sözlük yazarlarının başına gelen komik olaylar

entry88 galeri4
    1.
  1. yaşlı bir teyze ile aramda geçen diyalogtur.

    -nerelisin çocuğum sen?
    +vanlıyım teyze.
    -olsun yavrum, siz de insansınız.
    68 ...
  2. 2.
  3. Telefondan şarkı dinleyip nette takılırken bir yandan da sigara içiyordum. Derken şarkı bitti başka bir şarkıya geçti o sırada sigaradan bir nefes çektim tam üflerken bir rüzgar sesi geldi. Dedim noluyor aq benden mi çıktı o ses diye düşünürken tam o sırada telefondan gelen melodiler imdadıma yetişti. ulan istesem denk getiremem o nefesle rüzgar sesini aynı anda.

    Klasik olacak anlatınca komik olmuyor ama görmeniz lazımdı o anı. valla bak.
    17 ...
  4. 3.
  5. bayram ziyaretine üst mahalledeki komşumuza gidiyorduk *. zile bastım bekliyordum bu arada sanırım 3. kattaydı bir kadın camda iyi bayramlar dedi ben de doğal olarak iyi bayramlar dedim sonra bi baktım kadın telefonla konuşuyormuş. ''çak bi beşlik'' diyip eli havada kalan insana dönmüştüm o gün.
    7 ...
  6. 4.
  7. 3 arkadaş yolda gidiyoruz.tanıdığımız birisi bize el sallıyor ancak bize el sallamasını beklemediğimiz kişi, neyse bizde sallıyoruz arkayı bir dönüyoruz, el sallayan başka bir el.
    2 ...
  8. 5.
  9. yolda giderken arkadaşım ile mesajlaşırken karşıma çıkan ağacı görmeyip ona bodozlama girmem. sonrasında da onu insan sanıp onu tutmaya çalışarak özür dilemem. herhalde beni görmüş olan çok gülmüştür.
    7 ...
  10. 6.
  11. 2004 yazı.
    lise bitmiş, herkes cıvıl cıvıl. netten bir kızla tanışmışım.
    aile fertleri 1 aylık memleket gezisinde olduğu için kızı eve davet etmek çok cazip geldi.
    kızda hiç yadırgamadan tamam dedi.
    yolu tarif ettim dolmuştan indi falan aldım bunu.
    akşama yakın saatler, o gün bizde kalacak.
    kapıda da komşular var dedim ki bak sen bekle ben gideyim eve telefonla arayayım konuşa konuşa gel.
    şimdi bu komşulara dedikodu vermeyeyim.
    kız aa beni ne sandın öyleyse hiç gelmem dedi.
    abaza yıllar, çenemi aşağıya eğemiyorum fiziki koşullardan dolayı hep yukarı bakıyor kabul ettim.
    komşuların önünden geçtik.
    iyi akşamlaaar dedim
    eve attık kendimizi ki ev telefonu çalmaya başladı.
    hayret ya diyerekten açtım annem.
    a: nerdesin oğlum
    b: anne ev telefonundan aradın
    a: kim var?
    b: nerede kim var?
    a: nereden aradım ben seni? yanında ki sarı kız kim?
    b: anne yuh nereden geldi hemen ya haber?
    a: anneyim ben alırım, çabuk gönderiyosun o kızı
    o sırada babamın sesi geliyor arkadan bırak çocuğu sana ne yaa
    b: tamam anne zaten yemek yapacak gidecek
    telefon kapatılır.
    zaten tripli olan kız bu konuşmaya da şahit olunca çekip gitmiştir.
    söyleyen komşuya ana avrat küfredilip rezillik yanıma kar kalmıştır.
    5 ...
  12. 7.
  13. 10-11 yaşlarındaydım.

    işletmemize trt'nin kameramanları çekim için gelmişti. hiç unutmam üstünde trt logosunun ve renklerinin bulunduğu bir hyundai otobüsüydü.
    çekim yapacakları bölgeye doğru ilerledikten sonra otobüs civarındaki arkadaşlarına seslenen kameramanlardan biri ''Sehpayı getirin'' diye bir istekte bulundu arkadaşlarından.

    ben bu durumu fark edince, kahretsin ki çok yardımsever bir yapım vardır, hemen büroya doğru yöneldim.
    gayet rahat tavırlar içerisinde yazıhaneden almış olduğum sehpayı başımın da üstüne koyarak kameramanın yanına doğru geldim
    sanki çok doğru bir iş yapıyormuşcasına rahattım.

