Sosyal medyada düşünce özgürlüğü (?) adı altında her türlü içerik paylaşılırken bazı düşünce, içerik ve kişileri “sakıncalı” diye fişleyen patron, çalışan zihniyetlerinin değişmesidir.
uluslararası arenada bir makale ya da dergi ya da kitapta eserlerimden bahsedilsin. atıf alayım. şımarıkça ama neden olmasın? bana olacakmış gibi geliyor ama mış gibinin tuzağına düşmemek, çalışmak lazım. ama olacak. biliyorum. nerden bildiğimi bilmiyorum. sadece biliyorum. allahım lütfen ya. kurudum kaldım şu yaşımda.
çevirmenden; "birinci cilt bitti" maili almak. bir internet sitesi kurmak. gerçekten vakti geldi artık. kışın hemencicik geçmesi ve yazın gelmesi. tatil yapmak. bir ay. bir koca ay sadece portakal suyu içip denize gireceğim. tatilden kastım bu. sadece bu. portakal suyu içip denize girmek. vizyonsuz bir pisliğim. şu sıralar başka hayalim yok. bir de iyi yemek yapabilmek istiyorum artık. en azından ortalama biri kadar yapsam yeter. öğrenme aşamasındayım ama çok zor öğreniyorum. çok yavaş gelişiyor. zihnim pek açık değil bu konuda. neden bilmiyorum. biraz korkutucu geliyor mutfak. ama öğreneceğim.
Göl kenarında bir evim olsun istiyorum. Çatı katı da olsun tabiki. Birde göl iskelesinde bir kayığım. cumartesi pazar balık tutayım eve getirip eşle dostla yiyelim istiyorum.
baba olmak,
bir mertebe gibi geliyor bu nedense ve yapılan hataları görebilen biri için daha ayrı bi heyecan, ben yaşadım o bunları yaşamayacak heyecanı. avcunun içine doğan kedi yavrusu gibi bişey ve bi iki sene geçtikten sonra baba demeye başlıyor ve bi insanın sahip olduğu olabileceği en kutsal şeylerden biri o, yeni bir hayat avcunun içinde açıyor.