Aşk, olanla olunan arasında olarak tanımlanan ama aslında bir tekten ibaret yekpare olgudur. Yakar. Herşeyi yok eder sadece kendisi kalır. Kendisine seçtiklerini kendisiyle şereflendirir.
Aşk, insanın -güzel veya çirkin yada yakışıklı veya tipsiz farketneksizin insanın- birilerine karşı beslediği sevginin ileri boyutudur. Aşık olduğun kişi kim olursa olsun yaptıklarını hoşgörmek hatalarını görmemek yada affedebilmektir. Zaman zaman acı sızı göz yaşı zaman zaman da onu gelinlikler içinde görünce ağlamaktır mutluluktan. Aşk iki insanın ayrı olan kalplerini bir araya getirip yeniden bir kalp inşa etme çabasıdır. Aşk sevdiğindir aşk sevilendir.
görünce heyecandan saçmalamak, uçlarda yaşamak, rezil duruma düşmek, yeri geldiğinde yerin dibine batırılmak. yaşadığınız bunlar. yok canım uçuyoruz havalara derseniz o aşk değil.
aşık olmak normal değilmiş. Yolunuzdan kaçtığında, yüzünüze bakmadığında, çarpan hislerin sizi çarptığı, nefessiz kaldığınız gecelere yenisin eklendiği günleri tek taraflı yaşarsınız.
neyse feridunun da dediği gibi, buluta yükü sorulmazmış. pişman değilim. Sevmek, hayatta verdiğim en doğru kararlardan biriydi.
eğer bu fazla geliyorsa ve bir şeyi yanlış yapıyorsam eğer, bırakın da onu doğru yapayım.
Çok ciddiye alınmamalı bu kadar mutlu eden bişi ise her gün olunmalıdır yanlız bir ertesi güne taşımadan.. Bahsim tek gecelik ilişki değil elbet misal hoş bulduğunuz bir arkadaşınızla güzel bir gün geçirin sanki birbirinize aşıkmışsınız gibi davranın içinizden ne geliyorsa yapın bir birinize yemek falan yedirin fotoğraf çekinin ve dostça ayrılın. Her şeyi içselleştirmeyin sonra üzülüyorsunuz.
Aşk eğer iki kişi arasında ki en güçlü duygu olarak anılıyorsa bu konuda hemfikir değilim. Aşık eğer maşuku için her şeyden vazgeçebileceğimi söylüyorsa bundan daha üstün bir duygu vardır. Bunun adı (bkz: şefkattir)Öyle ki aşık olan sevdiğini için herşeyi yapabileceğini söyler belki de yapar. Ama unuttuğu şey hala kendisi için birşeyler vardır kendisinin bir payı bir çıkarı.. Ve şefkatte ise sevdiğin kızı/erkeği şefkatle bakar ona şefkat duyarsan aradan sen çekilirsin yalnız o vardır yaptığın eylemde belki fedakarlıkta sen çekilirsin aradan öyle ki canını siper edersin de an tereddüt etmezsin
Evet aşk vardır ama şefkat dediğimiz aşkı aşk yapar.
Aşk, bir cinsin karşı cinse aşırı derecede duygusal hisler taşıyıp bunu sürekli hale getirerek yaşamasıdır. Bu, günümüzde ilk akla gelen tanımdır. Aşk çok geniş bir kavramdır. Aşkın en hakikatli vaziyeti ilahi aşktır ve bireye getirdiği manevi dünyanın güç yettiğince layıkıyla yaşayabilme durumudur. Aşk denilince ahir zamanda akla gelen karşı cinse duyulan duygusal his ile haşır neşir bir şekilde hayatı idame ettirmek tehlikeli neticelerin bilhassa kendisi olmamak lazımdır. aşk meşk denilen mevzuya fazla kapılıp hayatı boşa çiğnememek mümkün iken karşı cinse son derece merak salıp aklı fikri ona bağlayıp kendi kendine senaryolar çizip bunalım duygusallık duygu yüklü şarkılar dinlemek hatta abartıp içip içip sağa sola salça olmak gibi tabi bunlar bu durumun ileriki safhaları. Velhasıl kelam, aşkı ilahi kudrete duymak aşkların en güzelidir vesselam ve böylelikle hayatınıza en hayırlı birliktelik kuracağınız kişiler de dahil olur. Allah'a emanet dostlar.
O an hissedilen, şiddetine dayanacak bir beyin henüz geliştirilmediği için zamanla yitirildiğinden bahsedilen , kaybedildiğinde yokluğun farkındalığı sendromuna kapılmamak için beynin hemen 'yok lan öyle bişey' sanrısını devreye koyduğu, hafızayı ve benlik bilincini aşacak derecede tanınmayan cisim yerleştirilmeye çalışıldığında beynin otomatikman alarm verdiği ve bunla başa çıkacak iradeye sahip kişinin başına dert alacağı durumdur.
insanlığın evrensel yara biçimidir aşk. Aşk karşındaki insanın bulunmaz bir hint kuması gibi oldugunu sanmanla zavallı bir kişi olduğunu anlaman arasındaki zaman dilimir.