    ''abi buyur sehpa'' dediğim an bana bön bön bakan kameraman gayet ciddi bir tavırla ''yok böyle değil'' demişti.
    ''aq nasıl bir şey lan acaba bu'' derken 3 ayaklı siyah borulu bir şeyin geldiğini fark ettim.

    işte ben o an tükendim hanımlar beyler. yıllar sonra da aklıma gelince hala gülerim. küçüktüm bilmiyordum. tek savunmam bu.

    kameramanın istemiş olduğu tripod sehpa: https://galeri.uludagsozluk.com/r/325726/+

    benim başımın üstünde taşıyıp ''buyur ağğğbi sehpa'' dediğim şey: https://galeri.uludagsozluk.com/r/325727/+

    edit: imla.
    20 ...
  14. 8.
  15. bizim mahalle kasabı var. mahmut amca deriz biz kendisine çok severiz. böyle iri yarı pos bıyıklı yakışıklı mı yakışıklı. (dur ne oluyor lan)

    neyse efendim, benim anlatacağım hikaye komik mi komik, gülmekten yerlere yatacaksınız öyle komik.
    geçen gün canım kıymalı börek çekti, gideyim 3 okka kıyma alayım güzel bir börek yapayım diye düşündüm. düşünmez olaydım.
    gittim mahmut amca, 3 okka kıyma, 6 yumurta, sekiz de açma alayım dedim.(bunları niye aldıysam)

    bana tabi şekerim dedi.(şekerim mi?) sen gel tezgah arkasına kendin seç, etin iyisi burada diye beni çağırdı.
    ben her şeyden habersiz ve saf halimle tezgah arkasında sucuklara, salamlara bakarken (sucuk, salam mı?)
    böyle kalçalarımda bir sıcaklık hissettim. (ne oluyor lan)

