Kendimle seviyeli bir ilişkim var yani yok değil.
Seviye baremi oldukça değişken yalnız.
Neyse konu bu da değil.
ilişkilerde gözlemlediğim bir şey var.
Sahte özgüvenleri ile sahte ilişkiler yaşıyor çoğunluk. Sahte özgüven ne peki? Kendinden olmayan bir gücün arkasına sığınan dallamaların özgüveni bu.
Hasbelkader elde edilmiş para/statü/mülk veya Allah vergisi yeteneği tahhakküm aracı eylemek.
Özgüven bunlarla olmaz arkadaşlar. illüzyonun kralı bunlara bağlı özgüven.
Ve,
ilişkilerde çoğu sahte özgüven sahibi sokuklar kalplerin arasına köprüler kuracağına duvarlar örmekle adım atar mevzuya. Neden?
"Ben ben ben, öyle büyük acılar çektim ki ilişkilerde/ hayatta vs. O yüzden vurmalıyım! Lafı koymalıyım! Daha çok vurmalı daha çok koymalıyım.
Ben ben ben, derhal tekmeyi basmalıyım zoru görünce. Kafasını ezmeliyim..."
dir bu tiplerin düşüncesi ilişkilerde.
Oysa insanlık, ilişkilerin (her anlamda bak, aşkı meşki siktir ettim sosyal anlamda da) zarafet, sevgi, nezaket, sıcaklık, samimiyet ve anlayıştan terkip olduğunu anlayacak elbet gün gelir...çok mu iyimserim? Evet iyimserim.

Peki insan ne zaman anlayacak bunu?
Yaşlanıp buruştuğunda, siki kalkmadığında, memeleri dizine indiğinde, kukusundan sızan çişi tutamadığında, gri hücreleri bye bye demeye başladığında insan, anlayacak ilişkinin ne demek olduğunu.
Tabi geçen geçmiş giden gitmiş olacak doğal olarak.
Ve işin diğer yönü, bu amına kodumunun insanlarının o gün geldiğinde " ben bu sikik cemiyet içinde bokla oynarken uyanamadım, dayandığım metanın kuvvetine kapıldım, fesatlığımla, bencilliğimle, güvensizliğimle, korkaklığımla, kıçımın keyfinden olmayayım düsturuyla, geçmişteki acılara yenik düşmekle ve hep acı şeyler beklebeklemekle boktanlığa boktanlık kattım." diyemeyecek kadar da onursuz olması.
Necis, ne pis, ne rezil!

ilişki mi demiştik?
Sevgiyle, saygıyla, sıcaklıkla...
Köprüler atmak yerine köprüler kurmakla...
Her anlamda...çünkü bu dünyada sandığınız kadar gerçeklere tutunmuş yaşıyor değilsiniz.
illüzyonu görene selam olsun.

"