eğer polisiye kitapları seviyorsanız, birazda kedilere meraklıysanız okumanız gerekiyor.
kitap okumaya bu kitap sayesinde başlamıştım. şu anda 32 yaşında deli gibi her ay kitap alıp okuyorsam bunu francis karakterine ve bu kitaba borçluyum.
akif pirinçci gerçekten aşmış ötesi aşmış bir yazar. resmen öyle bir dünyanın varlığına beni ikna etmişti o kadar diyeyim.
"Ey, uzak günlerin kokusunu,
renklerini, soluğunu bana getiren kişi.
Ey, beni tanımadan bilmeden, benim için yollara düşen kişi.
Ey, yazdırdıklarımın sadık okuru.
Umarım aşk nedir bilenlerdensin,
umarım yaptıklarıma bakıp,
beni aklın acımasız yasalarıyla mahkum etmezsin.
Umarım yaptıklarımı değerlendirirken
kalbin de katılır yargılamaya.
Umarım beni suçlamazsın.
Çünkü ben kendimi suçladım.
Çünkü sen, beni benim kadar suçlayamazsın.
Çünkü kimse beni, benim kadar suçlayamaz.
Ama kendini suçlamak aşkı öldürmez, alevlendirir."
"Sevmeyi bilirim. Acıyı bilirim.
Sevmenin hayatı nasıl acıya çevirdiğini bilirim.
Dedi ki:
Ama hayat daha değerlidir sevdadan.
Dedi ki:
Hayat daha büyüktür sevdadan.
Dedi ki:
Hayat daha güzeldir sevdadan,
sakın hayattan vazgeçme.
Sözleri anlamlıydı.
Sözleri güzeldi. Sözleri
doğruydu. Ama beni
etkilemedi."