    gerisini anlatamayacağım gülmekten. bu da benim böyle komik bir anımdır işte.
    1 ...
  16. 9.
  17. 3 yaşındaki kuzenime hadi asansörü çağır dediğimde onun yaptığı:
    - asansör hadi gel.
    5 ...
  18. 10.
  19. Küçükken bilgisayarın arkasındaki voltaj düğmesiyle oynarken anakartı yaktım.Anakartı yakmam bir şey değil , annem bilgisayardan yanık kokusu geliyor diye utanmadan bir sürahi suyu kasaya boşalttı.
    6 ...
  20. 11.
  21. bi defasında otobüsten inerken kaptana ' mükkemmel bi yerde inebilir miyim' dememin üzerine kaptanın da bana '' size layık değil ama buyrun inin'' demesiydi sanırım. rezil oldum.
    11 ...
  22. 12.
  23. bizzat kendi kendimin başına getirdiğim olaydır.
    yıl: 2006 yer: konya
    üniversite 1.sınıftayım, üniversite yıllarımın acemilik zamanları. artık sık sık şehirler arası yolculuk yapacağım için kendime bir mp3 çalar almak istiyordum. artık şekline mi aldanmışım, neyine vurulduysam, asıl işi uydu alıcısı yapmak olan goldmaster marka mp3çalar aldım. kulaklığı falan bozulsa değişmez şekilde tasarlanmış o derece iğrenç. neyse hemen yurduma gittim, içine sevdiğim müzikleri attım hemen. ertesi gün ya da onun ertesi günü yalan olmasın şimdi, çarşı da bir işim var. şıkır mıkır hazırlandım, kokumu sürdüm, taktım kulağıma kulaklığı ciks ciks yürüyorum. konya kampüsü de bilen bilir. o zaman tramvay kampüs içi ulaşıma hizmet etmiyordu. giriş kısmında tramvay durakları vardı,orda inip biniyordun. yurdum ile tramvay durağı arası 1 km falan,ki o yol da hiç tenha olmaz, simayen yurttan aşinalık kazandığım tüm kız/erkek arkadaşlarla havalı havalı selamlaşarak ilerledim. kulağımda kulaklık, son ses şebnem ferah dinleyerek, klip tadında yürüyorum. tramvay durağına geldim bi çok insanla tramvay bekliyorum, ama bana bakan bir daha dönüp bakıyor, ya da uzun uzun kesiyor beni. o an bende ki özgüven banu alkanda bile yoktu o derece yani. tramvaya bindim 45 dk sürecek tramvay yolculuğum için kendime bi yer seçtim, nispeten tramvay doldu zaten kampüste. hiç unutmam şebnem ferahtan ben şarkımı söylerken çalıyordu, karşıma oturan kızlı erkekli grup sürekli bana bakıyorlar, off bendeki hava kimsede yok ama, burnum nasıl havada nasıl havada. neyse 2, 3 durak ilerledi tramvay,lise formalı bir kız bindi tramvaya, onunla da uzun süre kesiştik, artık ben noluyo ya, bir gariplik mi var bu kadarı da normal değil diye düşünmeye başlamıştım ki, kız bana bakarak 2 eli ile kulaklarını işaret etti. saati falan soracak zannettim, kulaklığı bir çıkardım, şebnem ferah çalıyor tramvayda hemde son ses. bi an çok fazla yüksek sesle dinlediğim için beynimde yankılanıyor zannetmiştim ama değilmiş.kaynar sular döküldü tepemden, hemen ilk durakta kendimi o tramvaydan dışarı attım. play tuşuna bastığımdan beri,dinlediğim şarkılar hem kulaklığa veriliyormuş hem de dışarı. ben apaçiler gibi son ses müzikle, buhranlı buhranlı bakışlarla klip tadında rezilliği boylamışımdır.
    19 ...
  24. 13.
  25. starbucks ları sevmem ama sırf dalga geçmek için giderim. geçen hafta gittim kendime bir mocha söyledim ismimi sordu "en büyük cimbom" dedim. beyefendi ismini soruyorum dedi bende babam fanatik galatasaraylıymış arkadaşım en büyük cimbom koymuş adımı ne yapayım yani dedim. neyse bu tamam dedi döndü kahveyi hazırlamaya başladı o sırada biraz uzaklaşıp uzaktan elemanı izlemeye başladım.

    biraz sonra kahveyi tamamladı beni arıyor sırada göremeyince başladı en büyük cimbom , en büyük cimbom diye seslenmeye. fenerli bikaç zibidi ters ters bakınca sustu ama ben olduğum yerde yarıldım gülmekten.
    18 ...
  26. 14.
  27. ünlü bir otobüs firmasının en ön koltuğunda 6 saatlik bir yolculukta tek başıma oturmaktaydım. uyudum, uyandım. bakındım o kadar sıkılmıştım ki...
    o sırada şöförle muavin muhabbet etmekteydi. dedim onları dinleyeyim bari.
    şöför bursa'dan yola çıkmış bir gece. yolda yaklaşık 8 saat kadarmış. bir tane yaşlı kadın binmiş, kedisinide bagaja vermiş. 3 saat sonra mola vermişler. şöför kediyi hatırlayıp muavine "olum git kediyi çıkarda. hava alsın bi hayvan yazık" demiş.
    muavinin gitmesi ile dönmesi bir olmuş. telaşlı, telaşlı gelmiş demişki:

    -abi kedi ölmüş. napıcaz?

