uzun uzun yazmayacağım ama özet olarak hayatımı ifade edecek olursam; annem ve babam ben doğmadan önce çocuğu aldırsak mı demişler. işte böyle geçmiştir şu zamana kadar hayatım. ne gerek vardı ki bu dünyada bana. he yinede belirteyim kimseye kızgınlığım falan yok sevgim ve saygım var.
çok gezdim ama çok yer gezmedim. çok insan tanıdım ama onları çok unuttum. dostum çok olmadı, onları muhafaza etmek gibi bir amacım var. hayat hikayesi anlatılması zor olan bir şeydir. kişi anlatır ama bitmemiştir, bitmeyen bir hikaye nasıl anlatılır? Bittiğinde de onun anlatacak hali yoktur.
seksenlerin ikinci yarısı başladıktan kısa bir süre sonra bir kış günü şişli etfal hastanesi'nde doğmuşum.
5 yaşına geldiğimde kıçıma şaplak atan, canımı yakan o kadını bulmak için girişimlerimi hızlandırdım ve bronşitim nedeniyle 6 yaşında tekrar gittiğimiz şişli etfal'de o kadını bularak intikamımı aldım(ben de onun kıçına şaplak attım).
şimdi de ömür doldurmak için sadece yaşıyorum 6 yaşımdan beri amaçsız bir şekilde.
nasıl hikâye ama? biyografimi yazsalar, not kağıdı yeterli olurdu sanırım. yaşatıyorlar şimdi hiç yoktan yere, sayfalarca böyle sayın tanrı'nın, emriyle.
bulunduğum ortamı şenlendiririm, iyi davranırım. sonradan telefonla konuşmayı aramayı sormayı sevmiyorum, yanımdaysa ne ala: yine sıcak davranırım ama vefasızım.
eğer anlatırsam burdan biri çalar gazeteler televizyonlara çıkar paraya da para demez. o yüzden anlatmıyorum ama yazarsam roman olur harbiden. bi de daha sözlük buna hazır değil.
17 ocak 1988 de iskenderun SSK da dünyaya geldi. beş kardeşin en küçüğüydü.. iş emekçi bir babası, ev hanımı fedakar bir annesi vardı..mutlu mesut bi çocuktu..ilk gençlik yıllarına kadar doğduğu kasabada yaşadı..sonra üniversiteyi kazandı bok var gibi bursa'ya geldi ve 6 yıldır bursa'da çile doldurmakta..
3-5 günlük iken kara lahana haşlaması yedirilmesi üzerine 6 saat uykuya uğramışım. hastahaneye kaldırılmak üzere yola çıktıklarında uyanıvermişim. bu da böyle bir anımdır. hep o yengem yüzünden.*