evleniyorum. dedim hayırlı olsun. gerçi heyecandan kolay gelsin falan da demişimdir ama neyse düğününe davet etmedi. ama ilk aşk, kalbe elektrik vermek gibi bişey. garip hareketleri oluyor. ama sonra düşündüğümde çirkindi evet bildiğin çirkindi. galiba mayonezini benle paylaşma ihtimaline ve cırtlak cırtlak bağırma özgüvenine aşık olmuştum. salak bi çocuktum. gerçi hala öyle ya.
ilkokul 3.üncü sınıftaydı.buse adlı güzel bir kız vardı.neyse bu buse 4.ncü sınıfta başka bir okula gitti.sonra sınıftaki istisnasız herkes demezmi ben buseyi seviyordum,ben buseyi seviyordum.meğersem sınıftaki herkes buseye aşıkmış.ulan buse hatırladıkça gülüyorum zalımın kızı seni,herkesi kendine aşık ettin gittin.
bu fani gözlere güzel gelen tek sarışın ve mavi gözlü olan kızdı sevilay.
çocuksu bir aşkla, her akşam saat 21'den sonra balkondan birbirimize bakardık uzun uzun.
kuzenimin kışkırtması sonucu saklambaç oynarken arkadan değdirmiştim bir kaç kere.
öyle güzel bir kıza nasıl öyle bir şey yaptım, aklıma geldikçe pişmanlık duyarım.
allah yolunu açık etsin bu güzel kızın...
yazsam haberi olmayacak yazmasam sözlüğe ayip olacak. lise döneminde belki aşktı belki degildi, çunki hayati bu denli tanimiyordum. Şimdi ne desemki sözlük o benim ilk aşkım miydi acaba ?