sözlük yazarlarının anıları

entry203 galeri9 video1
    72.
  1. Denizde kolluk takmak isteyerek denize girecekken ordan halamin "oyun oynayan cocuk kolluklari ters takip ayagina takarak denize girmis. Ve bogularak ölmus. " demesiyle kolluk takmaktan vazgecip, kucuk yasta beni etkileyen bir hadise.
    0 ...
  2. 72.
  3. iki üç sene önce bi numaradan mesaj geldi, sonra yanlışlıkla attığını söyleyip çok çok özür diledi. insanlık hali olduğunu söyledim. Mesajı arkadaşının telefonundan atmış o yüzden yanlışmış. Bana ne kadar anlayışlısın başkası olsa tersler falan dedi. Sonra konuştuk baya. Akşam kendi numarasını verdi. Adı Eylülmüş. Hiçbi sosyal medyada yokum dediği için hakkında öğrendiğim tek şey bu. Sık sık mesajlaştık. Tanımadığım bir kızla dertleştim. Ama emindim. O benim bir arkadaşımdı ve beni fena şekilde işletiyordu. Bu durum canımı sıkmaya başladı. Sonra ne mi oldu?Yeter işlettiğin mesaj atma artık dedim.inkar etti ama inanmıyorum dedim. Sonra numarasını sildim o da bi daha mesaj atmadı. Ve bugün aklıma o milyar dolarlık soru takıldı....
    YA iŞLETMEMiŞSE??? YA GERÇEK BiRIYSE???
    2 ...
  4. 71.
  5. yaz tatili için teyzemlere gitmiştik, trenle hem de. millet adaya, tatil bölgesine falan gider biz anca teyzemlere gideriz. niye? çünkü klimaları var, o kadar yolu sırf klimalı odada çay içmeye gidiyoruz. çok fantazik ve fakiriz o zamanlar, neyse geldik oturduk çay içiyoruz. teyzem bize (kuzenler kardeşim falan) hazır hortum açık bahçede gidin yıkanın dedi. ben böyle bir yıkanma biçimine alışkın olmadığım için şok oldum, daha şoku atlatmadan teyzem önüne büyükbaşları katar gibi iki elini açıp hadi yavrum diye bahçeye itekledi. ikinci şokumu yaşıyordum ki, teyzemin kayınvalidesinin elinde hortum pis pis bize baktığını gördüm. biz 5 kişi dizildik daha doğrusu "hadi bohem dizilin şöyle" komutundan sonra istemsiz sıralandık. kadın tayzikli suyu üzerimize tutup feleğimizi şaşırttıktan sonra, gidin üzerinizdekileri çıkarın da yıkayam dedi.

    ben : benim giysiler mis gibi oldu, yıkamaya gerek yok
    hortumcu teyze : olur mu evladım üşütürsün
    ben : burda biraz daha kalırsam üşütücem zaten
    hortumcu teyze : ben de onu diyom ya, çıkar şunları
    ben : neyse teyze sen beni anlamadın galiba, gidip kurulanayım ben
    hortumcu teyze : allah allah ben ne dedim peki, diye dudak altında mırıldandı

