Uludağ sözlük yönetimin çalışmaması ve uludağ sözlüğün gittikçe lağım çukuruna dönmeye başlaması. Eskiden daha entellektüel ve seviyeli bir topluluktu burası.
hayatıma dahil olan tüm insanların beni 'birilerine' benzetip gelmelerinden bıktım artık.
ya ben kendi kendini oluşturmayı başaramamış insanım ya da...
"Ne yaparsan yap, pişman öleceksin" diyor ya yazar hakikaten de öyle olacak. sağ tarafıma yatıyorum her gece Dostoyevskim ama inan ne bir uyku, ne bir düş geliyor ziyaretime.
aslında en çok kendimle kavga etmekten bıktım. her geçen günümün esasında aleyhime işlediğini düşünmekten, kendimi suçlamaktan. ama bu suçlamak herhangi bir durumuma zarar da vermiyor gerçi. zarar vermiyor derken yani şöyle. şunları şunları yanlış yapıyorum aslında. fakat kimse bana yanlış yapıyorsun demiyor. daha doğrusu diyenim yok herhalde. sürekli gaz veren tabiri caizse sen başarırsın, yılmazsın demek de hoşuma gitmiyor değil. ama birisi bana yanlış yapıyorsun dese keşke yanlış adımlar, kararlar aldığımda. çünkü ben sürekli bir şeylere " yeniden başlamaktan" çok bıkıyorum. öyle bunaltıcı ve buhran dolu duygular ki, bu deyimi de hiç sevmiyorum ama söylemek zorundayım. yaşarken ölmek gibi. ama bıkmamam lazım. beni bıktırmaya çalışan kötü nefslerim bıkmıyorsa, benim "yeniden başlamak"tan bıkmamam lazım.