sözlük yazarlarından hayat dersleri

entry96 galeri0
    1.
  1. feleğin çemberinden tamamen geçmese de o çemberle birkaç kez yüzyüze gelmiş ya da gelen insanları güzelce gözlemlemiş sözlük yazarlarımızın bu deneyimlerden damıttığı ve diğer insanlarla paylaşmaya can attığı hayat derslerdir.

    mesela,

    - arkadaşlıklar ve dostluklar iyidir güzeldir. ama sevdiğiniz ve iyi anlaşacağınızı düşündüğünüz birinin üstüne hemen atlamayın. ağırdan alın, her şeyinizi anlatıp, her derdini dinlemeye kalkışmayın. dost olmak demek vıcık vıcık olmak demek değildir. unutmayın, dostluklar birgün bitebilir ve o zaman bütün zayıf yönlerinizi bilen ve bunları size karşı kullanmaktan çekinmeyen biri olmuş olur karşınızda.

    - üstteki durumun aynısı sevgiliniz için de geçerlidir. her sorununuzu anlatmanızın alemi yok, hele ki bu kişi eşiniz ya da evlenmeyi düşündüğünüz kişiyse aman ha aile mevzularına girmeyin. çat diye "ama senin ailen de böyle böyle yapıyodu hatırlarsan" diye dikiliverir karşınıza bi zaman sonra.*

    - "herkese karşı biraz mesafeyi korursak derdimizi kime anlatıcaz?" diye tasalanmayın. iyi anlaştığınız kardeşiniz, ablanız abiniz varsa onlara anlatın çekinmeden. yoksa, sorunlarınızı küçük parçalara bölerek başka başka yakın arkadaşlarınıza, dostlarınıza anlatmayı deneyin ama illaki zayıflığınızı çok göstermeden. onun dışında yazmayı deneyebilirsiniz, gelin sözlüğe yazın, alın bir kağıt kalem ona yazın.. hatta yetenekliyseniz beste yapın!

    - kendinizi proje gibi algılayıp üzerinizde durmadan değişiklikler yapmaya çalışmayın. sakinleşip "sevsem de sevmesem de eldeki mal bu" deyin ve doğanızla mücadele etmekten vazgeçin. yırtınsanız değiştiremezsiniz çünkü.

    - üstteki maddeyi arkadaşlarınız ve sevgilileriniz için de uygulayın. birgün değişir, beni anlar bık bık gibi motivasyonlarla bir ilişkiye başlamayın. o haliyle seviyorsanız öyle sokun hayatınıza.
    4 ...
  2. 2.
  3. yazarların etraflarında gördükleri, duydukları, öğrendikleri hayati öneme sahip yaşanmış bilgilerdir. sözlükte bu kadar önemsiz bilgi ve yazılar karşısında burada olmamızın bir amacı olsun ve bir faydası olsun amacıyla önemli bilgileri paylaşmaktır.

