5 yaşındayken gece komşu kızıyla (çok fena hoşlanıyordum) kar topu oynamamızdı, ertesi sabah da kardan adam yapıp gülmekten öldüğümüz gün. hayatımın en güzel günüydü lan.
4 yaşındaydım. (seneyi söylemeyelim yaş ortaya çıkar ) istanbul'dan babamın memuriyeti dolayısıyla gümüşhane'nin bir ilçesine şark hizmeti için taşınıyorduk. hatırladığım tek kare ise rahmetli amcamın (taksiciydi kendisi ) sarı taksisi ile evin önüne geldiği an. çok seneler sonra acaba gerçekten öyle bir şey oldu mu diye babama sordum evet dedi amcan taksisiyle gelmişti. hayatımın en eski karesi budur.
yürümeye yeni alıştığım bi kış döneminde abimlerin zorla yaptığı kardan adama arkadan sinsice yaklaşarak yıkıp kaçmaya çalışmıştım. başta kimsenin hatırlayabileceğime inanamadığı bu olayda çevredeki her şeyi saydığımda -afedersiniz ama- ailem göt gibi kalmıştı. işin ilginç yanı bana bu olayı kimse anlatmamıştı.
90 lı yılların başları olsa gerek. henüz 7-8 yaşlarında bir veledim. annemlerle girdiğimiz bayan giyim mağazasında kayboldum. nasıl korkuyorum nasıl telaşlıyım ama anlatamam. tek bir tanıdık sima yok onca kalabalığın içinde. tinerci mi olucam diye düşünmeye başladım ciddi ciddi. derken kabinleri tek tek kontrol etmek geldi minik ve bir o kadarda fırlama aklıma. birinci ikinci üçüncü kabin derken onu gördüm. minik kafamın yaklaşık 2 katı kadar o memelerden bahsediyorum.heyecandan takla atıyordum resmen.elim ayağıma dolandı dostlar. ve yemin ediyorum hanımefendiye şöyle dedim hiç unutmam.
+sizi izleyebilir miyim.?
unutursam kalbim kurusun...
soğuk bir kış günü, bir yerden bir başka yere doğru hareket eden küçük bir grup, önde mahşeri bir kalabalık, karmaşa, elinde telefon birine ulaşmaya çalışan bir kız,byerde yatan bir adam, altındaki deliğin hemen farkedildiği bir ayakkabı, telefonu elinden düşüren az önceki kız, olarak betimlenebilen görüntüdür. o günün öncesini hatırlayamıyorum. belleğimdeki en eski görüntü bu. sonrasını da hatırlamak istemiyorum. çünkü insanlığımdan utanıyorum. güpegündüz bir insan öldürüldü. sırf türk olmadığı için öldürüldü. öldürenin tek vasfıysa türk olmaktı. hâlâ olayın sorumluları dışarda. günah keçisi yaptıkları bir çocuk ve iki azmettirici hariç hepsi elini kolunu sallaya sallaya geziyor. ve hatta birçoğu üst düzey makamlarda bu ülkenin değerlerini tüketiyor. o babasına telefonla ulaşmaya çalışan ancak yerdeki ölü bedenine ulaşabilen kızı da yerde yatan adamın tabanı delik ayakkabısını da hiç ama hiç unutmayacak bu küçücük beynim.