    kuzenlerin kıyafetlerinden uydurduk bir şeyler, aynı köy yerindeki amcalara döndüm. dudağımda sigaram, elimde tesbihim yoktu bitek.
    akşam oldu uyuyacağız, klimalı odanın sabahtan beri kapısı açılmadı, ki içerisi soğuk kalsın. diğer odalar yanıyor sıcaktan hava 45 derece ölüyoruz, herkeste bir heyecan. klimalı odada uyuyacağız diye millet kapıda bekliyor. teyzem, kocası, kuzenler, hortumcu teyze, ben kardeşim ve annem. herkesin elinde yastık döşek var, sanki surlara dayandık öyle gururluyuz. kapılar açıldı, içerden gelen buz gibi hava yüzümüze vurdu. teyzem kocası ile kendi yataklarında, diğerleri yer yatağı yapıp uyumaya koyuldu. o görüntüye uzaktan baksan korkarsın, ayak basacak yer yok, oda küçücük iki bilemedin üç yatak anca sığar. ama odada bir büyük yatak ve 6 tane yer yatağı var, ölümüne sıkıştık yani. tuvalete gitmek için zorlu mücadeleme başladım. önce hortumcu teyzeden kurtulup, kuzenlerime basmadan odadan çıkmam lazımdı. ilk leveli atlattım, ikinci level bahçeye inip köpeğe yakalanmadan tuvalete gitmekti. bu zorlu bir aşamaydı benim için, önce mutfaktan salam ekmek falan alıp bahçeye indim sonra aldıklarımı köpeğin önüne attım. o oyalanırken tuvalete girdim, son iki level kalmıştı ama tek canımla ve silahsız bunu geçmem imkansızdı. tuvalete girdiğimi gören köpek kapının önünde beklemeye başladı, onu oyalayacak hiçbir şey yoktu içerde mahsur kalmıştım. teyzemlerin tuvaletinde musluk yok, sürahiye benzer bir kap var sadece. dışardan onu su ile doldurup işlerini öyle hallederler, kabı görünce aklıma bişey geldi, hemen şortumun lastiğini çıkarıp kabın kulbuna bağladım. kapıyı azıcık aralayıp kabı dışarı ittim, köpek kabı görüp ısırmaya çalıştı sonra çekmeye başladı. lastiğin ucunu kapıya bağlayıp kapıyı tamamen açtım, bunun işe yarayacağından emin değildim ama uykusuzluk beni böyle bir şey yapmaya mecbur bıraktı. kabı ısıramayan köpek deli olmuştu, kapıya bağlı olduğu için alamıyordu aynı zamanda. o an ben içerden fırlayıp eve doğru koştum, son aşama kalmıştı, odaya girip hortumcu teyzeyi uyandırmadan yine kuzenlere basmadan yerimi bulup uyumam. etraf zifiri karanlık, zaten bir şey görünmüyor boşver bulduğun yerde uyu dedim kendi kendime, ilk bulduğum boşluğa kıvrıldım. sabah oldu, ben bişey hissetmiyorum sanki çivili yatakta yatmışım da hissiyatımı kaybetmişim gibi. gözlerimi açınca ev ahalisinin başıma toplandığını gördüm, herkes merakla bana bakıyor.

    - ne oldu niye öyle bakıyorsunuz?
    - kalk ordan üşütücen!
    - niye ki?
    - iki koltuğun arasında uyumuşun evladım, yatağına niye yatmadın?
    - ulan yatak mı o! kıç kadar yer, bu da yetmezmiş gibi birinin eli birinin bacağı giriyor yatağa. dün neler yaşadım ben biliyor musunuz! önce sığır gibi yıkadınız, sonra dayı gibi giydirdiniz, onca insanı küçük bir odaya tıktınız, üstelik köpek yüzünden gerildim, altıma yapacaktım lan! size basmayım diye burda uyudum ben, bir daha buraya geleni siksinler! ayrıca o sürahiyi götünüze sokun daha çok ferahlarsınız ..

