sözlük yazarlarından meslek hikayeleri

entry1 galeri0
    1.
  1. 2009'da istanbul'da almanların bir işini yapıyoruz. Almanlar tarafından Bize dayatılan formenle de biraz sorun yaşadık. "Artık kendi göbeğimizi kesmenin vakti" diyerek sistemin kurulumunu formensiz yapmaya karar verdik.

    Sistemin bir asansörü var, orayı kurarken alman mühendis geldi. Bir şeyler anlatıyor, ingilizceyi pat çat biliyorum ama anlayamıyorum. Patron bana bakıyor:

    + ne diyor oğlum?
    - abi o kadar anlayamıyorum.
    + ne yapacaz amk yaa?
    - abi formeni çağırayım mı?
    Tabii bu arada alman hiç durmadan bisey anlatıyor.
    + yo oğlum dur; ben ..... i bi arayım (ingilizce bilen kardeşini)
    + (almana) bi dakika telefon you speak.
    * ok.
    + alo gardas selamün aleyküm. Ne yapıyon?
    > a.s dersteyim gardas, Çıkınca arayım.
    + la siktirtme dersini. çok önemli bi sorun var. Su gavura veriyim de, sor bakalım ne diyor.
    > tamam ver.
    Konuştular; alman telefonu patrona verdi.
    + ne diyormuş gardaş?
    > gardas elinizde bi tane demir varmış ya, boyalı diyor, ona kaynak ağzı açılmalıymış.
    + onu mu diyormuş? Lafa tutmasa biz onu yapıyorduk zaten amk.
    Telefonu kapattı neyse.
    * ok? Understand? (tamam mı, anladınız mı?)
    patron, alman'a:
    + şimdi bu demiri alıyoruz, bu spirali de alıyoruz, bu köşesini bööyle taşlıyoruz. Aynı ananın amı gibi parlatıyoruz.
    Biz gülmekten kırılıyoruz. Alman da başladı gülmeye. Biz temelli ölecektik gülmekten.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük