kalabalık bir yerde, kalabalığı cepheden görebilen bir yerde isem, kalabalığa şöyle bir bakıp gözümü kapıyorum. beynime o an kaydolan sabit görüntüdeki figürler çok komik oluyor bazen, çok eğleniyorum, zaman zaman çok gülüyorum. gülemezsem işlemi tekrarlıyorum.
dışarda alafranga tuvalet kullandığım yerden tiksindiysem paranoyaklaşıyorum.
ya oralara tuhaf tuhaf şeyler bulaşmışsa korkusundan, bir süre "ulan hamile kalınır mı acaba" diye düşünüyorum. hayır zaten siliniyor o yüzey ve mümkün olduğu kadar dikkatli görülüyor iş ama.. yine de takıntı işte.
lüks araba görünce ona bakmıyorum evet. çünkü her lüks arabası olanın hava attığını düşünüyorum ve arabaya bakmayarak lüks araba sürücüsünü göt ediyorum. *
yolda yürürken arkadan bi ses duyduğumda eğer kafamı sağa çevirerek baktıysam sonrada sola cevirerek bakma ihtiyacı duyuyorum. sonuç olarak insanların(haklı olarak)garip bakışlarına maruz kalıyorum ve olay yerinden hızla uzaklaşıyorum..
aynı sandayeye oturur,aynı bardaktan çay içerim.
aynı kişilerle görüşür;cafede aynı şeyleri yerim.
Bende düzen takıntısı var.
Alışkanlık ve takıntı halini aldı bir süre sonra.
Sırf bu takıntıdan evlenmek istemiyorum.
Aynı yatakta uyuyamayacağım evet onu unutmayalım.
sokaktaki araç plakalarının en sonunda yer alan sayının 11 ile bölümünden kalanı, kalan sıfırsa da asal çarpanlarını hesaplamak. 8 yıl bitti sözlük, hala kurtulamadım. *