başarısız bir girişimimden bahsetmek isterim. altıncı sınıftayken arkadaşımla kırtasiyeye yeni gelen, büyük ve kilitli hatıra defterlerine aşık olmuştuk. ama alacak paramız yoktu. gezinirken çaktırmadan * çantamıza attık. adam da görmüş yanıma gelip "çantanı açar mısın kızım?" demez mi? * ben de açıp "aa bu nasıl girmiş buraya, sen mi koydun?" falan dedim, saçmaladım. * adam da bizi kovdu dükkandan "bir daha gelmeyin" dedi. hiç o kadar korktuğumu hatırlamıyorum sözlük. ha bir de heykel'de iş bankası sırasındaki kitapçılar çarşısının * bütün dükkanlarını sırayla gezip renkli kalem çalmıştım. 36 tane kalemim olmuştu. tek ve en büyük soygunum bu oldu.
10 yaşında falandım. ananemin cüzdanından o zamanın en yüksek kağıt parasını çalmış, gidip bütün mahalleye pizza çikolata vs. ısmarlamıştım.
gece olup yatağa girince vicdanım el vermemiş, annemi uyandırıp itiraf etmiştim. annem de "bu benim suçum" deyip ağlamıştı.
kaç yaşıma gelirsem geleyim unutamam o geceyi, peter pan mısın be salak, sana ne?
8 yaşımdayken annemin cüzdanından para çalıp bakkala gitmişim.
bakkal şüphelenmesin diye annem yumurta ve ekmek istedi geri kalanına da çikolata istiyorum deyip almışım her şeyi. bakkal da evimizin altındaki kiracımız olduğu için anneme seslenmiş hemen bu çocuk bu kadar para getirdi istedikleri doğru mu diye.. annem de doğru demişti beni bakkala karşı rezil etmemek için. ah canım annem benim ya, yufka yürekli bi kadınsın ama o oklavayı sırtımda kırmasaydın iyiydi.