sözlük yazarlarının en korkunç anıları

    2.
  1. bir gün evde yalnızım öyle yani yalnızdım çok korktum.
    4 ...
  2. 9.
  3. bir gün bungee jumping denemeye karar vermiştim. aslında biraz tırsmıyor değildim ama ne olursa olsun denemeye kararlıydım, dar bir merdivenden yukarı, atlama noktasına doğru çıkmaya başladım. o noktaya vardığımda aslında bir hata yapıyor olduğumu da anlamıştım ama artık yapacak bir şey yoktu aşağıda arkadaşlarım vardı ve kameraya çekiyorlardı, inemezdim. görevli olacak adamı da gözüm hiç tutmamıştı, piçin birine benziyordu açıkçası. ve gerçekten piçin teki olduğunu anlamama da az kalmıştı zaten. her neyse teçhizatı üzerime monte ettikten sonra ''hazır olduğunda atlayabilirsin'' dedi. pekala oldu o zaman allah bismillah diyerek aşağıya atlamaya doğru koşuyordum ki tam bir bacağım ve vücudumun büyük kısmı ( futbol maçında top olsam, çizgiyi öyle geçsem açıkara gol verilir ) boşluktayken ''dur dur dur naptın'' gibi bir çığlık attı görevli herif, suratındaki korkuyu, paniği görmüştüm son olarak aşağı düşerken. o aşağı düşüş anım hayatımın en boktan günüydü diyebilirim sanırım. aşağıya düşerken, bağlanması gereken bir şey vardı ve onu bağlamayı unutmuştu, işim bitti öleceğim gibi bir inançla çakılmayı bekliyordum. hayatım film şeridi gibi geçmedi gözümün önünden, aksine o kadar saçma şeyler geldi ki aklıma ( dolma gibi ) hayatımın özetini yapabilecek bir aforizmam bile olmayacaktı. boynumu hafif kırık bir şekilde tutmaya karar verebildim o an sadece, anında kırılabileceğini düşündüm belki kafatasımın sert oluşu beynimin dağılmasını zorlaştırabilir ve acımı arttırabilirdi. daha sonra o ip bildiğiniz üzere geriye sektiğinde anladım ki görevlinin annesi pek hoş işler etmemiş zamanında. beni geriye, zirve noktasına çektiklerinde adama hiçbir şey demedim aslında ölmediğim için mutluydum belki de bu yüzdendi bir şey dememem. hayatımda korkmak nedir ilk o gün tatmıştım diyebilirim. ondan önceleri ölümden korkmadığımı sanan biriydim, aptalmışım sadece.
    2 ...
  4. 4.
  5. deprem anıydı..17 ağustos 1999'da yaşadım..çocuktum ve hayatımda ilk kez ölüme bu kadar yakın oldum..ev resmen beşik gibi sallandı..''yıkıldı yıkılacak'' derken deprem durdu..

    deprem anında, gece yarısı uykudan uyandım..ve dona kaldım resmen..duvar kenarındaki yatağım pencere önüne gitti..dolaplar hareket etmeye başladı..

    dua bile okuyamayacak derecede şoka girmiştim..

    deprem bittiğinde bir bardak su içirdi komşular..rengim atmıştı..ben farketmedim tabii onlar söyledi..

    dışarı çıktığımda ise yıldızları hiç olmadığı kadar yakın gördüm..inanılmazdı..

