şapır şupur yemek yiyen insanlar.ilk şapırtıyı duyduktan sonra nalet olası özel bir hassasiyet başlıyor ve artık o ağızdan çıkan her sesi ister istemez duyuyorum. Kendime eziyet resmen.
sevgililik teklifi, teklif etme fobisi. bu bende cidden var, en son lisenin başlarında bir kıza ''flört etmeyek mi?'' demiştim ve beklenen kezban aduketini sıcak ensemde hissetmiştim. o gün bugündür ilişkilerim kendiliğinden gelişiyor, teklif edemiyorum! işte bundandır ki birçok yaşanmamış şey tırmalar beni örseler beni.
Yılan.Deyince bile bir tuhaf oluyorum,Tıs tıs geliyor birden suratınıza karşı duruyor ya da yatağın alt tarafından sessizce içine giriyor.Yılan deyince benim aklıma hep bunlar gelir.
günden güne bir sinan çetin'e dönüşmek. hatta bu fobim üzerine, kafka'nın ölümsüz eseri die verwandlung'a nazire olarak yazdığım bir hikaye de mevcuttur. hikaye şöyle başlar: "bir sabah tedirgin düşlerden uyanan gregor samsa, devcileyin bir sinan çetin'e dönüşmüş buldu kendini."