Lise yıllarımda bir ramazan günü bir elimde pide bir elimde çöplerin bulunduğu iki poşetten sen git pidenin olduğu poşeti çöpe at diğerini eve götür. Maalesef bu yaşandı ve her Ramazan ayı annem bunu söyler söyler durur, hayattan illallah ettirir.
dün gittiğim bir mekandan kalktıktan sonra arabanın anahtarını düşürdüğümü düşünerek mekandaki garsonlarla (4 kişi) yarım saat elimde tuttuğum anahtarı aradık.
Alkollü bir anımda bir apartmanın önüne baykuş gibi tünemiş meşrubatımı tüketirken birden çantam nerde diye deli danalar gibi aranmam, gözümden yaş gelmesi ve en sonunda çantam sırtımda ya deyip normalleşip sıvı alımıma devam etmem.
bana cok pahalıya patlayacak bir dalgınlıktı bir kac metre kala engelledim allah'tan. bundan 3 yıl kadar onceydi sıcak bir yaz gunu arabayla alısveris merkezinin onune geldim. otopark biraz meyilli yapılmıs. arabadan indim giris kapısına dogru bir kac adım attım guvenlik bagırıyor abi araba gidiyor diye. basımı cevirdigimde araba anayola dogru geri geri kacmaya baslamıs. el frenini cekmeyi unutmusum nasıl olduysa. nasıl kostugumu kapıyı nasıl actıgımı o el frenini nasıl cektigimi hatırlamıyorum bile. bir kac saniye daha farkedilmese durmadan akan trafigin icine bası bos bir araba dalacaktı.
az önce telefonumu arıyordum bakmadığım yer kalmamıştı nerdeyse. buzdolabından cıktı evet buzdolabından, dolaptan su aldıktan sonra suyu masaya telefonu buzdolabına koymuşum.
sıcak bir yaz günü perişan olmuş vaziyette kadıköyden eminönü vapuruna bindik arkadaşımla. dedik piştik sıcaktan vapurun yan tarafında oturalım dışarıda. püfür püfür geldik eminönü'ne ayaklandık inmek için ve cup diye bir ses geldi. suya baktığımda, yolculuk esnasında telefonumu kucağıma koyduğumu hatırladım. telefonum dibe doğru batıyordu, şöyle bir atılır gibi yaptım, atlamak geldi içimden... yemedi tabi.
aileme de başım döndü az kalsın ben düşüyordum, telefon düştü dedim. ne kadar salak bir çocuğumuz var bizim diye üzülsünler istemedim.
Dalgınlık enderliği ile kaimdir tabii ama benim tekrar eden bir dalgınlığım var: eğer çöp yanında bir şeyi açıyorsam ambalajı yerine ürünü atıyorum çöpe. Her zaman değil tabii ama 5 seferden 2'si diyebilirim.
Bir sitede üç blok binanın yan yana olduğunu düşünün üçüncü bloğa misafirliğe gitmişim ve bir şeyi almak için eve geri dönmem gerekiyordur ikinci bloktaki ve x nolu daireye gidilir ve anahtar takılır biraz zorlanır ve haydaa ne oluyor lan denilir ve kapıyı bir kız açar korkuyla sonra yanlış bloğa geldiğin başından kaynar sular akarcasına aklına gelir kusura bakmayın neyin kafasını yaşıyorum bilmiyorum deyip koşarak uzaklaşılır.