mavi kart 85 ytl
artık vapurda da geçiyor
otobüste ''biz insan taşıyoruz'' yazıyor ismail yk üzerine alınma sana denmiyor
otobüste orta kapı güzeli pek güzel olur
ah şu gençlik yer vermemek için uyur
şu butona basar mısınız sorusuna
içler bir tuhaf olur içler bir tuhaf olur
kendini burjuva ilan ediyor hergele
entry sıctıgı vakit oluyor büyük bir zerzere
sıfat yok besbelli gitmiyon mu lan berbere
sen anca rüyalarında cakarsın o masum kücük dilbere
ey cool adam nesin sen tosun mu
güvendigin ne bu kadar zikimden bile kısa olan posun mu
sen bizim kapıcının oglusun oglum kasma
yalancıya tüm yazarlar kosun mu ? *
namazını kılmak için yanıma çöktü ihtiyarın biri.
kambur, kısa boylu ve cılızdı, titriyordu elleri.
elinde bastonu vardı, sönmüştü gözlerinin feri.
durumunu görünce, az acımadım değil hani.
o ise ona acıdığımı bilmeden yüzünü ekşitti.
bana doğru döndü, yüzüme baktı ve gürledi.
"kokuyorsun be, hemi de leş gibi!"
arsız bunak, kambur herif, ihtiyar sinsi!
ne düşündüğümü bilse bastonuyla kovalardı beni!
yine de sakindim, bozmadan istifimi dedim ki;
"ne yapalım beyamca, ekmek parası, alın teri..."
ayağa kalktı, homurdandı, yerini değiştirdi.
bir müddet sonra namaz başladı, namaz bitiverdi.
birçok kimse doğruldu ve camiden çıkıp gitti.
derken en ön safta gözlerime biri ilişti.
bu biraz önceki yaşlı bunak değil miydi?
inanamadım, o aksi herif, hala secdedeydi.
tam bu dakika fısıldaşmaya başladı iki kişi.
bunlardan biri diğerine, şöyle dedi;
"bu herif var ya bu herif, pek bir cimri."
ötekisi ise sadece haklısın demekle yetindi.
anlaşılan bu ihtiyardan bütün ahali yaka silkmişti.
uzun uzun onu izledim, o ise beni hiç fark etmedi.
ne kadar çok zaman kımıldamadı, secdedeydi.
dedikoducu adamlar fısıldaşırken, yere yığılıverdi.
koştum, gittim yanına lakin elden bir şey gelmezdi.
yaşlı bunak secdedeyken son nefesini vermişti...
gördüğüm kadarı ile yaşarken kimsesizdi,
ne acı ki, ölürken de kimsesiz ölüvermişti.
bir adam çıktı karşıma, amcanın felaketinden habersizdi.
ona sordum, "yok mu bu ihtiyarın kimi kimsesi?"
cevap verdi, "ne yapacaksan, işine yaramaz o yaşlı pinti!"
orasını bırak sen dedim, devam et hadi!
tamam dedi ve ekledi "kimsesizdir beyim, yalnızdır o deli!"
"üç çocuğu vardı bunun, karısı da yıllar önce gitti.
kaçtı herifin biri ile, ihtiyarı terk etti.
denize düştü, boğuldu, çocuklarından biri.
çok fakirlerdi bir zamanlar, veremden gitti diğeri.
asilik etti, kumar oynadı, öldürüldü ötekisi.
çok borca soktu bu ihtiyar pintiyi,
adamın malı gitti mülkü gitti.
işin kötüsü tüm bu facialar üst üste geldi...
ne kadar pinti desek de, dayanamadı garibim, delirdi.
çok kötü günler geçirdi, hiçbir şey yemedi,
biriktirdi, biriktirdi, biriktirdi...
en sonunda adı çıktı işte, cimri!
bu civarda kimse sevmez onu, pek bir aksi.
ben de yalan yok, sevmem onu gerçi!
şimdi söyle bakalım, ne yapacaksın bu herifi?"
"öldü, ölürken de alnı secdedeydi!"
adam daha da bir şey diyemedi.
nasıl dayanabilmiş bunca acıya bu ihtiyar, değil mi?
ey ihtiyar deli!
bütün bu yaşadığın çileler, cenneti kazanmak içindi!
bu mukaddes ölümden sonra, şimdi,
cenazeni kaldırmak vaktiydi!
malum, fazla bekletmemek gerekir cenneti,
tiksindiğin, kokuyor dediğin adam kaldırdı cenazeni...
sen de hakkını helal et, çünkü o adam helal etti!..
sıyrılmış aklım ziyadesiyle fikrimden
kurtulmuş ruhum hakkıyla sömürüden
çocukların oyununa gelmiş inancım
çalmış çocuklar neşemi
sömürüden kalan umudumu ruhumun
misket oynarken kaybetmişim olsun varsın
hep kazanmadım ki zaten
hep kazanmak sana mahsus
benim hilekar aldanışım.
bak yine ağlıyorum bu akşam
kalbimle, karanlıklarda, bir başıma
bir yerden ışık vuruyor yüzüme bir ara
ve perde yeniden kapanıyor aralandığı hızla
bak yine ağlıyorum bu akşam
kalbime kazınan yalan sevgi kırıntıları
daha bir yakıyor canımı
boğazımdaki hıçkırık kördüğüm
gözyaşımla doldurduğum kadehimden
bir yudum kan içiyorum
civi civiyi sökmüyor
bak yine ağlıyorum bu akşam
dilimde nerden duyduğumu bile hatırlamadığım
saçma sapan bir şarkı
söyledikçe daha bir hızlı akıyor yaşlar
aktıkça daha içten söylüyorum
her söylediğim kelime sanki senin adın
bak bu akşam yine seni andım,
sana ağladım...