    bu da böyle iç burkan bir anımdır.
    7 ...
  6. 70.
  7. Bi' keresinde... evet ben baya asosyalim sanırım.
    2 ...
  8. 69.
  9. merhaba yine ben. 8-9 yıl önce bakırköy' de gidiyorum. canım böyle nasıl atraksiyon istiyor. deli çağlar. gerçi hala deli çağlar. ıssız bir yerden geçiyorum. tinercinin biri ızgarayı almış ısınıyor muydu yemek mi yapıyordu bilmiyorum. daracık kaldırımda uğraşıyordu mangalda. 25 yaşlarındaydı. ben de o zamanlar mal gibi tıp okumuyordum bahçelievler futbol okulunda bildiğin futbolcu olmaya çalışıyordum. kondisyon dehşet falan. zaten hızlıyım. neyse tinerci' nin yanından efil efil geçiyorum. ızgara yolu tıkamış. istesen değmeden geçersin. ben ayağımla aldım ızgarayı kenara iteyim derken ızgara devrildi. içinde ne varsa yerde. lan bu tinerci bir sinirlendi. çıkardı bıçağı. ben başladım koşmaya. o da fena koşmuyor. tabi ben günlerce koşabilirim. beni yaklaşık 3-4 dakika boyunca kovaladı. sonra tükendi tabi. aramızda 20 metre var. durdum. olum bak git' te ki çocuğa bağladım. ''gelsene yiyosa '' diye bağırıyorum. elindeki bıçağı fırlattı bana ıskaladı. ben iyice trolledim bunu. sonra 30 saniye daha kovaladı beni. sonra thug life...
    6 ...
  10. 68.
  11. lisedeyim. lise 3' te. bir ingilizce öğretmeni var bana ayar oluyor bende ona. o gün derse geç kaldım. benim 300 metre arkamdan da bir kız geliyordu sınıftan. o da geç kalmıştı. ben girdim sınıfa. hoca başladı vir vir konuşmaya onu dedi bunu dedi.zaman geçti tabi biraz. sonra o kızı sordu. dedi nerede bu kız. ben dedim ki hocam 10 saniyeye gelir. hoca alay ediyorum zannetti. geç otur yerine dedi. benle alay eden arkadaşlarım başladılar hep bir ağızdan 10-9-8-7 diye geriye doğru 10 saniye saymaya bağıra bağıra. tam sıfır derken kapı açıldı. kız geldi. ben thug life.
    12 ...
  12. 67.
  13. 66.
  14. evet sözlük birden aklıma geldi yazıcam.
    ben 4-5 yaşlarındayken gıda zehirlenmesi geçirmiştim. beni hastaneye kaldırmışlardı falan. bütün aile başımda. o zamanlar gözde olan torun benim tabii en küçük benim falan herkesin ilgi alakası bende. neyse serum yedim ben orada bi güzel eve gittik falan. ertesi günü midem bulanıyodu annem bana çorba yapmıştı. yatağıma kadar getirmişti. hastayım yemeyeceğim demiştim ben. annemde demişti ki 'kızım ama bu hasta çorbası. hasta olan çocuklar bunu içtiğinde hemen iyileşiyormuş' bende hemen içmiştim tabii. aslında o tarhana çorbasıymış. ben o günden beri tarhana çorbasına hasta çorbası derim. bilmiyorum ama birden aklıma geldi ne kadar masumca bir anı ya duygulandım.
    7 ...
  15. 65.
  16. bu da bu geceki son girim olsun.
    ben o sıralar daha lise 3'e gidiyorum ve utangaç, çekingen, sessiz sakin biriyim. o sıralar da platonik olarak aşık olduğum bir kız var ama o kadar utanıyorum ki daha önce hiç yanına gidip konuşamamıştım. facemde ekliydi, facede de çok iyi iki arkadaştık, utangaç olduğumu da çok iyi biliyordu. mesela okul çıkışı göz göze geleceğimizi anlasa beni zor duruma düşürmemek için gözlerini kaçırırdı başka yere bakardı... neyse fazla uzatmayayım.. bir gün bundan bir kitap aldım, nasıl oldu bilmiyorum ama yanına gidip kitabı aldım ilk defa da yüz yüze görüşmüş konuşmuş oldum, kitap sayesinde... kitabı okudum geri götürdüm yine heyecandan ölüyorum falan tabi..
    face'de konuşurken falan konu sevgililige geldi falan derken nasıl olduysa ben de bilmiyorum ama teklif ettim ve kabul etti, evet artık sevgiliydik.. 2 yıldır platonik sevdiğim kızla artık sevgiliydik.. pazartesi olunca okulda yanına gidecektim, hani sevgililer öyle yapıyor ya lisede, tenefüslerde birbirlerini görürler, heh ben de işte popüler kültüre uyayım bari dedim ama hala çekiniyorum..
    neyse yanına gittim saçma sapan konuştum, saçlarına dokunmuştum, aman tanrım, kalbim duracaktı nerdeyse..

    okul paydos oldu, eve geldim, üstümü çıkarıp bilgisayardan da birkaç müzik sıralayıp elime telefonumu alıp çekyatıma uzandım.. hani sevgilim face'ye girer de konuşurum falan diye düşünüyorum..
    telefon çaldı, arayan bir numaraydı. oldum olası rehberimde kayıtlı olmayan bir numara beni aradığında heyecan yaparım, kim lan bu acaba diye merak ederek açtım. yabancı bir sesti. alo dedim. alo, kardeş adın aknykc mi diye sordu. evet dedim.
    sen benim kardeşime dolanıyormuşsun, bugün okulda yanında görmüşler seni, oğlum seni bir kere daha o kızın, kardeşimin etrafında görürsem öldürürüm lan, sen kimsin oğlum, sevgilisi misin yoksa? diye tehditler savurarak konuştu.