    mesela, allah korusun, ani bir işitme kaybında, geçicidir diye önemsememezlik yapmayıp hemen kulak doktoruna görünmek, kulakta kalıcı işitme kaybının önüne geçebiliyormuş..
    2 ...
  4. 3.
  5. - bir yudum fantayla hıçkırığınızı durdurabileceğinizi biliyor muydunuz?
    2 ...
  6. 4.
  7. makarnayı haşladıktan sonra suyunu atmayın, italyanlar bu suyu bulaşık yıkamak için kullanıyorlar ve evet gayet başarılı sonuçlar elde ediliyor.
    5 ...
  8. 5.
  9. - ön sevişmeyi ne kadar uzun tutarsanız o kadar geç boşalırsınız. ha tabi içerideki sürenizin uzun olması için de bazı tüyolarımız var.
    3 ...
  10. 6.
  11. - arada bilgisayarınızı kapatıp, dışarı çıkın... gidip bi' çay ocağında çay için, orada muhabbet edenleri dinleyin. sürekli bilgisayar başında durmayın.
    2 ...
  12. 7.
  13. - sevişmeden uyuyun ya da uyumadan sevişin. ama uyuduktan sonra sevişmeyin!
    4 ...
  14. 8.
  15. - öğrenciyseniz ve mezuniyet sonrası idealleriniz varsa hemen çöpe atın! götünüze gireceğine çöpte kalsın...
    1 ...
  16. 9.
  17. 10.
  18. - vakitsiz öten horozun başını kesersin ama vakitsiz kalkan ske hiçbir şey yapamazsın!
    5 ...
  19. 11.
  20. sabahları vücutta testosteron hormonunun seviyesi yüksek olur.
    1 ...
  21. 12.
  22. işe geç kaldığınızda hiç bir şey olmamış gibi pişkin davranın.
    2 ...
  23. 13.
  24. menemen yaparken içine biraz dövülmüş sarmısak ekleyin, farklı ve lezzetli olur.
    2 ...
  25. 14.
  26. Hayat sevenleri tekrar kavuşturduysa, bilinki tekrar ayırmak içindir.
    0 ...
  27. 15.
  28. uyuyakalıp işe gidememiş iseniz, annenizin ya da çocuğunuzun hasta olduğunu söyleyin. en zor yönetici/patron bile "hastaysa hasta bize ne" diyemeyecektir. inandırıcı olması için geçmiş olsun demedi diye üstüne tafra yapın.
    1 ...
  29. 16.
  30. bayanlar! şehirlerarası yolda aracınız arızalandı ise 156 jandarmayı arayın. hemen gelip her türlü yardımı yapıyorlar. erkekler aramasın muhtemelen gelmeyeceklerdir.
    2 ...
  31. 17.
  32. bir iş görüşmesinde mülakatçının sizi beğenmeyip tepeden baktığı durumda sakın ezilmeyin. tam tersi siz de kendnizi beğenmiş, onu beğenmemiş gibi yapın. ilkinde şansınız yok denecek kadar azken ikinci durumda bir ihtimal de olsa şaşırarak sizi ciddiye almaya başlayacaktır. (bkz: bazıları acı sever).
    2 ...
  33. 18.
  34. -aç karnına sigara içmeyin.
    -seks öncesi sarımsak ve soğanlı yiyecekler tüketmeyin.
    -seks öncesi ve sonrası duş alın.
    -nihat doğan'a anlayış gösterin.
    -ömrünüzde bir kere de olsa bir mallık yapıp, ajdar kaseti satın alın. (internetten indirmeyin a.q.)
    -mastürbasyon yapmadan önce peçete v.s. gibi temizlik malzemeleriniz hazır olsun.
    -partnerinizin ağzına boşalın (süper oluyor hacı)
    -bira kapağını dişlerinizle açmaya çalışmayın. (diş olayı çok masraflıymış, az daha okuyup diş hekimi olamadık anasını satayım)
    -araba sürerken 3000 deviri geçmeyin.
    -olur olmaz her kıza asılmayın. (mma sporu ile uğraşan kızlar mazallah)
    1 ...
  35. 19.
  36. - yeşil çaya fazla kafayı takmayın siyah çaydan çokda bir farkı yokmuş.
    - iki gün giydiğiniz çorabı üçüncü gün giymeyin. Şuan burnum sızlıyor.
    - asla kimseye çok güvenmeyin. Özellikle bayansanız bir bayana. *
    3 ...
  37. 20.
  38. nescafe karaciğer için enginardan kat kat faydalıdır. sağlıklı bir karaciğer için günde üç kupa nescafe için. doktor tavsiyesidir. şaşırtmıştır ama sonuç başarılıdır.
    2 ...
  39. 21.
  40. --spoiler--
    Adım Doug Copp. Dünyanın en tecrübeli kurtarma birimi Amerikan Uluslar arası Kurtarma Ekibinin Kurtarma şefi ve afet olayları müdürüyüm. Bu makaledeki bilgiler bir deprem anında hayat kurtaracaktır.

    875 yıkılmış binaya sürünerek girdim, 60 ülkeden kurtarma ekipleriyle çalıştım, birçok ülkede kurtarma ekipleri oluşturdum ve çok sayıda ülkede birçok kurtarma ekibinin üyesiyim. 2 Yıl boyunca birleşmiş milletler felaket 'azaltma' uzmanıydım. 1985'ten beri aynı anda gerçekleşenler hariç dünyadaki bütün büyük felaketlerde çalıştım.
    1996'da benim hayatta kalma metodumun geçerliliğini ortaya koyan bir film yaptık. Türk hükümeti, istanbul belediyesi, istanbul Üniversitesi, Case yapımcılık ve ARTI bu pratik ve bilimsel testin filme alınmasında işbirliği yaptılar.

    içinde 20 maket olan bir okulu ve evi yıktık. On maket 'çömel ve korun' metodunu uygularken, 10 maket 'hayat üçgeni' metodumu uyguladı. Tasarlanmış yıkımdan sonra görüntüleri filme almak ve sonuçları belgelemek için enkazı geçip binaya girdik. Bina yıkımlarında oluşabilecek şartlar dâhilinde direk olarak gözlemlenebilen ve bilimsel şartlar altında hayatta kalma tekniklerimi uyguladığım film 'çömelip korunan/saklanan' kişiler için hayatta kalma şansının sıfır olduğunu ortaya koydu.

