Gerizekalı bir sistem özgürlüğüne kasteder.
Çevrendeki her şey oyun TV'ler ve gazeteler.
Mutlu değilsin malesef.
Yüzündeki gülücükler ibaret bir maskeden.
yasamak elindeyken bugune bugun,
ne diye birakir, yarini dusunursun?
gecmis gelecek, kuru ssvda butun bunlar;
kadrini bilmeye bak avucundaki omrun.
(bkz: ömer hayyam).
tanrı'yla aynı fikirde değilim
intihar edenlerin
cehenneme gideceği konusunda.
kainatın yaratılışına
katılmaktan bıktığım da ruhum,
intihar edeceğim ben de
denenmemiş bir yolla.
nerdeyse bütün akıllı kalpler
intihar edip siktir çekmiş yeryüzüne.
ben ateist değilim, babasıymış gibi
tanrı'ya küsen bir çocuğum.
eğer tanrı intihar edenleri ve nietzsche'yi
cehenneme gönderirse
cehennemde yanmayı tercih ederim ben de,
tanrı dürüstlüğü sever.
tanrı'nın hayal gücünü beğenmiyorum.
ben tanrı olsam
peygamberler göndermez
direkt konuşurdum insanlarla.
ben tanrı olsam
hitler' i iyi kalpli bir yahudi olmakla cezalandırırdım,
yahut yetenekli bir yazar yapardım onu.
içindeki kötülüğü insanlara değil
tuvallere boşaltırdı
ben tanrı olsam
devletler yok olur
gül kokulu bireyler var olurdu sadece,
atlar çılgın zamanlar koşardı.
ben tanrı olsam
düşünce gücüyle herkesin
istediği karakter olmasını sağlardım,
dünya bir şiirin
yaratılım sürecine dönüşürdü böylece.
""ben tanrı olsam intihar ederdim
insanlarla birlikte
acı çekmeyi öğrenemediğim için.""
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yanab otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım.
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
inan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
anladım bu şehir başkadır
herkes beni aldattı gitti,
anladım bu şehir başkadır
herkes beni aldattı gitti,
yine kamyonlar kavun taşır
fakat içimde şarkı bitti...
Cahit Külebi
kim gerçekten oldu ki?
kim gerçek bir yürekle yanımda durdu ki?
ne zaman düşecek olsam uzattım elimi?
kim tuttu ben boşluğu kucaklarken?
kim sevdi benim kadar?
kim eksildi bu kadar?
kim var oldu benim gözümde büyüttüğüm kadar?
seni öylesine düşündüm ki,
öylesine, yaşamadan önce.
senden başka bir şey yok sanki.
ama nasıl da varsın derim sana,
düşüncelerimce.
...
seni öylesine, buldum ki,
öylesine, kendimden fazla.
yalnız sensin gölgesiz,
ayrılmamacasına, yanımda..
akların arasında karan,
karaların ortasında akınla.
öylesine istedim ki seni,
senden önce..
öylesine, her şeyin içinde,
öylesine dışında,
gün, gece.
seni öylesine yaşadım ki,
inan..
artık nereye baktığım belli değil,
ne yaptığım belli değil,
vardığım sonrasızlıktan.
ellerin, ellerin ve parmakların
bir nar çiçeğini eziyor gibi
ellerinden belli olur bir kadın
denizin dibinde geziyor gibi
ellerin, ellerin ve parmakların
seni böyle söyleten kımız mıdır sücü mü böyle yaman söylersen sende komam öcü mü. deyişin kılıcımdan daha öldürücü mü seni basan şaşkınlık ağu gibi acı mı.
''Nasılsın'' diye mi soruyosun ?
Koskoca boşluk düşün, Koy ortasına kendini.
Haykırdığında sesinin çıkmadığını, Seni kimselerin duymadığını farz et.
O'nu özle şimdi, Daha özle, Daha çok özle;
Öl Onsuz'luktan şimdi.
sözün aslı ben'sizliktir. ama sen onsuz'luktan öl.