hava yağmurluydu dışardaydık. ikimizde yağmuru sevdiğimiz için durduk bir ağacın altında.
konuştuk ettik. sonra o bana evlenme teklifi etti. gözlerim doldu bişey diyemedim. aslında anlaşılıyordu gözlerimden cevabım ki sessizliği "bu parmaklara bi yüzük gider di mi ama" demekle bozdu.
ona sarıldım bi anda. allahım.. dünyanın en güzel şeyiydi belki de. bi iç geçirdi daha sıkı sarıldı bana. sonra kendimi geri çektim. o da iki eliyle yüzümü tuttu. muzip biçimde "çirkin" dedi. kafa kafaya geldik. ürktüm bi an geri çektim kendimi.
ah.. nerden bilecektim ki, o adamla son buluşmam olduğunu? yağmur yağıyordu. hava çok güzel kokuyordu ve en sevdiğim insanla evlenecek olmanın; ona güvenmenin onu deli gibi sevmenin tadına varacaktım..