    Hayat üçgeni metodumu kullananlar için hayatta kalabilme şansı yaklaşık olarak % 100 oldu. Bu film Türkiye'de ve Avrupa'nın geri kalan kısmında milyonlarca izleyici tarafından izlendi. Bu film ABD, Kanada ve Güney Amerika'da RealTV programında izlendi.

    Enkazına girdiğim ilk bina 1985 Mexico City depreminde bir okuldu. Bütün çocuklar sıralarının altındaydı. Her bir çocuk kemiklerinin kalınlığına kadar ezilmişlerdi. Sıralarının yanındaki koridorlara uzanmış olsalardı hayatta kalmış olabilirlerdi. Bu 'ayıptı, gereksizdi' ve çocukların neden koridorlarda (sıraların arasında) olmadığını merak ettim. O an, çocuklara bir şeyin/eşyanın altına saklanmalarının söylendiğini bilmiyordum.

    Basitçe ifade edilirse, binalar yıkılırken, objelerin üzerine düşen tavan ağırlığı veya içerideki mobilyalar bu nesnelere çarparken yanlarında bir yer, boşluk bırakırlar. Bu boşluk benim 'hayat üçgeni' dediğim alandır. Nesne ne kadar büyük ve ne kadar dayanıklı olursa daha az ezilecektir.

    Nesneler ne kadar az ezilirse boşluk ve bu boşluğu kullanan kişinin yaralanmama olasılığı o kadar artar. Bir dahaki sefere televizyonda yıkılan bina izlerken gördüğün üçgenleri say. Her yerdeler. Yıkılan bir binada göreceğiniz en yaygın biçimdir.
    Deprem anında hayatta kalma, ailelerine bakma ve başkalarını kurtarma hakkında 750 bin nüfuslu Trujillo kentinin itfaiye bölümünü eğittim. Trujillo itfaiye Departmanının kurtarma şefi Üniversitede profesördür. Bana her yerde eşlik etti. Kişisel ifadeleridir:

    'Adım Roberto Rosales. Trujillo kurtarma ekibi şefiyim. 11 yaşındayken çöken bir binada mahsur kaldım. Mahsur kalışım 1972 yılında 70.000 kişini öldüğü depremde oldu. Erkek Kardeşimin motosikletinin yanında oluşan 'hayat üçgeni' içinde hayatta kaldım.
    Yataklarının veya sıraların, masaların altına giren arkadaşlarım ezilerek öldüler (isim, adres vb detayları anlatıyor). Ben hayat üçgeninin yaşayan örneğiyim. Ölen arkadaşlarım 'çömel ve korun' örnekleridir.


    önerileri:

    1) 'Binalar çökerken basitçe 'çömelen ve korunan' kişiler istisnasız her defasında ezilerek ölüyorlar. Masa, araba gibi nesnelerin altına giren kişiler her zaman ezilirler.

    2) Kediler, köpekler ve bebeklerin hepsi doğal bir şekilde dizlerini ana rahmindeki gibi karınlarına doğru çekerek kıvrılırlar. Deprem anında sizde bu şekilde kıvrılmalısınız. Bu doğal bir güvenlik ve hayatta kalma içgüdüsüdür. Daha küçük bir boşlukta hayatta kalabilirsiniz. Hafifçe ezilecek ama yanında boşluk yaratacak bir kanepe, geniş büyük bir eşyanın yanında durun.

    3) Ahşap evler deprem anındaki en güvenli yapılardır. Sebebi basittir; ahşap esnektir ve depremin zorlamasıyla hareket eder. Eğer ahşap bina çökerse geniş yaşam boşlukları oluşur. Ayrıca, ahşap binalar daha az yoğunlukta yıkılış ağırlığına sahiptir. Tuğla binalar ayrı tuğla parçalarına ayrılacaklardır. Tuğlalar birçok yaralanmalara sebep olacaktır, ama (beton) bloklardan daha az ezilmiş vücutlar yaratırlar.

