hükümetle paralel seyreden bir zihniyettir. resmi bayram olarak kabul edilen (ettirilen) bir günün bile hala yok sayılması çabasında olan zihniyettir. 2010 yılında bu zihniyetin hazımsızlığı daha da artacaktır çünkü o tarihte taksime yürüyen emekçi sayısı bugünkünden çok daha fazla olacaktır.
provokasyonları hazmedenlerce hatta destekleyenlerce söylenenen garip bir söylem. çünkü 1 mayıs çiçeklere sopayla dalmaktır onlara göre. durduk yere kaldırım taşlarını söküp polise atmaktır, atmyi parçalamak, cafelerde çay kahve içen insanlara "siz de saldırsanıza lan" deyip tekme tokat girişmektir, bankaların camlarını indirmeye çalışmaktır, sonra da cop ve gaz yeyince yaşasın özgürlük mücadelemiz diye kıçını yırtmaktır..
ondan sonra da buraya gelip 1 mayısı neden hazmedemiyorsunuz diye ağlamaktır..
ayrıca şunu da sormak gerekir: tuzlada işçiler sapır sapır dökülürken bu kadar eylemci neredeydi? hak hukuk savunucularını neden göremedik ortada? hakkı savunmak ne zamandır devletin polisine taş atmak, kamu malına zarar vermek anlamına geliyor?
taksim de gösterilere izin veren akp zihniyeti ile paralel seyretmeyen zihniyettir.
ne demiştir hükümet? belirli sayıya izin verilecektir. kaç kişi vardır taksimde ? 5 bin. kaç kişi vardı 1977 de? 500 bin.
hükümetin izin verdiği makul sayıyı zafer diye tanımlamak zavallılıktır. hükümetin çizdiği sınırlarda bayram yapıp, devrim bilmem neden bahsetmek kenan evrenciliktir; ender paşacılıktır. tatlı su devrimciliğidir.
doğru yolda ilerliyor olduğumuzu görmeme sebep olan hede.
1 mayısı ve bugüne sahip çıkan insanları aşşağılamaya çalışırken tökezlemeleri akıllarından faşizan fikirlerden başka düşünce geçmeyişi beni daha da inandırıyor kavgama ve sahip çıkan kardeşlerime.
doğrusu, sözlük yazarlarının 1 mayısı idrak edememesidir. 1 mayıs eylem değil bayram günü olmalıdır, tatil ve eğlenceye ayrılmalıdır. kim ki bu günü menfi icraatleri için kullanmakta beis görmez ise, göz yaşartıcı gaz da revadır o na, biber gazı da, daha fazlası da.
sen git dükkanların camını çerçevesini dök, bankamatikleri, kaldırımları parçala, bankları, sokak lambalarını kır, sermayeye, milli servete zarar ver. sonra bunun adı işçinin bayram kutlaması olsun. yerler mi?
olmayan durumdur. zira hazmedilemeyen şey 1 mayıs değil 1 mayıs adı altında yapılan taşkınlık yasa dışı çirkef gösterilerdir. polise molotoflu saldırı dükkanları yakıp taşlamak 1 mayıs ın esas amacı mıdır? insan gibi eylem yapanlarla kimsenin bir sorunu olamaz herkes bugünün bir bayram havası için de geçmesinden yanadır. bazıları hariç.
sözlükte "1 mayıs nedir?" sorusunu idrak noktasına varamamış yazar populasyonunun yüksek olmasından mütevellit hededir.
kısaca bu hede vesilesiyle,
"Yurdumun Mutlu Günleri Mutlak Gelen Gündedir"
diyerek hazmeden azınlıkta olmanın hazzını yaşayabilmekteyiz.
binlerin adam gibi kutladığı 1 mayıs'ta azınlıkta kalarak olay çıkaran provakatör veya provakasyona gelenleri durup durup konuşmakla tezahür eden durumdur. zihinlerde hazımsızlık imajı yaratan durum budur.
sözlük yazarlarının 1 mayısı hazmedememesi gibi sacma salak bir düsünce olamaz. lan ben neden hazmedemeyim yahu?
adam 1 mayısta atm parcalayıp insanlara zarar veriyor ise bunu eleştirecegim tabi.. ne yapmamı bekliyorsun ki?
neyin yandaşısın sen bakayım? akp mi dedin. hahayt.