kendime karşı müthiş bir katılığım vardı; "şöyle yapmam" "böyle etmem" "ben hiç öyle bir şeye kalkışır mıyım?" "ne münasebet" gibi prensipli ve dik durmaya çalışan biriydim de, hayat öyle bir sikiyor ki, öyle bir eğiyor ki, o prensipler, ben şöyleyim, böyleyimler bitiyor. bitmek zorunda kalıyor. ben müşterilerimi seçebilmeyi isterdim örneğin, yeteri kadar iyi olmanın birçok şeyi aşabileceğini sanırdım; hayatın matematiği öyle işlemiyor. her şeyin zamanı varmış. bunu öğrenene kadarki düşüp kalkmalarınız çok faydalı. sonra düzlüğe çıkılıyor. olay şu; elinden geleni yap, en iyisini yap, mükemmeli hedefle ve gücünün yetmediği meseleleri dert etme. kangreni kes. yükünü azalt. hafifle.