uyduruk senaryolara ağlayan insanlar gerçek hayata nasıl dayanabiliyorlar şaşırıyorum.
haberler hep kan gözyaşı ölüm dolu. bunlar hiç etkilemiyor ama babam ve oğlum seyredince mahvoluyorlar, hayret.
Kınalı Kuzular diye TRT yapımı 13 bölümlük dizinin ilk bölümü Kınalı Hasan'ı izlerken çok ağlamıştım. Her defasında yine ağlar, yine ağlarım. Hiç şaşmaz. Hikayenin gerçek olması bunda etkilidir tabiki: ama film olarak üfürükten Amerikan filmlerine ağlayanlar, net maldır. Diğer ülke filmleri bunlar dışında tutuyorum; fakat Amerikalılar bir şeyin ırzına geçmeden yapamazlar. Geçenlerde "Wan-deuk-i" diye bir Güney Kore filmi izledim. Başrol genç çocuk senelerdir görmediği anasına ayakkabı alıyordu. Sahne ve film gerçekten hoştu. Türk filmi olarak Fatma Girik'in Kambur filmini duygusallıkta tek geçerim. izleyip, sonunda ağlamadığım hiç olmadı.
Le Rafle,Kefernahum.
“Merhamet” duygusunun fazlasıyla bahşedildiği her beden,gördüğü her çaresizlik karşısında ağlamak ya da üzülmekten başka bir şey yapamıyor.
Babam ve oğlum
Bizi hatırla
Güneşi gördüm
Cennetin çocukları
Uçurtmayı vurmasınlar
Finnish quantum mu ne müge anlının oynadığı duyar dolu reklam filmi.