akrostij şiir, baş harflere göre yazılan şiir çeşitidir. çoğu zaman hece sayısı önemsenmez. ama hem hece sayısına hem de kafiyelere önem verildiği zaman tadından yenmeyen şiirler ortaya çıkar ve kendisine ithaf edilen kişi mest olur efendim.
ş art olmuş her gecenin en soluksuz yerinde
u sulca haykırarak hayalini izlemek
l ime lime edilmiş kalpden daha derinde
e lemlerin şahıymış sevdiğini gizlemek.
e ğer bir gün demir alıp gidersen bu şehirden l imanlar vuslat nedir unutacak sevgilim i çim yanacak sonra acı denen zehirden f ırtınam denizleri kurutacak sevgilim.
ö zlemle bekledik biz o günleri,
z aman su gibiydi durduramadık,
n asıl da kaçırdık mavi treni,
u mutla bekledik geçen dünleri,
r üyalarımızı donduramadık.
ö mür bitiyor her geçen zamandan,
z amanda geçiyor öyle yalandan,
n asıl geçti birden o güzel günler,
u mutlar, hayaller, renkli geceler,
r üya gibi hiç farkına varmadan.
c ennetten bir huri indi dünyama,
e n umutsuz anda çıktı karşıma,
y eryüzünde ben hiç rastlamamıştım,
d aha güzelini bulamamıştım,
a şkı ve sevgiyi tattırdı bana.
A ldım elime kalın odunu
i bnenin dar alanda kestim önünü
K açmaya çalıştı vurdum beline
i nletim, kaşını açtım, s.tim yolunu
D emin dövdüm küfredip kaçtı it
O layın mantığı üzerine daha nereye kadar git?
ö zlemle beklenen o gün gelseydi,
z amanı belkide durdururduk biz.
n olurdu arzular gerçekleşseydi,
u mutlarımız da filizlenseydi,
r üyaları bile dondururduk biz.
k urumuş yağraklarını defterlerinin arasından çıkarmış u nutulmuş resimlerine bakıyor bir köşede n asırlı avuçlarının arasın da t arih sırasına ayırarak a nsızın bir acı saplanıyor y üreğinin bir köşesine i nanmak istemediği yalnızlığımı acaba!
k albinin bir köşesinde derin bir boşluk hissi var i çini açıp doldurmak isterken n eşteri uzatıyor bir el t itrek bir sesle ''aç kalbini ben ordayım'' diyor e lleri soğuktan buz tutmuş kızın elinden tutuyor l avanta kokusunu içine çekiyor derin derin e laya benzer gözlerini hafif kapatıyor y anağına bir buse konduruyor kızın e lindeki neşterle kalbini açıyor n erdesin diyor yoksa sen sen değilmiy din?
a rtık ağlayan gözlerini kurutmak için gunese bakıyor d onuk bir renge bürünmüş bu adam artık a niden kapatıyor kapılarını kimse girmesin diye m ehtabı seyrediyor sigarasını yakarak ufuk'un bilinmezliğinde...
isim uzun olumca şiirde uzun oluyor. emek istiyor...
Yazar oldum uludağ sözlüğe
Uydurup duruyorum girilen herbir entry ye
Kızma moderatör abi bu garibe
inşaallah olurum birgün bende imlası güzel mürebbiye...
durdurmayın bre dostlar uğraşmayın yollularla rahatça soysunlar dokanmayın onlara uğraşmayın bu yobazlarla recep le, melih le, şaban la merak etmeyin baykal lar artık size de pay var kardeşçe yolacaklar
yoo gardaşlar o işin içinde iş var kanmayın bu alçaklara
yoo gardaşlar o işin içinde iş var liboşlar, mollalar lira lira, dolar dolar uyutacaklar, çalacaklar, kaçacaklar ya sev ya terket mantığıyla bir de anamızı da aldırıp götürtecekler
devam edin gardaşlar devam edin emeğinizi tayyip e deniz e devlet e verin verir onlarda size 1 liralık motorin anca oturdugunuz yerde bekleyin mustafalar gelsin *
uzun zaman oldu uludağ sözlük layıgıyla entry girmeyeli sana uzanmadı kimi zaman elim yazmaya dayanamadım bazen baslıklara ama uludağ sen var ya gecelerimin tek avuntusu oldun
s adece sen ve ben vardık odamda ö zledim eski sevgiliyi gözümde yaşla z iyan oldu dedim sevgim hiç yere laf olsun diye de degil bu hüznüm inan üzüldüm ziyan olup gecen zamana k aranlığıma ışık oldun sen uludağ
masmaviydi gökyüzüm ellerime düşerdi yağan yağmurum denizlere dalardı gözlerim bazen aşk vardı ya kalpte her yer binbir renkteydi ne de güzeldi hayat eskiden bir gün sevinçle kızarırdım birgün mahçupça eski resimler gibi karanlığım şimdi ne önemi kaldı artık bütün renklerin ister miydim ben hiç böyle vazgeçeyim meydan savaşı kalbimde artık siyahım.
Benzeri olmayan bir aşktı benim sana beslediğim.. Elveda diyerek gitmekti senin bana karşılığında verdiğin.. Niye sancırki şimdi senin gibi birine şu yüreğim.. Etme eyleme dedim içimdeki bu küçük kıza, esiri olma dedim bu kötülüklerin.. Gitti yine birine sarılıverdi benden habersiz, kıyamadım ona yine tamam dedim.. Tamam dememin büyük ziyanladığı şimdi hem sensin hemde benim.. Düşlerinde tad o mutluluğunu sen, Yok çünkü gerçeğini verenin.. O yaşlı gözlerin ile bakma bana ne olursun, ya rüyalarında bile göremeseydin? Mazi olurdu düşlerin, sen hep benim kal gitme onlara, ben seni hep böyle sevdim..
