ilişki esnasında prezervatifin vajinanın içine kaçması ve sevişmeyi falan bırakıp adeta bir jinekolog gibi içiriden prezervatifi çıkarma operasyonu yapmak.
arabanın içinde sevişirken buzdağına çarpmaktır . titanikte sevişiyorum rose bana döndü jack dedi , benim adım telzimba kahpe dedim böyle bir kazadır .
kapatmışız ışıkları ateşli bi şekilde sevişirken düştük yataktan. hiç aldırış etmiyoruz ama nasıl kaptırmışsak kendimizi. derken tak tak diye bi sesle irkildim. dedim noluyo lan! bide baktım kızcağızın kafası duvara çarpıyormuş. *
en korkuncu (birebir başıma geldi) tam iş üstündeyken aniden kapının çalınmasıdır. gelen aileden biridir aşağıdan zile basmıştır. kapı açılmayınca yukarı çıkar anahtarı çıkarır sen akıllılık yapmışsındır anahtarı kapının arkasında bırakmışsındır ama kapıyı açamayan aile ferdi arkada anahtar olduğunu anlayınca herhalde uyuya kaldı diye düşünerek zile abanır. yanındaki kız korkudan ağlamak üzeredir. sen "kapıyı çalar çalar sonra bir komşuya gider" diye beklerken cep telefonunu düşünememişsindir. aynı anda hem kapının hem cep telefonunun çalması olayı korku filmi sahnelerindeki panik havasına çevirir. azim ettiniz kapıyı açmayacaksınız açarsanız eve kız attığınız bariz görülecek. biraz daha bekleyelim diyerek kızı sakinleştirmeye çalışırken. bütün komşular ve felaket tellalı yöneticide gelmiştir dışardan gelen sakın başına bir iş gelmiş olmasın? polise haber verelim sözleriyle yanındaki kız zırıl zırıl ağlamaya başlayınca artık iyice işlerin zıvanadan çıktığı anlaşılır. çaresiz kapı açılır. dışardakilere arkadaşla müzik dinliyorduk duymamışız tarzı o dakika akla gelen bir şeyler saçmalanır. komşunun ve şerefsiz yöneticinin "yemedik" bakışları altında eve gelen aile ferdine arkadaş tanıştırılır. (gerisi ayrı bir drama. onuda uygun bir başlıkta anlatacağım). kısacası zehir olur.
bi keresinde banyo da sevişiyoduk ayağım kaydı ve hoppp musluk g.tüme girdi. kız ''noldu kuki'' diye sordu. lan işiniz harbi zor dedim ve tam 3 gün oturamadım. titredim hep.
yine bir gün oturtmusum hatunu. bu kez yüksekligi ayarlanabilir, hava basincli masum bilgisayar sandalyemi bir deneyeyim dedim. hergün oturtuyoruz malum. sandalyede ben, üstümde 60 kg.dolaylarında bir partner hoplatıyorum asagi yukari ayıptır söylemesi, tam ritmi bulmaktaydık ki bir an ne oluyo bea diyemeden büyük bir çatırdamayla sandalyenin kırılması sonuuc hatunla birlikte yere götüstü yapistik. aman tanrim sikim kiriliyordu afedersin yine, hatun üstüme düştü, az daha belim kiriliyordu, lanet olsun dostum. kırık bir bel ve kırılmış boynu bükük bir sikle hayat sürer miydi? en önemlisi de şükürler olsun sandalyenin orta iskelet demiri götüme girmemişti. o halde hastanenin aciline götürülmek de vardı. neyse ucuz atlatmistim. 2-3 dakikalik saglik müdahelesinin ve olaylari idrak etme sürecinin ardindan daha insan gibi bir ortamda, ihtiyatlı bir tempoyla iliskiyi efendice fair play çerçevesi içinde sona erdirdim. yara bere sıyrıklar içinde boşalmıştım. günler günleri kovaladı, seksler seksleri kovaladı sonraki birleşmelerimde bir süreligine efendi seksin, ulvi boşalmaların peşine düstüm ama uzun sürmedi bu arayis. içimdeki hayvan yetinmiyordu. evet biliyorum götüme girecek o sandalye birgün ve merak ediyorsaniz evet hala oturtuyorum. lakin sağlam bir marka aldim efendim. yuvarlanip gidiyoruz iste. siz siz olun saglam sandalyede deneyin bu isleri.THE END.
