işte bunlar o felâket-zedelerdir ki, düşün,
kurumuş ot gibi doğrandı bıçaklarla bütün!
müslümanlıkları bîçârelerin öyle büyük
bir cinâyet ki: cezâlar ona nisbetle küçük!
sakın arza bakıp sanmayın şevki şehâdetle coşan bir kan var.bizde leşten daha hissiz daha kokmuş can var. tükürün çehre-i murdarımıza
tükürün belki biraz duygu gelir ârımıza
MELEK VE ŞEYTAN
zamanın birinde çok eskilerin dibinden
şeytan sahip olamayacağı tek varlığı
Cezbedici masumiyeti karşısında inledi
Sustu sakladı aşkını en bilinmezler içine
Kimse bu aşkın akıbetini bilemedi
Doluyordu bedeni her an tutkuyla sinsice
Dokununca karanlık parmaklı şeytanın elleri
incitmeseydi eğer meleğin masum tenini
Şeytan sonsuzluğun bitimine dek hemde
Meleğin aşkına tutsakta kalabilirdi
Ne yazık ki kainatın kuralları çok eskilerdi
Kalın, büyük harflerle en derinlere çizilmişti
Şeytan bu arzuyu azı dişlerinin en ucunda bile
Büyük bir öfke ve ızdırap ile asırlarca çekecekti
Hem zaten melek bilecek mi ki ??
şiirlerdir, hepsi bir başkadır;
cemal süreya- yazmam daha ask şiiri,
turgut uyar- sevgim acıyor,
edip cansever- mendilimde kan sesleri,
turgut uyar- palyaço
cemal süreya- aşk,
cemal süreya- keşke yanlız bunun için sevseydim seni...++
Diyecekler ki arkamdan
Ben öldükten sonra
O, yalnız şiir yazardı
Ve yağmurlu gecelerde
Elleri cebinde gezerdi
Yazık diyecek
Hatıra defterimi okuyan
Ne talihsiz adammış
imanı gevremiş parasızlıktan
seviyorum seni
seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
istanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
seviyorum seni
yaşıyoruz çok şükür der gibi.
Ben bir Ayten'dir tutturmusum oh ne iyi
Ayten'li içkiler içip sarhos oluyorum ne güzel
Hosuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Ayten sürüyorum güzellesiyor
Sarkilar söylüyorum
Siirler yaziyorum Ayten üstüne
Saatim her zaman Ayten'e bes var
Ya da Ayten'i bes geçiyor
Ne yana baksam gördügüm o
Gözümü yumsam aklimdan Ayten geçiyor
Bana sorarsaniz mevsimlerden Aytendeyiz
Günlerden Aytenertesidir
Odur gün gün beni yasatan
Onun kokusu sarmistir sokaklari
Onun gözleridir safakta gördügüm
Aksam kizilliginda onun dudaklari
Baska kadini övmeyin yanimda gücenirim
Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
Bir kadeh de sizinle içeriz Ayten'li
Iki laf ederiz
Onu siz de seversiniz benim gibi
Ama yagma yok Ayten'i size birakmam
Alin tek kat elbisemi size vereyim
Cebimde bir on liram var
Onu da alin gerekirse
Ben Ayten'i düsünürüm, üsümem
Üç kere adini tekrarlarim, karnim doyar
Parasizlik da bir sey mi
Ölüm bile kötü degil
Aytensizlik kadar
Ona ugramayan gemiler batsin
Ondan geçmeyen trenler devrilsin
Onu sevmeyen yürek tas kesilsin
Kapansin onu görmeyen gözler
Onu övmeyen diller kurusun
Iki kere iki dört elde var Ayten
Bundan böyle dünyada
Askin adi Ayten olsun.
hiç sıkılmadan tekrar tekrar okuduğum, ümit yaşar oğuzcan'dan iki kişiye bir dünya şiiri var.
bir kesit
-
Sonra Nijerya ‘da Mozambik ‘te Altınsahillerinde
Kulaklarımda ulu ormanların uğultusu
Vahşetin musikisini dinledim yeşil yeşil
Zifir gibi bir yalnızlıktı içimde yokluğun
iri bir memeydin kalçaydın avuçlarımda
Belki bir tutam tuzdun kirli
Seni düşündükçe susuyordum
Nehirler göller kandırmıyordu beni
O kadınlara gidiyordum
O bakır tenli kadınlara
O kadınlarla da yattım
Adam boyu yaprakların üzerinde
Boyanıp boyanıp yeryüzüne çıkıyorduk derinlerden
Yorgundum
Kuşkuluydum
iliklerime kadar bendim
Bir yeşildim
Bir beyazdım
Karanlıktım
insan eti yiyenler anladı beni
-