    şöför: - nasıl olur. yazık kadında çok yaşlı. bari biz şu çöpten bir kedi yakalayalım koyalım. kadın başımıza dert olmasın.

    neyse baya uğraşmışlar kedi yakalamak için. ama sonuçta tutmuşlar. ölü kediyi çöpe atmışlar. sabah olmuş yolculuk bitmiş sıra bagajları vermeye gelmiş. teyze yaşlı olduğundan onun bagajı en sona kalmış. merakla da herkes teyzeyi beklemekteymiş. umarım anlamaz diye. ama teyze kedinin kafesini eline alırla almaz anlamış kedisi olmadığını. herkes şok olmuş. nasıl anladı ki diye. önce muavinle, şöför yoy mok desede bakmışlar kadın yutmuyo. tamam teyze bu senin kedin değil ama nasıl anladın yav diye merakla sormuşlar.

    teyze de: - olum benim kedim ölüydü demiş....
    12 ...
  28. 15.
  29. seneler önce doğmuşum, bir de üzerine ağlamışım.
    bu kadar.
    2 ...
  30. 16.
  31. trafikte yarmanın tekinin önündeki arabaya uyup yol benimken önüme atlamasi akabinde hatasını farketmesi ama özrünü öpücük atarak göstermesi. top muydu artık neydı.
    4 ...
  32. 17.
  33. arkadaşlarla yolda giderken tanımadığımız daha önce hiç görmediğimiz yaşlı bir adamın bir anda arkadan elini arkadaşın omuzuna atıp bir şeyler tarif etmeye anlatmaya başlaması olayı.
    3 ...
  34. 18.
  35. poliklinigin en kalabalık olduğu zaman içeri ayağını incitmis yaşlı bir amca girdi yürümekte zorlandığı her halinden belliydi,bende etrafimdakilere elektrikli sandalyeyi getirin diye bağırıyorum , ben kalabalığa rezil oldum amca daha yaşayacak gunlerim var diye üstüme toprak attı (bkz: tekerlekli sandalye)
    9 ...
  36. 19.
  37. ilkokulda bir arkadaşımı dövmüştüm.
    Ağlayarak eve gitmişti.
    Evde babası sormuş niye ağlıyon diye
    dayak yedim deyince bi de babası dövmüş niye dayak yiyon olum sen diye*
    2 ...
  38. 20.
  39. bundan yaklaşık 7 sene önce kendi başıma türkiye'yi batıdan doğuya doğru gezme fikri geldi aklıma. kısa bir hazırlıktan sonra uygulamaya koydum. çanakkale'den balıkesir'e geçecektim. otostop çektim. bi minibüs durdu. aha dedim süper. minibüste de çılgın bi grup var. the smiths, queen tarzı falan çalıyor sürekli ve deli gibi bi muhabbet dönüyor; ama ortam gereğinden fazla samimi. lan dedim hayırlısı. tabi ben de boş değilim. bi hareket yapsınlar kasaturayı çekip katliam yaparım allahıma. muhabbetler dönüyor sürekli; ama bunlarda bi gariplik var. lan kakara kikiri gülüyorlar. bunlardan bi tanesi çaktırmadan diğerini öptü ama o ne öpmek öyle. mmuuuccckkk! diye bi ses geldi. o an ortamdaki herkes gözünü bana çevirdi çaktırmadan. sonra kendi kendime "daha başlamadan bitti lan." dedim. meğer adamların hepsi gaymiş. bunlar da minibüs kiralamışlar, istanbul'dan doğru geze geze izmir'e gidiyorlarmış. öldürülme korkusu doğal bir şeydir değil mi? öleceğim diye korkar insan. olum öyle demeyin; s.kilme korkusu bambaşka bir korku. hele bir de aylardan temmuz ise...
    8 ...
  40. 21.
  41. dükkanımızın kasasında oturuyordum. genç güzel bir bayan gelip 'kırmızı marlboro verirmisiniz' demişti. bende sigarayı vermek için arkamı dönüp istemsiz bir şekilde 'tamam abi' demiştim.*
    2 ...
  42. 22.
  43. bir kaç gün evel akşam yemeğine gittiğim ev de yaşanan komik olaydır. ek olarak bu ev de 2 hatun yaşamaktadır.

    o esna da elektrikler gitmiştir.