Uzak da olsan yanındayım işte Liman veya han önemli değil Ufak da olsa bir piknik yeter dinlenmeye
Dimağım tıkandığında sana gelirim Arkadaşım yok ki ona gideyim Ğadulu ik mamayalşab eyemilek eli g kaşumuy
Sen varken açmam ben meydan larousse Özümde yok benim üçkağıt, emelimdir namus Zerre kadar gamım yok dedik duygusala bağladık Lan duygu duygu bir yere kadar her rüyam oldu kabus Ünlendim sözlükte çoraplarla ilgili bir mevzuda Kabus, kabusluktan çıktı hayatım oldu sonunda
istemeden de kalbini kırdıysam Ya da yanlış bir şey yaptıysam inan kasıtım yoktur.
Kusuruma bakma ne olur insanız sonuçta hatasız olur mu?
Vadem dolana kadar başına belayım Allah şahidimdir bak ant içtim. Rızan olsun olmasın Sana geldim ben sözlük Ilıman ikliminle sev beni Nacizane yazarın zerrekadargamiolmayanadam.
zevzeklik yapmak değil tarzım
endişe etmem ben rahatım
kimi sever kimi sevmez
inatlaşmam işime bakarım
yazar olmak güzel bir şey
alışkanlık yapan bir şey
rotanı şaşırmazsan eğer
alayını mutlu eder
tuttuğunu koparacaksın
ısrarcı olacaksın
klavyenin tuşlarına durmadan basacaksın..
Bekledim ölesiye, hünerli. Usturasında özlemenin kirli sarıydım. Son yazını düşündüm ömrümün, En çokta sonunu yalnızlığın..
Ben anlatmaya başladığımda, Uykusuz bölünmüşlüklerde, Simyalarına düş biçiyordum kelimelerin; Elleri ile henüz tanışıksız idim.
Ben açık suları(mı) anlatacaktım size? Ufuklarımdaki huzursuz cennetlerin, Sergüzeştime eşlikçi albatrosların dirilişini(mi).? Elleri ile beni tanıştırmadan önce!
Biz öyküsüne geri dönelim şiirin.. Umulanın aksine pruvamda bir kör kelebek, Saniyelerin dönencesinde devrilirken asırlar, Eksiltiyordu atlasından ölümlü geleceğini.
Burçlarına gerilirken çöl kalelerimin gün yıldızları, Unuttum geride kalan yolu ve çıngıraklarını habercilerin. Sislendi ormanlar denize doğru ve gün ışımadan önce, Elbet yeniden yosun tutacaktı ölü meşe gövdelerinin kuzeyi..
Bilgeliğine soyunup baykuş yüzünü unutarak güzelliğin, Umut tacirliğinin armağını ilk zeytin ağacının fışkırdığı, Sarp kayalığa saklayacaktım çelimsiz gövdemi. Esir düşen tanrıçaların atlarına kanımı içirecektim..
Ben size aşktan(mı) söz edecektim? Uyuşurken göğsüm alıkoyucu bir başınalığımda, Sesinde erirken benliğim ve yırtarken yazılarımı, Etini nasıl kanattığımdan(mı) yalnızlığın..
Bir sevişme sonrası mecalsizliğinde, Ukteler aynı, aşk aynı aşksa; Sükun aynı, huzur aynı huzursa, Emindim ve önemi de yoktu artık yalnızlığın..
Biz öyküsüne geri dönelim şiirin.. Umulanın aksine cehennemin yüzünde yanıyordu duvak, Sorular soruluyordu arafta her firariye ve sanılanın aksine, En derin kuyular hiç korkmayanlar için açılıyordu..
Ben bir düşteki kalabalığı anlatabilir(miy)dim size? Ukte kalmışken kardeşlik ve tenhaya çekilmişken aşk; Siz henüz uyanmamıştınız fısıltı kulelerinizde, Esası usulden bozan yasaları vardı kitaplarınızın..
Bazen hayallerime yenik düştüğüm sabah ayazlarında, Ustalaştırırken kafesinde hür atan yüreğimin ayrılıkçılığını, Suskun yüzünü özleyerek daldığım aksak uykularımdan, En büyük sırlarını keşfedip aşkın sıçrayarak uyanacaktım..
Ben hep öyküsünden dönemediğim şiirlere sığınırım.. Uğurladım artık esmer bir avazla orta yerinden kırık sessizliklerimi, Sonra düşünce kaleleri yalnızlığın, onun sevdasına soyundum usulca. Elinden masalını düşüren çocukların telaşıdır şimdi busesinde gizlediğim..
aşkın sulak zamanı, kalsan yanımda hani.
.. alnım kıbleye dönsem, kılsam ya namazımı. çamurlardan arınıp, ebedi huzurlansam.
.. kemerimden kıstığım, altından da kalktığım, rahatsızlık dimahı, anladım ki akçedir.
.. gözlerine yandığım, ün verdin de almadım, nesline bak kanmadım.
.. içindesin içinde, çeşmenin en dibinde. insan olmanın şartı, nadir olsan da bile, dem vurmamak helalden. itina et olmasın, rızkında en pis haram.