Evde kimse yokken , şarkı söylerken kendimi videoya alıyorum. Acayip zevk alıyorum bundan.
Sonra kendimi izleyip , sesim hakkında yorum yapıyorum. Aynı şarkıyı tekrar tekrar söyleyip beğenmediğim yerleri değiştiriyorum.
eve gelince montla yatağa girip yorganı çekerek kitap okumak. bazı sabahlar kalktığımda da ilk olarak montumu giyip yine aynı şekilde kitap okuyorum. bu gerçek yaşamdan ruhsal anlamda olduğu gibi fiziksel anlamda da bir kaçış anlamına geliyor sanırım. belki de gerçek yaşama karşı bir siper görevi görüyor o mont. montumu seviyorum.
Başkasının derdini, zevkini vs. dinlerken kendi sorunlarımı unutuyorum, sanki tamamen yeni bir dünyanın içine giriyorum. Kitap korken de oluyor aynısı. Çok stresli olduğum dönemlerde çevremdekileri hep bir kaçış kapısı olarak kullanıyorum.
sigarayı, masada vb. zeminlerde sektirip tütünün aşağı inmesini sağlamak. aşağı inen tütünün yarattığı boş kağıdı kıvırıp, blunt içiyor zevki yaratmaktır. evde deneyin.
cep telefonunda biriyle konuşuyomuş gibi aktivitelerde bulunmakdan oldukça zevk alıyorum tüm stresimi alıyor. biliyorum biraz şizofrenik amma velakin seviyorum bunu yapmayı.