Öğleden sonra uyanırım belki. Şöyle bi doğrulurum yatağımda, kurumuş olur ağzım. On litrelik su şişesini her zaman olduğu gibi diker içerim kana kana. Küçük mutluluğum şişeden kaçan suyun çenemden akması falan. şüphesiz arkasından bir sigara yakarım. masamda oturmuş, sevdiğim bir müzik eşliğinde öldürürüm onu. aklımdan neler geçecek o demirbaş dışında kim bilir. kahvaltı yapmak gibi bir derdim yok artık, midem açılmıyor uyandığımda. evi bir iki turlarım, bizim çocuklara bulaşırım. baktım olacak gibi değil. odama geçer içerim bir kaç tane daha. hava kararmaya yakınken dayanamam artık, zamansız çıkar giderim; o bar senin bu bar benim misali. derin derin insanlara bakar, düşünürüm. soğumuş ankara, belki ceketimi de giyerim. yorulana kadar dönmem eve. gitme vakti geldiğinde başka imkanım olmadığı için bir taksiye biner, on dakika muhabbet eder evime gelirim. pijamaları giyer ve yine suyumu içerim kana kana. günün son sigarasını da öldürürüm. o da beni öldürür.
cumartesi sabahı uyanabilirsek sevgilimle önce kahvaltıya gitmek birinci hedefim. sonra o balık tutarken fotoğraflarını çekmeyi planlıyorum. akşam da o balıkları hızlı bir biçimde öldürüp uykuya erken geçmeliyim ki pazar sabahı modaya fotoğraf çekmeye gidebileyim. hep fotoğraf dolu olsun istiyorum. evet.