    çıkacağım daire 8. kattadır.

    neyse yanımda telefon falan da yok çakmak var. neyse ayağımda harley davidson çizmelerle taa 8. kata çıktım. sonra.
    bu esna da zili çalarım. o esna da, yüzüm görünsün diye çakmağı yüzüme doğru tutmam la, bir de saçlarım uzun siyah tişört var üstümde, evet karanlıkta görünmüyor ama hatun kişilerin kapıyı açması sonucu, adeta beni bir cin hayalet zombi olarak görmeleridir, aman allahım bir çığlık bina da kendimi tecavüzcü hırsız hayalet zombi, katil, ucube sandım lan. hatun kişi ve kişiler 15 dakika boyunca kendine gelemedi. tabi onun öncesi bina dan aile sakinleri geldi, bi an kendimi bu sıfatlardan biri sanıp allah allah nidalarıyla aşağı kata kadar koşacaktım, lakin alt katlardan birisi beni gerçekten bu sıfatlardan biri sanıp olayın daha da dramatikleşmemesi için yapmadım tabi. sonrası, hep bu hatun kişiler yüzünden korku filmi izliyorlarmış, ulan akşam yemeğe gel deyip beni hayalet cin sanmanız ne o zaman, hayır kimse de kim o demedi ki ben de benim diye cevaplayayım. bu da böyle anılarımdan biridir, yazıya dökülen yoksa yazıya dökülmeyen bir sürü şey var.

    edit. küçük bir imla.
    4 ...
  44. 23.
  45. yıl 2004 öss'ye izmir'de bir ilkokulda gireceğim. tabi ben salak sıra numarası falan bilmiyorum girdim orta sıranın arkalarında boş bir yere oturdum. bir çocuk geldi sonra "kalkar mısın?" dedi. "ne kalkacağım be?! git başka yer mi yok?!!!" diye kızdım çocuğa. çocuk " salak mısın be sıra numarası diye bir şey var. orası benim yerim" dedi. baktım doğru söylüyor paşa paşa pencereleri açılmayan sınıfta güneşin alnındaki yerime geçtim. sınavın ortalarında arkadan paldır küldür bir ses geldi. ilk oturduğum sıranın üstü kırılıp çocuğun kucağına düştü. "nıhohahahaha!" şeklinde hain bir kahkaha attım. neyse sınava devam ettim. izmir sıcağı malum askılı bir body var üstümde. haldur huldur soru çözerken çat dedi südyenimin askısı yerinden çıkıp arkamda oturan çocuğun suratına yayından boşalmış ok gibi fırladı. " noluyo laaan?!!!!" dedi çocuk yazık. gülmekten en az bir 10 dakika soru moru çözemedim.
    6 ...
  46. 24.
  47. siteden bir kız ile tanıştım 2 gün önce. bu sabah onu da işine bırakacaktım. ben istanbul'un dış mahallesinde oturuyorum ve burda vesait sorunu var. ve burdaki taksiler bordo, benim arabamda bordo.
    bu kızın blokunun önünde beklerken arka kapım açıldı ve bir kız bindi. bu kız daha güzel, daha uzun boylu bir afetti.
    bana **** devlet hastanesine gidelim dedi. ben ne diyeceğimi bilemedim. acaba diğer kızı boşverip bunu mu götürsem diye aklıman geçmedi değil. ama sonra bu da taksici sanar beni, bana pas vermez dedim.
    ama yanlışlık oldu. ben arkadaşımı bekliyorum burda dedim. kız da özür diledi, ben nedne bindim falan dedi.
    olabilir, araba da bordo.ondandır dedim. indi kız. bir daha o kızı nasıl bulurum :( her sabah işine bırakırım. her şeyi yaparım.
    4 ...
  48. 25.
  49. metrodaki yürüyen merdivenlerin yönü deişmiş ( soldan gidiyordu sağdan gidiyor artık izmir göztepe metrosu ) sabah sabah sola dönüp inatla aşağı inmeye çalıştım. teyzenin bana pis pis bakmasıyla durumu fark edebildim . hayır insan aynı yerde durduğunu nasıl anlamaz ... kendi kendime sorup duruyorum hala anlamış deilim o anki psikolojmi .
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük