oda kapısının açık bırakılması. nefret ediyorum, uyuz oluyorum. 1 ya da 2 saniyeliğine bile olsa, şu odamın kapısının açık olmasını hiç sevmiyorum. kardeşim bu eylemi yaptığında kafasına terlik fırlatıyorum. hiç pişman değilim. *
insanların bir şey bilmedikleri halde bol keseden sallayarak bir şeyler anlatmaları.
babamın dizi izlerken hiç durmadan yorum yapması (yada birilerinin).
mesajlarıma geç cevap verilmesi.
taklitimin yapılması.
bir kız uğruna üzüntüden hasta olan erkekler.
parası var diye diğer insanları küçük gören beyinsiz cisimler.
çayıma şeker atarken şekerin bardağın kenarına yapışması
çay tepsisi hazırlanırken kaşığın çay tabağının ya da şekerin tepside olmaması,
terlediğimde ya da kışın yağmurlu havada saçımın bozulması,
kahvenin tabağına dökülmesi ve şekerliliğinden dolayı fincanın tabağa yapışması,
odadaki duvarların mavi olması.
erkeklerin kız arkadaşlarını sokakta azarlaması,
bir erkeğin sürekli ben yakışıklıyım triplerinde olması.
sözlükte yazarken de bunları söylemesi.
-denizden dönerken kot pantolon giymek zorunda olma. hele birde çorap giymek. bacaklar hem kumlu hem ıslak oldugu için iğrenç bir durum ortaya çıkarabiliyor.
-kerevi yaprağı kereviz kereviz tozu: bloody mary me kereviz tozu dökmüş barmeni tartaklamışlığım vardır.
-sulu yemeğin içinde et. (nohut, kuru fasulye, patates gibi ocak yemekleri)
sözlük yazarlarının en sevmediği şeylerdir. tamamen kişiseldir. mesela bu sevilmeyen şeylerin en başında iğrenç derecede sigara kokan insanlar gelebilir.
kaba bayanlar.
ağzı aşırı bozuk arkadaşlar.
adam gibi içmeyi bilmeyenler.
ödünç aldığı film/kitabın içine edenler.
en çokta farkındalığı aşırı düşük olupta ahkam kesenler.