Hemen Araba alırım. geze geze yurt dışına giderim. Benzinimin bittiği yerde de ölürüm. Cenazemi kargo uçağıyla postalarlar herhalde. Postalamazlarsa da çok önemli değil uçarak gelirim ben geri.
Ne yapıp eder, baştakini rehin alır, zenginlerin parasının fakirlere dağıtıldığı bir kanun hükmünde kararnağme imzalattırırdım. Nasıl olsa ben ölünce en fazla iki yıl içinde para yine eski sahiplerine dönüyormuş ne de olsa.
Sadece iyilik ve diğer insanları mutlu etmek için çaba harcamak olmalıdır bu sorunun cevabı. Zira bunun bilincindeysen eğer insanları mutlu etmekten daha güzel bir his olmayacağından en güzel hisler ile yaşarsın o anlarını da.
en güzeli bu dünyadan hiç geçmemiş olmak. ne kadar yaşanmışlık varsa hepsini yok etmek. öyle yok olmak ki bir bardak üzerinde parmak izin dahi kalmamalı senden geriye.
kişisel eşyaların, ne bileyim mesela saatin, kitapların, gözlüğün tereke olarak dağıtılsın eşe dosta. bir kedin, köpegin, kuşun varsa en güvendiğin insana bırakılsın hatıra niyetine. Ama en güzel vasiyeti de mezar taşına yazdırmak olsun. Hiçbir isim ve tarih olmadan: "mümkünse farz edin yaşamamıştır."
Heran olebilecegimi bilerek yasamaya calisirim zaten ,zamani verimli gecirmek;insanlarla birlikte olmak,gezmek tozmak ise hicbir zaman zamanimi verimli gecirdigimi soyleyemem.
Ama ben gitarimla,muziklerimle,siirlerle gecirdigim zamanimi hicbirseye degismem.
Bir de son bir ayda kendi capimda urettigim seyleri toparlayip guvendigim bir kisiye teslim edip oldukten sonra ne olacagimin merakiyla yanip tutusurum.
yakınlarımla, eşimle, dostumla, ailemle geçirirdim o son bir ayı. ben zaten ölücem pek bişey hissetmiyeceğim ama beni sevenler beni hatırlayacak ama bir daha göremiyecekler, sesimi bir daha duyamayacaklar. en azından son bir ayımda beni seven insanlarla geçirirdim. kendim için değil onlar için.
devamlı tanım kasarlar arada bir soluk alıp mala basar tekrar yer içer tanım kasarlar, burada mala basmak yanlış anlaşılmasın, büyük baş veya küçük baş hayvanları sularlar. biz de yedik.