batıl inanç denir mi bilmiyorum ama döner kapıdan geçeceksem mümkünse yanımda kimse olmayacak şekilde konumlanırım. yok olmuyorsa en öne geçerim. insanların küçücük alanda tıklım tıkış olmasını ve bu durumun içinde kalmayı sevmiyorum.
bir sürü vardır aslında. özellikle şu anımı anlatayım.
yıl 2008 türkiye hırvatistan maçı penaltılara kaldı ve heyecanla futbolu bilen bilmeyen aile üyeleri adeta ekrana kilitlendik. ben hop oturup hop kalkıyorum, duramıyorum. babamın sağına oturduğumda hırvatistan penaltı kaçırırken soluna oturduğumda biz gol atıyorduk. hatta gerçekten çalışıyor mu diye hırvatistanın bir penaltısında babamın solundan kalkmamıştım ve gol atmışlardı. hırvatistanın penaltılarında hep babamın sağında oturdum ve ya top auta gitti ya da rüştü kurtardı. çok sevinmiştim. arada tutuyor böyle şeyler valla.
Benim övdugum şeye nazar degiyor ya patliyor ya kiriliuor yada başina kptu bişey gelip o ozellgini kaybediyor o yuzden asla bişeyimi ovmemeye çalisiyorum.
merak ettiğim bir durum olduğunda, karşıma çıkan ilk arabanın plakasına bakıyor olmam. eğer çiftse olduğu anlamına, tekse olmayacağı anlamına gelir. çoğunlukla da beni yanıltmaz. tesadüfler tesadüf değildir çünkü.
takip edilmen, paranoyak olmadığın anlamına gelmez.