    hayatımda ilk defa bir sevgilim olmuştu ve abisi tarafından telefonda tehditler alıyordum, açıkçası korkmuştum, yarın okula geleceğini, okulda olay çıkartacağını, beni bulacağını, döveceğini söyledi.
    ben de abi ne diyorsan yaparım okula gelme lütfen, bırak diyorsan bırakayım kardeşini ama okula gelip böyle şeyler yapma, ne diyorsan yapayım abi deyince... bizim * arkadaşların kahkaha sesleri gelmeye başladı.. telefon şakasına kurban gitmiştim..

    oğlum ne tırstın lan hahahaha hemen de bırakacak oluyor kızı hani çok seviyordun lan falan diyerek okul bitene kadar bu telefon şakasının geyiğini yaptılar, hatta ses kaydına bile almışlardı.

    bu da böyle bir anımdır.
    14 ...
  17. 29.
  18. hiç unutmam bir gün hastalıktan ölmek üzereyim doktor kan almak için yanıma gelmişti ve bana açmısın diye sormuştu bende onun bana yemek ısmarlayacağını sanıp ' yok canım tokum ben teşekkür ederşm ' demiştim . doktor yüzüme bakakalmıştı .
    2 ...
  19. 28.
  20. ortaokulda mahallenin en güzel kızını öpmüştüm. onların binanın içinde hemde merdivenin altında. ilk öpücük oğlum unutmak kolay mı? kıza sorsan ilk öpücüğü merdiven altında ziyan oldu ama bence gayet harikaydı. zaten anası babası görecek diye yusuf yusuf ayrı bir heyecan vardı.
    3 ...
  21. 26.
  22. birgün bayrampaşa parkındayım poğaça satıyorum bir eleman geldi yanında bir kız abi dedi iki poğaça verir misin bende buyur evlat dedim aldı poğaçaları oturdular banka sonra başka biri daha geliyordu bizim eleman geleni görünce poğaçayı kıza fırlatıp usain bolt gibi kaçtı.

    edit: imla
    8 ...
  23. 24.
  24. bayrampaşa parkında kız kardeşimin yanında bir dümbük vardı.
    şöyle biraz kendimi bir gösterdim.
    elindeki poğaçayı kardeşimin üstüne atıp usain bolt gibi kaçtı piç.
    17 ...
  25. 67.
  26. Kafamın çok bozuk olduğu bi zamandı kendimi yemeye verdim yedikçe yedim önüme ne geldiyse hiç ayırt etmedim. Eve geldim kuru fasulye pilav varmış, normalde hiç sevmem onu da yedim uyucam zar zor yattım yatağa uyutmuyor midem şiş gazı bırak hamile gibiyim dönemiyorum yatakta, soda içeyim dedim içtim geçmedi. Baktım böyle olmaz gittim lavaboya parmak atıp kusturdum kendimi ne yediysem cıktı, karnımın şişi indi feci rahatladım tekrar yattım yatağa şan bu sefer de karnım gurulduyo yine acıktım.
    Çubuk yiyip yatmıştım.

    Neden anlatınca komik olmuyor?
    3 ...
  27. 66.
  28. Anasınıfında içine taş koyup kaleci eldivenlerimle yusyuvarlak yapıp özenle hazırlayıp fırlattiğım kartopunun sevdiğim kıza gelmesidir.
    2 ...
  29. 65.
  30. Benim olmasa da beni duygulandıran bir anı.

    Barış Akarsu'yu Sevmeyenlere Gelsin Bu Hikaye?
    Üniversiteyi yeni kazanmıştım. Babamın pek durumu yoktu, ben de biraz para biriktirmek için yazın Bodrum' a gittim. Bir arkadaşım bir mekanda çalışıyordu, ben de orada işe başladım. Onu ilk kez orada gördüm. Sahneye çıkıyordu, daha yeni yeni tanınıyordu ama..
    Sabah oldu, sahnesi bitti, yanımıza geldi ;
    Dostum gel otur gel dedi.
    Ben utana sıkıla abi iş var dedim.
    Ya gel sen, sonra yaparız beraber dedi.
    Oturdum kimsin bakalım sen, adın ne? dedi..
    Yusuf dedim.
    Ekmek kuyunun dibindedir Yusuf dedi.
    Gülümsedim
    Okuyorum abi, para lazım dedim..
    Aferin dedi
    iyi geceler bile demeden gitti..
    Sonra hemen hiç selam bile vermeden 2 ay geçti..
    Ben babamı kaybettim abi orada çalışırken.
    Memlekete gittim.
    Mersin' e.
    Baktım kalabalıkta biri var, siyah deri mont, gözlüklü.
    Yaklaştı yanıma, olur Yusuf olur..
    Hayat bu, kuyudan çıkmaya gayret et sen hep dedi..
    Gitti..
    Kardeşime bir zarf bırakmış, içinde biraz para ve bir mektup var, bir de banka hesap cüzdanı..
    Bütün eğitim masrafların bana ait, kimseye söz etmek yok.
    Etmedim abi, kimseye bir şey demedim...
    O günden sonra abim, babam, her şeyim oldu o benim..
    Evlendim, oğlum var bir tane, adı Barış.