    4) Eğer gece yataktayken deprem olursa, basitçe yuvarlanarak yataktan düşün. Yatağın çevresinde güvenli bir boşluk oluşacaktır. Oteller müşterilerine deprem anında yatakların yanında yere uzanmalarını salık veren bir uyarı notunu odalarda her kapının arkasına asarlarsa depremlerde çok büyük hayatta kalma oranlarını sağlayabilirler.
    5) Televizyon izlerken deprem olursa ve kolayca kapıdan veya pencereden dışarı kaçmak mümkün değilse, kanepe veya büyük bir koltuğun/sandalyenin yanında cenin pozisyonunda kıvrılarak yere uzanın..

    6) Bina çökerken Kapı kirişlerinin altına geçen herkes ölür... Nasıl mı? Eğer kapı kirişlerinin altına geçerseniz ve kapı kirişi öne veya arkaya doğru düşürse inen tavanın altında ezilirsiniz. Eğer kapı kirişi yana doğru yıkılırsa ikiye bölünürsünüz. Her iki durumda da ölürsünüz!

    7) Hiçbir zaman merdivenlere gitmeyin/yönelmeyin. Merdivenler (ana binadan) farklı bir 'frekans aralığına' sahiptir; ana binadan bağımsız/ayrı olarak sarsılırlar. Merdivenler ve binanın geri kalanı devamlı olarak birbirlerine çarparlar, ta ki merdivenlerin yıkılışı
    gerçekleşene kadar. Merdivenle re ulaşan insanlar basamaklar yüzünden yaralanırlar. Korkunç şekilde sakatlanırlar. Bina yıkılmasa dahi, merdivenlerden uzak durun. Merdivenler binanın hasar görmesi en muhtemel kısmıdır. Depremde yıkılmamış olsa dahi, merdivenler bağırarak kaçmaya çalışan insanların aşırı yüklenmesi ile çökebilir. Merdivenler binanın geri kalan kısmı zarar görmemiş olsa dahi her zaman güvenlik açısından kontrolden geçirilmelidir.

    8) Binanın dış duvarlarına yakın yerlerde durun, mümkünse dışına çıkın. Binanın iç kısımlarındansa dış kısımlarına yakın yerlerde olmak çok daha iyidir. Binanın dış çevresinden ne kadar içeride olursanız, çıkış yolunuzun kapanma ihtimali o kadar artacaktır.

    9) Aynen Nimitz yolundaki katlar arasındaki (yıkılan) blokların meydana getirdiği gibi, deprem anında üst yolun yıkılmasıyla ezilen araçların içinde bulunan insanlar ezilirler. San Francisco depreminin kurbanlarının hepsi araçlarının içindeydiler. Hepsi öldü.
    Araçlarının dışına çıkıp, aracın yanına uzanıp veya oturarak kolaylıkla hayatta kalabilirlerdi. Ölen herkes eğer araçlarından çıkıp, araçlarının yanına oturabilseler veya uzanabilselerdi yaşıyor olabilirdi. Ezilen bütün araçların yanında-kolonların direkt olarak üzerine düştüğü araçlar hariç- 0,91 metres yükseklikte boşluklar oluşmuştu.

    10) Enkaz halindeki gazete ofislerini ve çok miktarda kâğıdın olduğu ofisleri dolaşırken kâğıdın sıkışmadığını/ezilmediğini keşfettim. Kâğıt yığınlarının/kümelerinin etrafında geniş boşluklar bulunur/oluşur.
    --spoiler--
    6 ...
  41. 22.
  42. sen sen ol sol elinde bulunan çöpü sağ elindeki telefonla karıştırıp çöpe atma...
    4 ...
  43. 23.
  44. sen senol kimseyi hafife alma.
    2 ...
  45. 24.
  46. - Pilav yaparken içine iki tane kesme keşer atın, yarım da limon sıkın. Nefis oluyor.
    (Şekeri yeşil fasülye yemeğinede koyabilirsiniz.)
    - iş görüşmesine giderken kahverengi giyinmeyin, kırmızı oje sürmeyin.
    - Kimsenin güvenini kaybetmeyin, tekrar kazanmak çok zor.
    - Esmerseniz saçlarınızı sarıya boyatmayın.
    - Akşam 19:00' dan sonra yemek yemeyin.
    - Roll-on kullanın.
    - Lazer epilasyona gidin.
    1 ...
  47. 25.
  48. cep telefonunu gömleğinin veya ceketinin sakın sağ cebine koyma; kalp ritminini bozuyormuş. bilim insanları deney yapmış. benden söylemesi.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük