allah nur içinde yatırsın rahmetli enişteden gece gece aklıma gelen tarifi vereyim de tam olsun:
kurutulmuş acı urfa biberini haşlayıp yumuşattıktan sonra, yine acı biber salçası ile tereyağında kavurarak. elde edilen yemek mi diyeyim artık kahvaltılık mı olur, yoksa bir işkence metodumu dersiniz sıcak çayla birlikte götürün...
ekmeği banıp yandım diyerekten çaya saldırın, çayı yudumlayıp öldüm diyerekten ekmeğe abanın... daha marjinal alternatifi olan beri gelsin *
kolay pizzadır. ekmekler dilimlenir, üzerine biraz yoğurt ve peynir karıştırılarak sürülür, üzerine 1 dilim domates, 1 dilim sucuk ve 1 parça biber, en üste bira kaşar fırına verilir, afiyetle yenir.
evet sevgili muftaksever bekarlar. bir diğer kahvaltılığımız geliyor. malum akdeniz tarzı beslenme en sağlıklı hafif mutfak. bir kaseye zeytinyağı"mızı" döküyoruz. çeyrek ,yarım kafamıza göre. fesleğen, kırmızı pul biber, kekik, varsa mercan köşk yoksa unut gitsin, bir iki damla balzamik sirke damlatıyoruz ve belki yine birkaç damla soya sosu. karıştırıyoruz. sonra içine bir adet defne yaprağı(varsa yoksa unut gitsin dostum bekar adamsın sen). sonra taze çıtır çıtır paris sokaklarına has baget ekmeğimizi mahalle fırınımızdan gazeteye sararak almıştık zaten ne almadın mı? hemen bakkala fırına koşup taze, çıtır bir ekmek türü temin ediyoruz.(eee kalite olcaz biraz) çekirdekli ekmek mi dersin, ya da zeytinli, susamlı ekmek mi, büyük boy simitlerden o da yoksa taş ekmek ne diyeyim ben sana. bandıra bandıra çayımızla lüpletiyoruz. afiyet olsun efendim.
imdat lan imdat.
peynir, zeytin, tereyağından bıktık.
sabahları da doymakk istiyorum. öğlen yediğim bir adana olsun bir kokoreç olsun, o seviyede bir keyif yaşamak olsun ama yok.