    Yusuf Sami Atılgan
    8 ...
  31. 64.
  32. Benim alti yasinda bir kuzenim var gecen sene birlikte trt cocuk izliyorduk kurdun birinin elmasi agactan dusup parcalanmisti sonra kurdun gidecek yeri kalmamisti her elma sadece bir kurt aldigi icin gidecek yeri kalmamisti bende kuzenime dedim sen bundan bir sey anladin mi merak etmistim dedi ki ben bir kilo elma alacagim bir tanesini kurda verecegim:D ayni kuzenim uc dort yasindayken nenem demis ben seni cok seviyorum neneme demis ne sen beni sev ne de ben seni seveyim:)
    1 ...
  33. 63.
  34. Mesela bendeniz türkiye büyük millet meclisinin içinde kaybolmuş bir mahluğum ya kaybola kaybola nerde kayboldum garip bir histi...
    2 ...
  35. 22.
  36. allah rahmet eylesin cok sevdiğim Elazığlı bir tarih hocamız vardı mustafa hoca herkese kara oğlan derdi muzip tatlı sert biriydi. ders anlatırdı fakat biraz burnu tıkalı gibi konuşurdu söyledikleri pek anlaşılmazdı .ben anlardım ama bir gün okulun tüm sınıf başkanları bende dahil toplanmışız okula başkan secicez Erdal hocada bizim mustafa hocayı görevlendirmiş mustafa hocada bu tip angarya işleri pek sevmezdi . her neyse biz mustafa hocayla beraber seminer salonuna doğru gidiyoruz tabi mustafa hoca öfkeli söylene söylene işte bu erdalın amına koyayım, iş çıkardı, kazık çaktı okula ne zaman gidecek bu yavşak nidalarıyla söylene söylene salondan içeri girdi.

    her neyse salona girdik mustafa hoca eline mikrofonu alıp kağıttan sıkıla sıkıla başkan adaylarına ve seçmenlere başkanlık seçimindeki prosedürleri anlatırken cok bilmiş bir kız cıktı okulun popüler isimlerinden birazda haraketli bir kızdı mustafa hocada mutasıp biriydi hoppa tipleri sevmez okulda kim ne yapıyor iyi bilirdi her neyse kız "pardon ama ben anlattıklarınızdan bir şey anlamıyorum" demesin mi mustafa hocaya. mustafa hoca durdu durdu sessiz kaldı bir süre sonra senin ananın amına goyayım, orospu demesin mi salon bir an buz kesti bir kısım gülüşmeler oldu kız pardon yine anlamadım değince mustafa hocada otur yavrum otur yok bir şey dedi. hala unutamıyorum aklıma her geldiğinde kahkayı patlatırım.
    3 ...
  37. 21.
  38. ilkokulda onurcan diye bir arkadaşımız vardı. Adam şişman herifin tekiydi, yer yer sıçmazdı. bir gün adamı inat diye sıranın en arkadasında bir sıkıştırdık, kızardı bozardı en sonunda hocaya şöyle seslendi. Sıkıştırıyorlar diyemedi garibim. Can havliyle:

    "hocam sırayı sikiştiriyorlar!"

