Okumadan uyuyamamak. Ama haber ama tarih ama başka bir şey. Son 3 senedir bir şey okumadan uyuyamıyorum. Burada 'bak ben çok okuyorum' alt metni de kasmıyorum. Hani dünyanın en gereksiz şeyi de olsa uyuyabilmek içim okurum. Sanırım bu yüzden wikipedia'da en çok Zaman geçirme rekoru falan çıkarsalar uzak ara birinci olurum.
Asansörün odamın bulunduğu katta olmasını seviyorum. Sebili kullanmak için odamdan her çıkışımda asansörü katıma çekiyor ve bundan garip bir şekilde haz alıyorum.
obsesifim biliyorsunuz. fırsat buldukça el yıkarım, bulamazsam fırsat yaratırım. diyelim ki; sağ el serçe parmağım masanın kenarına çarptı... sola da aynısını yaparım. oraya çarptırırım. ha! o da ne! sol daha hızlı çarptı. sağ için çok hafif bir çarpma daha uygularım. (sağ başta 5 şiddetindeydi mesela sola 7 dersek sağı 2'lik vurur düzeltirim.) sigara yaktıktan hemen sonra alt dudağımın sağ alt kenarına sağ el orta parmağımla hafifçe vururum. kulaklığın düz olmamasına dayanamam, kıvrımı varsa düzeltirim, düzelmiyorsa gözlerimi kapatırım müziğin sesini açarım. ekmek yerken sol elime bir dilim alırım ve bıçak kullanma durumu dışında bitene kadar bırakmam. kamyoncu gibi ekmek yer, kaykaycı ruhumu yaşarım. kaykayım elimdeyken zımparaya sağ el baş parmağımı sürerim. sigara paketimden bir sigara düşerse onu ters koyar, en son içerim.
Eğer yemek masasında yoğurt varsa istisnasız her yemeğe yoğurt katarım. Çorba dahil. Ne çorbası olursa olsun. Bamya pırasa salata tavuk hepsini yoğurda bularım. Simiti varsa yoğurda batırır yerim. Elma doğrarım yoğurda onu yerim. Ne bulursam yoğurtla yiyebilirim yani. Açsam sadece yoğurt varsa o yoğurda peçete parçalar onları yerim. Tek yoğurt yemekten hoşlanmıyorum yalnız.