Yalnızlığın düşe kalka büyüdüğü bir söz mezarlığıdır içim, aşka bel bağlayan maşukluğum kuru bir vesveseden ileri değildir artık Kanımda uykusuz geceler atışıdır adın, seni düşünmek bir tükenişin hikayesidir
Yürürken acıyor ayaklarımın altı
Duruyorum, dokunuyorum ayakkabımdan çıkarıp
Hafif gıdıklanıyorum gülümsemeye çalışıyorum
Giyiyorum yine yeniden aynı çift ayakkabımı
Devam diyorum yavaş basıyorum yere
Acıyor hafif hafif...
biz şimdi güzleri ayrı ayrı
kuşları güzelsiz yüzlercesiz
bir bakıma öldük açıkçası bu
bir başka bakıma nedensiz evetsiz
unutmaya yaşıyoruz günleri doğru mu
Örselenmiş bir çocukluk, bütün hikaye bu değil mi? Kaç sevda geçse de üzerinden yıkıntılar onarılabilinir mi? Diyor yine şair Yanlış kapılarda geçmiş bunca yıl
Dönemeyiz artık ilk gençliğimize ve de ekliyor istersen hiç başlamasın