    sanki gökyüzü, yere inmişti..daha önce hiç böyle birşey görmemiştim..
    1 ...
  6. 5.
  7. bir sabah uyandığımda ev ahalisinden kimseyi bulamamak. eğer bir gün öncesinden walking dead izlemiş ve polisin o hastanedeki çaresizlik sahnesini görmüş ayrıca yatak odasının camı açık perdeler rüzgarla dans ederken dışarıdan bir çıt sesi bile gelmemesi olaylar zinciri ard arda gelirse gerçek anlamda korkutucu olabiliyor. tabii ki bu aptal irkilmenin uyandıktan sonraki sersemlikle birlikte en fazla yarım dakika sürmesi ise işin güzel yanı...
    1 ...
  8. 6.
  9. bir gece uyurken kulaklarım çınlamaya başladı yavaş yavaş. bir kış günü idi, uyanmaya başladım sonra. kalkamıyordum ama, üzerime toprak atıyorlardı sanki. bu arada kulaklarım daha çok çınlamaya başladı, daha çok ve daha çok. daha önce hiç bu kadar çınlamamıştı. delirecek gibi oluyordum. bir yandan toprak atıyorlar, bir yandan da kulaklarımı deliyorlardı sanki. gözlerimi açtım bir karanlık bir karanlık. sonunda son çınlamayla bir besmele çektim, hemen kalkıp annemin yanına koştum. daha da uyku tutmadı zaten ama, hiç bu kadar korkmamıştım.
    1 ...
  10. 7.
  11. ilkokul 4. sınıftaydım, öğle araları uzun olurdu, biz de 3 arkadaş o öğle arası bi arkadaşımızın evine gitmeye karar vermiştik.
    fatma diye bir arkadaşımız vardı, pek sevmezdik, özellikle de ben hiç sevmezdim. o da geleceğim diye tutturmuş, peşimize takılmıştı. kimse gelmesini istemiyordu fakat ben ona açıkça kızmış gelmeyeceksin diye bağırmıştım. fatma da bu kadar laftan sonra peşimizi bırakmıştı ve biz 3 arkadaş yola devam ettik etmesine de bir de baktık az yukarıdan bir koç, üzerimize doğru koşarak geliyor. biz koşmaya başladık, iki arkadaşım okulun bahçesine koştu, ben de o panikle onlardan ayrılıp bakkala koştum. koç da onları bırakıp benim peşimden gelmez mi, ölecek gibi olmuştum neyse ki bakkalcı koçu durdurdu. biz de fatmadan özür dileyip hep beraber arkadaşımızın evine gittik.
    1 ...
  12. 8.
  13. birçoğu oldukça komik anılardır.

    koç falan ne bileyim, epey güldürdü.
    1 ...
  14. 1.
  15. uludağ sözlük yazarlarının başlarından geçen en korkunç olaylardır.
    0 ...
  16. 3.
  17. en korkunç değil ama gerilim yaratan bir andı.

    bugün eski ve kullanılmayan bir otele fotoğraf çekmeye gittik. arkadaşlarım da var fakat herkes farklı bir alemde. biri ellerinde plastik eldivenle belge arıyor, diğeri kapılara tekme atıp içeri giriyor, biri aşk acısı çekiyor denize doğru dalmış gitmiş, ben de fotoğraf çekiyordum.. otelin camları yok, her şeyi kırmış dökmüşler. rüzgar esiyor, kapılar çarpıyor falan. otel çok büyük ve boş, ortam da bizi boşverirsek oldukça sessiz.

    herkes kendi aleminde takılıyordu, ben de fotoğraf çekiyordum. aşk acısı çeken çocuk sadece etrafı izlediğinden ve otel çok büyük olduğundan bir şey olmasın bana diye, yanımda kalmasını söyledim. hay söylemez olaydım.. birden ortadan kayboldu. dışarı çıktım. karşımda kocaman deniz. rüzgar oldukça esiyor. saçlarımdan önümü göremiyorum neredeyse. paat! sol tarafta az evvel bulunduğum odanın kapısı çarptı. önce sesin geldiği yere baktım, sonra sağ taraftan "takır takır takır" sesi gelmeye başladı. sağa döndüm, bulunduğum yere doğru küçük, yuvarlak bir koltuk yuvarlanıyor. bir korku sardı beni. fakat hani o küçük koltuğun yuvarlandığı yere bakmaktan da kendimi alıkoyamadım. bir baktım ki bizim aşk acısı çeken çocuk hafiften kambur durarak, kollarını yanına almış, başını sağa eğmiş ve gülümser bir vaziyette kıpırdamadan bana bakıyor.

    tepkim resmen şu; hıııaaaayyyy!!
    o: hahahahaha
    ben: hayvan!
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük