küçüktüm.. ilkokuldaydım. tam yaşımı hatırlamıyorum geçmiş gün.. polis çayı mı vardı yoksa bizim okul mu çay düzenlemişti bilmiyorum.. çocukluğumda çok sık "çay" düzenlenirdi.. şimdilerde de oluyor mu bilmiyorum ama çocukluğumun hatıraları arasında bu çaylardan bolca var.. çay dediğimizde bilenler bilir zaten ama bilmeyenler için açıklayayım.. kermes gibi bir şey.. okulların ya da polis teşkilatının ben bu ikisine şahit oldum davetiye bastırıp sonra bu davetiyeleri satarak gelir elde etmeye çalıştığı, kadınları belli bir mekana toplayıp kuru pasta meşrubat içirdikleri müzikli gündüz eğlencesi gibi bir şey. meraklı kadınlara numara satıp, çekilişler yapılıp hediyelerde verilirdi mesela şimdi aklıma gelen bir detay.. bize pek bir şey çıkmazdı.. neyse böyle bir çay gününde annem ve yengemde katıldı.. ben zaten küçüğüm, yengemin oğlu da var o bendende küçük bebekle çocuk arası.. kadınlar rahat eğlenebilmek için çocuğu benim elime tutuşturdular hadi kardeş kardeşi oynayın bakalım diye.. bende çok seviyom keratayı ama top oynayalım desem top kadr zaten velet.. neyse istemeye istemeye tuttum elinden bizim arkadaşların yanına götürdüm.. oturduk bir yere bende ufaklığı aldım bacaklarımın arasına kaçarsa peşinden koşmakla uğraşmayım diye sıkı sıkı tutuyorum.. nereye kaçacaksa zaten bit kadar çocuk.. benim arkadaşlarda gördüler sarışın çocuğu şaka yapıyolar korkutuyolar falan. neyse işi biraz abarttılar oğlum yapmayın etmeyin çocuk korkuyo bak desemde dinletemedim.. benim yeğenin gözleri dolmaya başladı.. doldu doldu doldu bağıra çağıra da ağlamazdı zaten için için ağlamaya başladı.. sonra bende peşinden.. o ağlıyo ben ağlıyom.. o ağlıyo ben ağlıyom.. sen niye ağlıyosun diyolar cevap veremiyorum.. bi sebebi yok çünkü.. çocuk ağlıyo diye ağlıyom diyemedim.. sustum.. sonra çocuğu avuttuk biraz eğlendirdik götürdük bıraktık annesine sağ salimde kurtuldum.
Geçen Ramazan annem dolaba soğuk su koymadığı için ağlamıştım ablamın kollarında yazık ablamda şaşırmıştı ne oluyor falan diye.
Not: malesef çocuk değilim.
eve arı girmişti, normalde umursamazdım ama annem sinirlenir diye terliğimle arıya vurdum. kanadından tutup dışarı atacakken, can çekiştiğini gördüm. acı çekişini gördükçe dayanamadım ve hüngür hüngür ağladım. bir daha asla büyük/küçük farketmez hiç bir canlıya zarar vermeyeceğime dair yemin ettim.
aslında saçma değildi ama ağladığımı gören bizimkiler "buna ağlanır mı deli" dediler.