    eve gidene kadar güldüm.
    5 ...
  39. 20.
  40. okulun kekeme bir hademesi vardı kamuran dışarı kimseyi salmazdı fakat ben her defasında bir yolunu bulur dışarı sigara içmek için çıkardım. okulun sertliğiyle meşhur bir müdürü vardı Erdal. her neyse bir gün yine dışarı cıkıcam teneffüs arası bir sigara kahve arası vericem kamuran beni bırakmıyor düşündüm düşündüm ne yapabilirim diye kamuran dedim beni Erdal gönderdi acil gelmeni söyledi gelmezsen ananı sikecekmiş dedim.kamuran durdu durdu hakikaten mi lan dedi valla dedim.
    durdu durdu "yaa yaa yarr yarrrağıııı yedik" dedi. cümleyi toparlayamayışı hala kulaklarımda.
    3 ...
  41. 19.
  42. Ortaokuldayken sosyal bilgiler ogretmenime neden baskenti istanbul yapmiyoruz bunu yapabilirmiyiz dedim o da dedi tabi bunun icin bir engel yok got herif anayasanin ilk uc maddesinde gecen ankara turkiyenin baskentidir cumlesi var dorduncu madde de ilk uc madde degistirlemez diyor tabi ben bunu bi uc yil sonra falan ogrendim o hocaya cok sinirlendim ogrenince tabi artik hocayi gormedim ama ay bir de bunu okuyormus falan rezil oluruk.
    3 ...
  43. 18.
  44. bir gün müslüm babanın meşhur jiletli konserlerinden birindeyim 2, 2.30 saat oldu gelmedi baba. tam gidiyorduk arkadan bir ses geldi merhaba arkadaşlar diye döndük baktık babaya aradan 10 sn geçmedi yere yığıldı.
    1 ...
  45. 63.
  46. Bir Yaz günü, tatil köyündeyiz o sıralar. Denizde yüz, azıcık havuzda yüz, her gece sahilde gitar çalanlar, voleybol maçları derken hep aynı şeyler işte sıkıldıK biz arkadaşımla. Dedim ki "arabayı alalım, açılalım biraz belki kafe mafe güzel bir yer buluruz.", "aynen yaaa bi bakalım Bu akşam." dedi.

    Şimdi tatil köyü öyle bir yer ki, oradan şehrin kendi çarşımsı merkezimsi yerine gitmek için dümdüz bir araba yolu var. SoNra işte çarşısıydı kebapçısıydı klasik turist yeri her yer restoran falan. merkezden devam ettiğinde de ormanlık Varmış bi bok yokmuş bunu sonra öğrenecektik.

    Akşam oldU hazırlandık çıktık tatil köyünden. Merkezi de geçtik ormanlık yere geldik. Şimdi saat 11.30 Mu 00.00 mi ne öyle bi gece yarısı. Orman zifiri karanlık. Yusuf yusuf seslerim duyulmasın diye müzik açmışım eşlik falan ediyorum ama bir "nerden geldik buraya aq" pişmanlığı var, yok değil.

    Arkadaşım da sürdükçe umudunu yitiriyor, yol yılan gibi bir sağa kıvrılıyor bir sola ama sonu gelmiyor. Aklımı okur gibi,

    - Sarah niye geldik buraya ya. Dedi.
    + tamam az daha git de döneriz ilerden dedim.

    Sonra yolda gidiyoruz gayet normal. Hayal görmüyorum. Zaten yusuf yusuftan gözlerim faltaşı gibi açık. ormandan, benim olduğum taraftaki ağaçlıklardan "bembeyaz" bir insan silüeti fırladı. BakıN yemin ediyorum o kadar net gördüm ki yüzünü bile neredeyse seçebildim. Ağaçlıklardan büyükce bir adım yola doğru fırladı, arabanın farından da zaten o karanlıkta bembeyaz parlak parlak aq görmemek imkansız. Yola fırladı ve saliselik bir an durup aynı adımla geri ormana girdi. Ben ilk önce çarpacağız sandığım için gördüğüm an "ali!" diye bağırıp ali'nin koluna vurdum.

    O da refleksle fren yaptı.

    - Yürü yürü! Dedim. Devam ettik ama ben bağırıyorum o sessizce "o neydi lan? Neydi lan o?" Diyor.

    Sonra ilErde yine ödümüz koparak döndük ve son hız merkeze döndük. Yemin ederim o salak çarşıyı gördüğüm için bu kadar sevineceğim aklıma gelmezdi, insanlar falan vardı daha ne isteyebilirdim ki. Sonra bir yere oturunca da ağladım, insan sonradan idrak ediyor. Korkunç aq.
    4 ...
  47. 62.
  48. Dershanede çok azıttık diye 5 kişilik grubumuz ile disipline gittiydik. yine oolsa yine yaparım çok hata yaptık ama baya eğlendik. şu an gruptan 1 kişi yok psikolojik nedenlerden dolayı..
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük