sözlük yazarlarını derinden sarsan şiirler

entry189 galeri0 video4
    14.
  1. sakarya türküsü

    insan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
    bir yanda akan benim, öbür yanda sakarya.
    su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
    benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
    her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir
    oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.
    akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
    şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
    fakat sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
    kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
    çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
    hey sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
    rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
    sırtına sakarya'nın, türk tarihi vurulur.
    eyvah, eyvah, sakaryam, sana mı düştü bu yük?
    bu dava hor, bu dava öksüz, bu dâva büyük!..

    ne ağır imtihandır, başındaki, sakarya!
    binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

    insandır sanıyordum mukaddes yüke hamal;
    hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal.
    yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
    ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan;
    şimdi dövün sakarya, dövünmek vakti bu an;
    kehkeşanlara kaçmış eski günleri an!
    hani yunus emre ki, kıyında geziyordu;
    hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
    nerede kardeşlerin, cömert nil, yeşil tuna;
    giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
    mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
    bulur mu deli rüzgâr o sedayı: allah bir!
    bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
    sakarya, kandillere katran döktü geceler.

    vicdan azabına es, kayna kayna sakarya,
    öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

    insan üçbeş damla kan, ırmak üçbeş damla su;
    bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
    geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
    siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
    kafdağını aşsalar, belki çeker de bir kıl!
    bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
    sakarya, sâf çocuğu, mâsum anadolu'nun,
    divanesi ikimiz kaldık allah yolunun!
    sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;
    rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
    akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
    aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
    bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
    sen kıvrıl, ben gideyim, son peygamber kılavuz!

    yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
    yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, sakarya!
    8 ...
  2. 13.
  3. attila ilhan -aysel git başımdan.
    2 ...
  4. 12.
  5. Daha nen olayım isterdin,
    Onursuzunum senin!

    cemal süreya
    5 ...
  6. 11.
  7. geleceğim bekle dedi,
    ben gelmedim o da beklemedi..
    ölüm gibi bir şeydi,
    ama kimse ölmedi...

    özdemir asaf
    3 ...
  8. 10.
  9. "kapıları çalan benim
    kapıları birer birer
    gözünüze görünemem
    göze görünmez ölüler

    hiroşima'da öleli
    oluyor bir on yıl kadar
    yedi yaşında bir kizim
    büyümez ölü çocuklar

    saçlarım tutuştu önce
    ellerim yandı kavruldu
    bir avuç kül oluverdim
    külüm havaya savruldu

    benim sizden kendim için
    hiçbir şey istediğim yok.
    şeker bile yiyemez ki
    kâat gibi yanan çocuk.

    çalıyorum kapınızı
    teyze, amca bir imza ver
    çocuklar öldürülmesin
    şeker de yiyebilsinler"

    * *
    3 ...
  10. 9.
  11. (bkz: göğe bakma durağı) ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım.

    (bkz: mor külhani)Aşk örgütlenmektir bir düşünün abiler.
    2 ...
  12. 8.
  13. ne hasta bekler sabahı,
    ne taze ölüyü mezar.
    ne de şeytan, bir günahı,
    seni beklediğim kadar.

    geçti istemem gelmeni,
    yokluğunda buldum seni;
    bırak vehmimde gölgeni,
    gelme, artık neye yarar?

    necip fazıl kisakürek
    21 ...
  14. 7.
  15. Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun. etme
    Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun. etme

    Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
    Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun. etme

    Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
    Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun. etme

    Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
    Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun. etme

    Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
    Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun. etme

    Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
    Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun. etme

    Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
    Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun. etme

    Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
    Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun. etme

    Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
    Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun. etme

    Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
    O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun. etme

    Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
    Huzurumu bozuyorsun sen mahvediyorsun. etme

    Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
    Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun. etme

    isyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
    aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun. etme
    12 ...
  16. 6.
  17. Capone kollar açılır
    Gögüsler yana saçılır
    Herkesin gözü açılır
    Adınada derler seks
    evet hayatım boyunca bu kadar içten, bu kadar lirik, bu kadar güzide bi' şiir daha duymadım, okumadım. ayrıca şarkı sözleri de şiir sayılır.
    3 ...
  18. 5.
  19. ..
    Yüreğim seni çok sevdi...
    Hangisi çözüm sence?
    Yokluğunun denizinde yüzmek mi?
    Yoksa bir şişenin içinde mi?
    Ya da bir enjektör mü deva olur derdime?
    Hangisi güzel olurdu sence?
    Tek bir darbeyle kaçıp gitmek mi?
    Yoksa bir kutu ilaçla seni hayal ederek,siyah beyaz düşlerle almakta güçlük çektiğim nefeslerin sonunu görmek mi?

    HiÇBiRi...

    Sevmek zorunda değilsin beni...
    Ama
    "Yüreğim seni çok sevdi
    O yürek talan
    O yürek yangın yeri
    O yürek seni istiyor
    Bir tek seni..."
    Canan TAN
    4 ...
  20. 4.
  21. En güzel deniz :
    henüz gidilmemiş olanıdır.
    En güzel çocuk :
    henüz büyümedi.
    En güzel günlerimiz :
    henüz yaşamadıklarımız.
    Ve sana söylemek istediğim en güzel söz :
    henüz söylememiş olduğum sözdür...

    Nazım Hikmet
    4 ...
  22. 3.
  23. 2.
  24. eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
    ikincisinde, daha çok hata yapardım.
    kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
    neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
    çok az şeyi
    ciddiyetle yapardım.
    temizlik sorun bile olmazdı asla.
    daha çok riske girerdim.
    seyahat ederdim daha fazla.
    daha çok güneş doğuşu izler,
    daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
    görmediğim bir çok yere giderdim.
    dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
    gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
    yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
    yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
    farkında mısınız bilmem. yaşam budur zaten.
    anlar, sadece anlar. siz de anı yaşayın.
    hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
    gitmeyen insanlardandım ben.
    yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
    eğer yeniden başlayabilseydim,
    ilkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
    ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
    bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
    çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
    ama işte 85'indeyim ve biliyorum.
    ölüyorum...

    04.06.2010 edit: borges.
    40 ...
  25. 1.
© 2025 uludağ sözlük